Konuk yazarımız Gizem Türker listeledi, haberiniz olsun. (@gizemturker)
Büyük evlerde yaşayanları şimdiye kadar çılgınca kıskandık. (Evet zengin kardeş, sen kıskanmadın.) “Vay be ne kadar kazanıyorlar ki, bu evde yaşıyorlar” diye içten içe hasetlendik.
Ancak durum düşündüğümüz gibi olmayabilir. Zenginin parası, züğürdün kalemini yorar diyerek bu zorlukları listeledik. Okuyun ve “İyi ki zengin değilim yahu!” diyerek çayınızı höpürdetin.
Ohhh, yarasın! Huzurlarınızda büyük evde oturmanın zorlukları temalı listemiz.
Şimdi kim mutfağa gidecek?
İşten gelmişsiniz, bilgisayarınızı kucağınıza almışsınız, yatakta keyif halindesiniz. En sevdiğiniz dizinin merakla beklediğiniz son bölümünü izliyorsunuz, ama kahveniz eksik… Mutfak da uzak, koca koridor gözünüzde büyüdükçe büyüyor, merdiven inip çıkmak dağa tırmanmak gibi geliyor. Keşke yandaki 4. misafir odası mutfak olsaydı diye içinizden geçirirsiniz. Yalan mı?
Ağlasam duyar mısın feryadımı?
http://youtu.be/cNkp4QF3we8
“Anneeeeeeee, anneeeeeaaaaaa, annnnniiiiiiğğğğğ” sesleriniz evde yankılanadursun, ne çare… Duymaz, duyamaz! Seslendiğiniz yerle, annenizin olduğu yer arasında en az 4 oda, 1 merdiven, 2 hol vardır. Mecburen rahat koltuğunuzdan kalkar, annenize doğru uzuuun bir yolculuğa çıkarsınız.
Kim var orada?
Aileniz tatilde. Muhtemelen İtalya’daki dostlarıyla gününü gün ediyorlar ya da Cruise gemisinde Titanikçilik oynuyorlar. (Fakirlikten, zengin tatillerine dair vereceğimiz örneklerimiz bu kadar, affola.) Koca ev size kalmış. Çılgınca parti yapmayı hayal ederken, arkadaşlarınız tarafından ekiliyorsunuz ve koca ev size kalıyor. Gece duyacağınız tıkırtılar, gürültüler, tuhaf sesler, tüylerinizi diken diken etmeye yetecek ve artacak.
Temizlik idmandan gelir, hadi 1-2-3 sağ-sol-sağ…
Şurasının tozunu da alayım, aa bir de üst kat vardı. Ben babamın çalışma odasını temizledim mi? Misafir odasının dolaplarını da atladım sanırım. Terası temizlemiş miydim? Neredeyse bitti sayılır. 4-5 saatlik işim kaldı. Olamaaaz verandanın sandalyeleri!!! (Büyük evde yaşayan birinin iç seslerini okudunuz. Gereken sonucu siz çıkarabilirsiniz.)
Ne olurdu yerinde duraydı? Ah nerede, vah nerede…
“Kızım, Nuriye teyzenlerin geçen sene aldığı nevresim takımını hiç açmamıştık, onu bir buluver de Hüsniye’nin oğluna ev hediyesi götüreyim.” komutuyla yorucu, terletici ve stresli arama maratonu başlar… Ne kadar dolap üstü, yatak altı, depo varsa, tek tek aranır, kurcalanır, eğilip kalkılır. Sonuç olarak misafir odasındaki bazanın altından çıkar. Bazaya oturur #yorgunluktanölenben selfie’si çekilir.
Gömleği gösteren ütüdür, evi gösteren eşyadır
Caanım evi Özkardeşler Mobilya Dünyası’ndan dizmek olmaz. Yurt dışından alınan çinileriniz olacak, Paris’in ünlü ressamlarının elinden çıkmış yağlı boya tablolarınız olacak, girişe koymak için müzayededen alınmış heykelleriniz olacak, işlemeli perdeleriniz, swarovski taşlı aynalarınız olacak. Yoksa karşı daireden Füsun Hanım sizi hor görür, ezikler, biner üstünüze, kırbacı vurur vallahi affetmez.
Kombiyi açsak mı biraz?
Tamam zenginsiniz, tamam 14 kişilik evde 4 kişi yaşıyorsunuz. Ama doğal gaz faturası otomatik talimattan çat! diye çekilince babanızın hislerini bir babanız, bir de yine babanız biliyor. Kullanmadığımız odaları kapatalım deseniz o da şanınıza sığmaz. 4 kişiyle yapılan araştırmalar sonucu büyük evlerde yaşayanların daha fazla temas kurdukları, daha sevecen insanlar olduğu da gözlenmiş.
Büyük ev büyük sorumluluk gerektirir
Bahçe bakımıydı, terasıydı, arka kapısıydı, ön girişiydi, havuzuydu, tırabzanlarıydı, holüydü, bahçıvanıydı, verandasıydı, merdivenleriydi, köpekti, kulübesiydi, ikinci mutfağıydı, deposuydu, hobi odasıydı, ayakkabı deposuydu, misafir odasıydı, misafir banyosuydu, giyinme odasıydı, kileriydi, korusuydu derken düşünmeniz gereken bir evin sorumluluğundan daha fazlası olacaktır.
Misafir sonrası çöken amansız hüzün
Misafir her eve geliyor ama büyük evin misafir sonrası derdi daha büyük oluyor. Şöyle ki; minik ve şeker yuvanızda en fazla balkondan ve salondan tabak, bardak toplarsınız, bulaşık makinesine atarsınız ve biter. Ama büyük ev öyle mi? Terastaki küllükler, çocuk oyun odasında etrafa saçılmış oyuncaklar, bahçede kirlenen masa, bahçe yürüyüşü sonrası bir çift çamurlu ayakkabının verandadaki izleri…
Evimizin sevimli konukları: Fare, sincap, kirpi
Başlığı ne kadar sevimli yazmaya çalışsak da içiniz ısınamadı, okumadan geçmek istediniz değil mi? Yo yo, sorun değil. Bunu gerçekten kaldırabiliriz. Ama yine de gitme lavinya ve minik yuvanı daha da sevmek için okumaya devam et. Uykunun en güzel yerinde çatıdan gelen belirsiz bir hayvanın tıkırtısıyla uykundan uyandığını düşün. Ve kocaman evinde ara, ara bulamadığını… Neyse ki sizin apartmanda olmuyor böyle şeyler, boşver.
Ev, ev değil, toplanma kampı mübarek
Kalabalık arkadaş grubun her defasında tercih edeceği toplanma mekanı bu büyük evler olacaktır. Bar dolusu içki, keyif için şahane bir hamak, şömine başı sohbetleri, terastan şahane bir şehir manzarası sizin bu evde olacak muhtemelen. Hazırlanması bir dert, iştahlı kankalar bir dert, temizliği ayrı bir dert… Şimdiden kolay gelsin.
Evim çok şekil, önümden çekil!
Büyük eve sahip olmak, ismi olan bir tarza sahip olmayı zorunlu kılar. Mobilyalarınız minimalist, bahçeniz sürrealist, salonunuz country, yatak odanız Japon değilse ve sofistike renklerin dingin yansımasını evinizde taşımıyorsanız evinizin 4 haneli metrekaresinin bir önemi de kalmıyor.