Netflix’in şimdiye kadar en çok ses getiren işlerinden olan bir dönem dizisinden bahsedeceğiz sizlere. Popüler Netflix dizisi Bridgerton yayınlandığı ilk ay 63 milyon eve konuk oldu. Biz de bu dizinin kamera arkasında yaşananlar hakkında bilinmeyenleri yazmak istedik. Dizi Chris Van Dusen tarafından yaratıldı ve Julia Quinn’in çok satan Bridgerton serisinden uyarlandı. Sekiz bölümden oluşan dizi 19. yüzyıl Londra’sında geçiyor. İngiliz asillerinin hayatlarını eğlenceli bir bakış açısıyla izleyiciye sunan Bridgerton hakkında, 10 ilginç gerçeği sizin için derledik. Hadi hep birlikte tarihi bir set yolculuğuna çıkalım ve bu görsel şovun kamera arkasında neler oluyor bir göz atalım.
Netflix’in birbirinden başarılı dizilerine göz atmak isterseniz, sizi Netflix dizileri içeriğimize alalım!
1. Bridgerton dizisinin ilk sezonu için 7500’den fazla kostüm tasarlandı
Bridgerton’ın baş kostüm tasarımcısı Ellen Mirojnick ve 238 kişilik ekibi projenin dönem işi olması sebebiyle, gösterişli moda anlayışına yeşil ışık yakıyor. Mirojnick, Vogue ile yaptığı bir röportajda yalnızca 1. sezon için yaklaşık 7500 parça ürettiklerini ve 5000 kadar parça kullandıklarını söyledi. Dizinin başrol oyuncusu, Daphne Bridgerton karakterine hayat veren Phoebe Dynevor, yalnızca sekiz bölümde 104 farklı kostüm giydi.
Ellen Mirojnick ayrıca röportajda, Golda Rosheuvel’in oynadığı Kraliçe Charlotte’u sevdiğini ifade etti. Gerçek Kraliçe Charlotte’ın 18. yüzyılda kraliçe olduğu zamandan beri siluetini asla değiştirmemesiyle bilindiğini dile getirdi. Bu nedenle de karakterin elbiseleri, süsleri ve her zaman değişen saçlarıyla oldukça ayrıntılı olduğunu söyledi. Ayrıca Kraliçe Charlotte’ ın kostümlerini tasarlamaktan büyük keyif aldığını da ekledi.. Mirojnik, Charlotte için ”Kendisi benim için Bridgerton’ın ne ifade ettiğinin somut bir örneği” yorumunda bulundu.
2. Bridgerton’un mücevherleri Swaroski’nin arşivlerinden geldi
Harper’s Bazaar’a göre dizi için kullanılan mücevherler New York City, İtalya ve İngiltere’den temin edildi. Serinin ana oyuncu kadrosunun taktığı ihtişamlı taçlar ise Swarovski’nin kristal arşivlerinden geldi. Her bölümde göz dolduran ihtişamlı takı ve aksesuarları Bridgerton’ın kadın oyuncularında sıklıkla göreceğiz.
3. Netflix’in istatistiklerine göre Bridgerton yayınlandığı ilk ay 63 milyon kullanıcı tarafından seyredildi
19. Yüzyıl kıyafetleri, inci küpeler, heykelsi peruklar ve dönemin entrikalarıyla harmanlanan dizi gündemden düşmüyor. Netflix, ocak ayının başında bir açıklama yaptı. ‘Bridgerton’ serisinin ilk dört haftada 63 milyon evde izlendiğini ve dijital platformun beşinci en büyük orijinal serisi haline geldiğini belirtti. 25 Aralık 2020’de yayınlanan dönem dizisi daha çok eve konuk olacak gibi görünüyor.
4. Bridgerton’da gördüğünüz evler size tanıdık gelebilir. Sebebi ise bu tarihi evlerin daha önce seyrettiğimiz popüler dizi ve filmlerde kullanılması
Dizi 400 yıldan uzun süredir var olan bir İngiliz kır evinde çekiliyor; Wilton House’da. Bu yeri dizide Kraliçe Charlotte’un kraliyet ikametgahı olarak görüyoruz. Ancak aynı zamanda Lady Danbury’nin kütüphanesi, Clyvedon Kalesi’nin yemek odası, Hastings Dükü’nün evinin dış cephesi, koridorları ve çalışma odası da ev burada bulunuyor. Evet, dizi tek bir yerde çekiliyor. Anlayacağınız kocaman bir set bu alanın içine kuruldu ve birçok sahnede farklı yerler gibi gösterildi.
Bu tarihi yapının neredeyse birçok sete aynı anda yer verebilmesi, çekim planını oldukça kolaylaştırdı. Dizi ekibine, set konusunda ilham veren ise 1975 yapımı Barry Lyndon filmi oldu. Çünkü Bridgerton da kullanılan bu çekim alanı, orada da kullanılmıştı. Aynı zamanda bu tarihi evler popüler başka film ve dizilerde de kullanıldı; The Crown, Pride and Prejudice bu yapımlardan bazıları.
5. Bir Bridgerton sahnesini çekmek göründüğü kadar kolay değil. Kraliçe II. Elizabeth’in programına göre hareket edilmesi gerekiyor
Bridgerton’ın yaratıcısı Chris Van Dusen attığı bir tweet’te Lancaster House’da önemli bir sahneyi çekmek için kısıtlı zamana sahip olduklarını söyledi. Bunun nedeni ise Kraliçe II. Elizabeth’in alanının kullanılacak olmasıydı. Kraliçe’nin takvimine bakması ve setin ona göre planlanması gerekiyordu. Zaman kısıtlıydı. Sonra program kraliçeye göre ayarlandı ve sorun çözülmüş oldu.
Bugün, Lancaster House resmi etkinlikler ve akşam yemekleri için davetliler tarafından kullanılıyor. Öte yandan ev Prens Frederick, York Dükü ve Albany (Kral George III’ün ikinci oğlu) için özel bir konut olarak inşa edilmiş. Bahsi geçen görkemli ev yıllar boyunca, Kraliçe Victoria’nın katıldığı Chopin’in 1848 resitali de dahil olmak üzere birçok tarihi olaya konu olmuştur.
6. Bridgerton’ da duyduğunuz müzikler kulağınıza tanıdık gelecek çünkü modern pop şarkıları diziyle harmanlanmış durumda
Dizide kullanılan müzikler izleyiciyi kendine çekiyor. Dizi müziklerinin bu kadar dikkat çekmesinin sebebi günümüzde keyifle dinlediğimiz şarkıların 19. yüzyıla uyarlanmış bir şekilde bize dinletilmiş olması. Mesela Ariana Grande imzalı ”thank u, next” şarkısı Vitamin String Quartet tarafından tekrar yorumlanarak 19. yüzyıla uygun hale getirilmiş durumda.
Biz seyirciler olarak bu şarkıyı Lady Danbury tarafından verilen balo sahnesinin arka planında duyuyoruz. İkinci dikkat çeken parça ise Maroon 5’dan ”girls like you” bu şarkıyı yine Vitamin String Quartet başarılı bir şekilde yeniden yorumluyor. Biz bu şarkıyı Anthony, Daphne için istekli olan tüm uygun talipleri kaçırıp hepsinin Marina Thompson’a yönelmesine sebep olduğunda duyuyoruz.
Shawn Mendes’in 2018 yılında Grammy adayı olan ”In my blood” şarkısını duyunca herkesin aklına aynı sahne geliyordur şüphesiz. Hani şu Simon ve Daphne’nin baloda dans ederken ilk kez birbirlerine isimleriyle hitap ettikleri o romantik sahne. Ardından Billie Eilish’ten ”bad guy” çınlıyor kulaklarımızda. Bu şarkı tabiki 19. yüzyılın kötü çocuğu Simon için çalıyor. Duygusal sahnelerde ise Sufjan Steven’dan ”love yourself ” eşlik ediyor bize.
7. Bridgerton, Shonda Rhimes’in Netflix için çektiği ilk proje olma özelliği taşıyor
Uzun süreli bir işbirliği için Netflix ile dev bir anlaşma imzalayan Rhimes ve yapım şirketi Shondaland, 9 sezonluk anlaşmayı 2017’de imzaladı. Bridgerton, yapım şirketinin bu taze anlaşmadaki ilk projesi. Üstelik bu projede Van Dusen da görev alıyor. Dizi, Shonda Rhimes ile uzun süredir birlikte çalışan Chris Van Dusen (Scandal, Grey’s Anatomy, Private Practice) tarafından yaratıldı. Kitabın yazarı Quinn, pazartesi katıldığı Tamron Hall Show’da meşhur televizyon yapımcısı Rhimes’ın ilk kez kitaplarını uyarlayabileceklerini söylediği anı anlattı.
‘Aniden ortaya çıktı. Öylece oturuyordum, Starbucks’ta bir şeyler yazıyormuş gibi yapıyordum ve telefonum çaldı. Arayan temsilcimdi ve ‘Daha önce Shonda Rhimes’ı hiç duydun mu?’ diye sordu. Ben de, ‘Ah, evet’ dedim. ‘Pekala az önce hayatımın en ilginç telefon görüşmesini yaptım’ dedi.
8. Prenses Diana’nın çocukluk evi Bridgerton’da geçen ev için ilham kaynağı olmuş
Prenses Diana’nın zarif çocukluk evinin diziye ilham kaynağı olduğunu söyleyebiliriz. Van Dusen, Prenses Diana’nın çocukluk evi Althorp’un, Bridgerton ailesinin evini tasarlamada ana ilham kaynağı olduğunu tweetledi. Evdeki mobilyalar, dekoratif aksesuarlar ve evin runu yansıtan diğer detaylar Diana’nın evinden ilham alınmış.
9. Bridgerton oyuncularının portrelerine dikkatli bakarsanız, gerçek oyuncuları görmeniz mümkün
Bridgerton’daki gösterişli evlerin duvarlarındaki portrelere dikkatli bakarsanız figürlerin çoğunun dizinin yıldızlarına benzediğini fark etmeniz mümkün. Anneanne Violet Bridgerton (Ruth Gemmell), Kraliçe Charlotte (Golda Rosheuvel) ile çay içmeye Buckingham Sarayı’na davet edildiğinde, duvarlardaki Kraliçe ve Kral George III (James Fleet) portrelerinin hepsinin oyunculara dayandığını görebilirsiniz. Gerçek hayattaki meslektaşları yerine portreler kendilerine ait. Bridgerton House dizinin daha özgün olması için oyuncu kadrosunun portreleri ile sarayın duvarlarını süslemiş.
10. Bridgerton 2. sezonu için, resmi olarak onay aldı
Popüler dizi ikinci sezonu için resmi olarak onay aldı. Julia Quinn’in Bridgerton serisinin ilk kitabı ‘The Duke and I’ romanından uyarlanan ilk sezon, Daphne Bridgerton’un hikayesini anlatıyordu. Quinn’in ikinci kitabı ‘The Viscount Who Loved Me’ ise Daphne’nin abisi Anthony Bridgerton’a odaklanıyor.
Seri yapımcıları ve senaristleri, kitap serisinin formatına uyum sağlarlarsa ikinci sezonda başka bir Bridgerton kardeşinin hikayesini izleyeceğiz. Kadro ise aynı kalacak gibi görünüyor fakat uyarlanan senaryoya bakılırsa, yeni yüzler göreceğimizi söylemek de mümkün.
Bonus: Seri boyunca görmesek de Julie Andrews muhteşem sesiyle, şehirde sansasyon yaratan gizemli yazar Lady Whistledown karakterini seslendiriyor
Kaynak: 1