Birçok kadının kurtarıcısı haline gelen bulaşık makinesi pırıl pırıl ve çiziksiz tabakları kısa sürelerde yıkıyor. İşin ilginç yanı ise şu an bulaşık makinesi olmadan yaşamın eksiksiz olduğunu düşünsek de o zamanlarda bu makinenin uzun süre talep görmemesi. 19.yy’da kimsenin kirli bulaşıklar için bir makine olması gerektiği akıllarına gelmese de Josephine Cochrane 1850 yılında çalışan bir bulaşık makinesi icat etmeyi başardı. Bayan Cochrane’den önce ise patent alan Joel Houghton ise tahtadan bir makine tasarlayarak el yardımı ile dönen bir tekerleğe sahipti. Günümüzün modern bulaşık makinelerine göre çok daha ilkel görünseler de onlar şimdi makinelerin oluşmasına katkı sağlayan ilk tasarımlar. Peki Bayan Cochrane bulaşık makinesi yapma fikri nereden geldi? Sizler için merak edilen sorular ile mutlaka okunması gereken bir yazı hazırladık!
Josephine Cochrane kimdir?
Tam adı Josephine Garis Cochrane olan bu kadın mucit 1839 doğumlu. Dedesinin vapuru icat eden John Fitch olduğu iddia ediliyor. 1886 yılında günümüz bulaşık makinelerine yakın prensipte çalışan ilk bulaşık makinesini icat eden Josephine Cochrane Ohio doğumlu bir ev kadınıydı. Kendisi elde bulaşık yıkama fikrini geleneksel bularak bunun yerine bu zaman alan ev işini bir makinenin yapması gerektiğine karar verdi. Denildiğine göre, Cochrane varlıklı bir kadındı ve evinde birçok değerli porselen tabakları bulunuyordu. Evinde sık sık parti veren ve misafir ağırlayan Cochrane için bulaşıklar büyük bir problem haline geliyordu. Hizmetçilerinin de değerli porselen tabakları yıkarken kırması ya da çizmesi onu bulaşık makinesinin icadına iten nedenler arasında. Evine bir atölye kurarak çalışmalara başlayan Cochrane burada icadını hayata geçirerek adına da Cochrane bulaşık makinesi adını veriyor. Bu icadın zamanla tanınması ile Garis- Cochrane firmasını kurar. Bu cesur ve akıllı kadın o zamanlara göre büyük adımlar atarak şu an temel olarak kabul edilen bulaşık makineleri için ilk adımı attı.
Fikir nasıl hayata geçiyor?
Josephine Cochrane bulaşık makinesi icadında ısrarlı davranarak kendi mekanizmasını tasarlamaya koyuldu. Bulaşıkları yıkayan bir makinenin olmamasını büyük bir eksik olarak görüyordu. Josephine Cochrane bulaşık makinesi fikrini hayata geçirirken öncelikle evinde bulunan tabakların ve bardakların ölçülmesi ile işe başlar. Ölçüm yapıldıktan sonra bu tabakların ve bardakların yerleştirilmesi için bir bölme tasarlar. Dönme sırasında bu tabakların güvenli bir şekilde durması da önemliydi. İçinde bulunan bakır kaynatıcı bulaşıkların sıcak su ile yıkanmasını sağlıyordu. Josephine Cochrane’nin icadı hem elle hem de mekanik bir şekilde çalışabiliyordu. Bu sıcak suyun bulaşıklara püskürtülmesi ile bulaşıklar temizlenebilmişti. Bu yöntem her tabağın tek tek ovularak temizlenmesinden çok daha etkili, kolay ve hızlı. Yıkanan bulaşıkların su ile durulanması da başka bir püskürtme sistemi ile yapılıyordu. Su basıncı ile çalışan bu makine geçen zamanla birçok kimsenin dikkatini çekerek yaygınlaşmasına katkıda bulundu. Orijinal model olarak kabul edilen bu model üzerine birçok yeni ve gelişmiş modeller de yapıldı ve patenti alındı.
Neden ilk bulaşık makinesi uzun bir süre ilgi görmedi?
Cochrane’nin icadı 3 yıl sonra bir fuara çıktı fakat beklenildiği gibi bir ilgi patlaması yaşanmadı. Birkaç işletme sahibi ilgi gösterdi fakat bireysel kullanıma uygun olmadığı düşünüldü. Bu icat öncelikle otellerde ve restoranlarda kullanılmaya başladı fakat herkesin mutfağına girecek kadar önemli bir icat olarak görülmemişti. Josephine Cochrane’nin zengin arkadaşları dışında bireysel kullanım olmaması firmanın da büyümesini engelliyordu. Her evde ihtiyaç olması ve satın alınması gerektiğini düşünen Cochrane ne yazık ki o zamanları görecek kadar hayatta kalamadı. O zamanlarda her mutfakta sıcak su olmaması da bu icadın mutfaklara kolay girmemesinin bir sebebi olabilir. İlerleyen yıllarda her evde bulunan sıcak su sayesinde bulaşık makinesi kullanımı da yaygın bir hale geldi. KitchenAid markası altında sunulan bu bulaşık makineleri artık hemen hemen herkesin evinde bulunuyor ve ev işlerini çok daha kolay hale getiriyor. Modern bulaşık makineleri Josephine Cochrane’in ilk icadından fikir olarak çok da farklı değil. Günümüzde ise bulaşık makinelerinde öncelikle soğuk su pompalanıyor. Daha sonra ise makinenin altında bulunan ısıtma kompartımanı bu soğuk suyu 86- 140 dereceye çıkarıyor. Bazı bulaşık makineleri ise direkt olarak sıcak su kullanıyor ve bu nedenle de ısıtıcıya sahip değiller. Spreyleme yöntemi ile su ve deterjan kirli bulaşıkları temizliyor. Orijinal modele eklenen yaratıcı iç tasarımlar ve geniş kullanışlı bölmeler ise günümüz modellerinin artı yönleri arasında.
Bulaşık makinelerinin seri üretime geçişi ne zaman oldu?
1900’lü yıllarda farklı tasarımlarda ve büyüklükte birçok bulaşık makinesi modeli hayata geçti fakat yine de seri üretim için yeterli bir ilgi yoktu. Bunun başlıca nedenlerinden biri de makinenin yeterli derecede etkili bir şekilde çalışmamasıydı. Manuel mekanizmalar yetersiz kalıyordu ve bu da insanların bu makineleri alarak yatırım yapmasını engellemişti. Ekonomik nedenler gibi birçok neden de bunun üzerinde etkiliydi. Mekanik bulaşık makinesini hayata geçiren Walter kardeşler daha sonra motor ve boru ekleyerek bu makineyi çok da gelişmiş bir hale getirdiler. Fakat bu sefer de bu mekanik bulaşık makinesi için uygun olan bir bulaşık deterjanı olmadığı için bulaşıklar istenilen temizlikle olamıyordu. Deterjanın bulunmaması da bulaşık makinelerinin istenilen düzeyde ilgi görmemesi ve yavaş seri üretime geçilmesine neden oluyordu. 1932 yılında bulaşık makineleri için uygun olan deterjanın çıkması ile de bu sorun da giderilmişti. Tam yıkama sağlayan otomatik bulaşık makineleri ise öncelikle Amerika’da satışa çıkarıldı. Amerika’dan Avrupa’ya geçmesi ise 1960 yılını bularak bulaşık makinesinin dünyaya yayılan serüvenini başlatmış oldu.
Bulaşık makinesinin serüveni nasıl devam Etti?
1970 yıllara doğru ise kapasite açısından daha da geliştirilen bulaşık makineleri ortaya çıktı. Daha fazla bulaşık yıkayabilen ev kadınları için bu tabii iyi bir haberdi. 90’lı yıllara gelince ise teknoloji alanında yaşanan patlamadan nasibini alan bulaşık makinesi ise yeni özellikler ile donatıldı. Bu yıkama modları arasında turbo kurutma, hassas yıkama, zorlu lekeleri çıkaran programlar bulunuyordu. Su ve elektrik açısından daha da tasarruf sağlayan makineler ise bu gelişmeler ile beraber sunuldu. Günümüzde elde yıkama yerine bulaşık makinesi kullanmak su tasarrufu sağlıyor. Yıkamak istediğimiz tabakların ve bardakların kirlilik oranına göre çeşitli programlar arasından seçim yapabiliyoruz. Bu tasarım harikası sayesinde yemek sonrası ortaya çıkan kirli tabak yığınlarına elvada diyebiliyoruz. Buhar teknolojisi ve turbo çalışma prensipleri çizmeden ve tabaklara zarar vermeden yıkama sağlıyor. Artık yeni evli çiftlerin alışveriş listesinde üst sıralarda bulunan bulaşık makineleri olmadan bir hayat düşünmek bir hayli zor. Modern insan yaşamın her anında hayatı kolaylaştıran teknolojik mekanizmaları kullanabiliyor.
İnternet üzerinden birçok modelde ve markada olan bulaşık makinelerini inceleyerek kapasite, çalışma teknolojisi, kapasite gibi detayları bir tıkla kıyaslayarak bulaşık makinenizi kullanmaya başlayabilirsiniz.