Bugün bir zaman makinesi olsa, dünyanın ilk dönemlerine gitmek ister miydiniz? Peki o zamanda ne tür şeylerle karşılaşacağınıza dair bir fikriniz var mı? Biz söyleyelim, bundan 2,5-3 milyar yıl öncesine yolculuk yaptığınızda, ne görürseniz görün onu yorumlayacak vaktiniz olmayacak. Neden mi? Çünkü o zamanlarda atmosferde oksijen yoktu. Bu da birkaç dakika içinde soluksuz kalıp ölmemize neden olacaktı. Yani soluksuz kaldığınız o birkaç dakika içinde zaman makinesine ve onu yapana lanet ediyor olacaksınız. Bu nedenle dünyanın ilk dönemlerine yolculuk etmeyi planlıyorsanız, “oksijen nasıl oluştu?” öğrenmeden hiçbir şey yapmayın. İşte Büyük Oksidasyon Olayı hakkında her şey…
Ayrıca bu içeriği okumak isteyebilirsiniz: “Oksijen Yok Olduğunda Kesin Hissedeceğimiz 9 Gerçek”
Büyük Oksidasyon Olayı nedir?
Dünyanın ilk oluştuğu zamanlarda atmosferde oksijen yoktu. Oksijen yerine metan, nitrojen ve karbondioksit vardı. Tüm oksijen, gezegenin yüzeyinin çoğunu kaplayan su moleküllerinde hapsolmuştu. Atmosferde oksijenin ortaya çıkmasına “Büyük Oksidasyon Olayı” veya “Oksijen Devrimi” deniyor. Dünyada gerçekleşen en önemli şeylerden biri olan olay, hiç yaşanmasaydı bugün yeryüzünde gördüğümüz canlılar ve elbette bizler olmayacaktık. Peki oksijen nasıl ve ne zaman oluştu?
Oksijen nasıl oluştu?
Uzun yıllar boyunca bilim insanları, ilk oksijenin nasıl ortaya çıktığına dair araştırmalar yaptılar. Bu araştırmaların sonucunda bazı canlıların oksijenin oluşmasında büyük bir rolü olduğunu fark ettiler. Ancak bu herhangi bir canlı değildi. Bu canlı Büyük Oksidasyon Olayı öncesinde büyük bir değişim geçiriyordu. Bu evrimsel sıçrama, olayları daha iyi anlamamızı sağlayacaktır.
Dünya 4,5 milyar yıl önce oluşmuştu. Yani dünya, Büyük Oksidasyon Olayı sırasında 2 milyar yaşındaydı ve o zamanlar dünyada tek hücreli canlılar yaşıyordu. Dünyada yaşamın tam olarak ne zaman başladığından emin olamasak da, bu mikroorganizmaların fosilleri bize net bir sayı veriyor. Söz konusu mikroorganizmalarının bilinen en eski fosillerine göre dünyada yaşam 3,5 milyar yıl önce başladı. Yani Büyük Oksidasyon Olayı’ndan yaklaşık 1 milyar yıl önce.
Siyanobakterinin oksijen oluşmasındaki rolü
Siyanobakteri adı verilen göllerin ve denizlerin üzerinde mavi-yeşil bir tabaka oluşturan mikroskobik organizmaların, atmosferde oksijen oluşmasında büyük bir rolü olduğu düşünülmekte. Suyun içinde yaşayan bu organizmalar, bir gün yüzeye yüzmeye ve güneşin tadına bakmaya karar verdiler. Bu organizmalar, güneş ışığının gücünden nasıl yararlanacaklarını, onu enerji ve şeker üretmek için karbondioksit ve su molekülleriyle nasıl birleştireceklerini öğrendiler. Böylece fotosentez yapabilmeye başladılar. Günümüzde bütün yeşil bitkiler fotosentez yaparak besleniyor. Fotosentez sonrasında ise atık ürün olarak oluşan oksijen canlının işine yaramadığı için havaya bırakılmaktadır.
Yani Büyük Oksidasyon Olayı, siyanobakterilerin havaya oksijen salmaları sonucunda gerçekleşmiştir. Fakat bu, Oksijen Devrimi’nin neden ve ne zaman gerçekleştiğini açıklamıyor.
Siyanobakterilerin, Büyük Oksidasyon Olayı dışında evrim konusunda da büyük bir rol oynuyor olma ihtimali var
Modern siyanobakteriler oldukça ilginç özelliklere sahiptir. Bakterilerin çoğu tek hücreli iken, siyanobakteriler ise çok hücrelidir. Ayrıca çoğu, özel işlevleri olan ve bölünme yeteneğini kaybeden hücreler üretmektedir. Bazı araştırmacılar, canlılarda sinir, kas ve kan hücresi gibi özel hücrelerin başlangıcının burada yattığına inanıyor. Çok hücreli canlıların kökeninin ise 2,5 milyar yıl önceye dayandığı düşünülmektedir.
Büyük Oksidasyon Olayı, neden ve nasıl olduğu tam olarak bilinmese de, dünyadaki en önemli olaylardan biridir. İlk başlarda birçok bakterinin ölmesine neden olan oksidasyon, geçen zamanla birlikte farklı ve çeşitli yaşam türlerinin gelişmesine olanak sağladı.
Oksijen soluyan organizmalar daha aktif ve daha büyük hale gelir. Böylece siyanobakterilerden hayvanların, balıkların, bitkilerin ve en sonunda da insanların evrimi gerçekleşti. Ancak bu sadece bir teori. Elbette zamanla her konu açıklığa kavuşacaktır.