Türk Dil Kurumu’na göre boykot kelimesi, “bir kimse, bir topluluk veya bir ülkeyle amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesme” anlamına geliyor. Başka bir ifadeyle boykot; protesto etmek amacıyla bir kişiyi, ürünü ya da hizmeti toplu bir şekilde reddetmek anlamında kullanılıyor. Kelimenin kökeni 19. yüzyıl İrlanda’sına kadar uzanıyor. İngilizce “boycott” teriminden Türkçeye geçen bu sözcük, 1880 yılında İrlanda’da toprak reformu mücadelesi sırasında ortaya çıkmış. O günden sonra genellikle bir değişim talebini duyurmak için etkili bir yöntem olarak kullanılıyor. İrlanda’daki bu olaydan yola çıkarak, boykot kavramı küresel çapta bir protesto biçimi olarak benimsenmiş ve farklı kültürlerde kendine yer bulmuştur. Şimdilerde sosyal medyada konuşulan boykot kelimesinin anlamı ise pek çok kişi tarafından bilinmiyor. Peki boykot nedir? Boykot kelimesi nereden geliyor? İşte kelimenin 19. yüzyıla kadar uzanan ilginç tarihi.
Boykot kelimesinin kökeni 19. yüzyıl İrlanda’sına kadar uzanıyor. İngilizce “boycott” teriminden Türkçeye geçen bu sözcük, 1870’li yıllarda İrlanda’daki toprak reformu mücadelesi sırasında ortaya çıkıyor. Hikayesi ise şöyle👇
1870’li yıllardan itibaren İrlanda’nın kırsal kesimlerinde yaşayan insanlarla, toprak sahibi olan İngiliz lordlar arasında kira fiyatları konusunda bir gerilim başladı. Bu sırada emekli yüzbaşı Charles Cunningham Boycott da İrlanda’nın Mayo kontluğunda İngiliz soylusu Lord Erne’nin mülklerinin yöneticiliğini yapıyordu
O dönemde İrlanda’daki arazilerin çoğu İngilizlerindi. İngiliz soyluları da topraklarını işletmek amacıyla İrlandalılara kiraya veriyordu. Lord Erne’nin adına kiraları Charles Cunningham Boycott topluyordu. Boycott uzun bir süre sorun yaşamadan lordun kiralarını topladı. Ancak 1880 yılına gelindiğinde işler değişti
1880 yılında hasatlar verimli değildi. Bu nedenle Lord Erne, Charles Cunningham Boycott’tan kiracılara yüzde 10 indirim yapmasını istedi. Ancak İrlanda Toprak Birliği’ne göre hasat o kadar kötüydü ki indirimli kira dahi ödenecek durumda değildi. Bu nedenle kiracılar yüzde 25 indirim talebinde bulundular
1880 yılında hava şartları nedeniyle tarlalardan verimli mahsul alınamadı. Toprakları işleyen köylülerin elinde bir sonraki seneye tohumluk için ayıracak mahsul dahi kalmamıştı.
Bunun üzerine Toprak Birliği, durumu ve taleplerini Charles Cunningham Boycott’a iletti. Ancak Boycott bu isteği olumlu karşılamadı. Kiracılardan Lord Erne’ye olan borçlarını son kuruşuna kadar ödemelerini istedi hatta bunun için mahkemeye başvurdu
Boycott’un açtığı dava üzerine Toprak Birliği Başkanı Charles Parnell, kiracılara bir çağrıda bulundu; şiddete başvurmadan toprak sahipleriyle iletişimlerini kesmelerini istiyordu
Charles Stewart Parnell
Parnell’in bu önerisi tabii ki ilk olarak Boycott’a karşı uygulandı. Toprak kiracılarından kimse Boycott ve ailesi ile iletişim kurmadı, bulundukları çevreden dışlandılar
Charles Stewart Parnell
Hiçbir köylü Boycott için çalışmamaya, bölgedeki tüccarlar onunla iş yapmamaya başladı. Postacı bile mektuplarını Boycott’a getirmedi
Yani aslında köylüler Charles Cunningham Boycott’a karşı “boykot” uyguladı.
Bu durum karşısında ise Boycott, hasat için kentten getirttiği işçileri çalıştırdı. Nitekim bu durum çok da uzun sürmedi. Dışlanan ve iş yapamaz hale gelen Boycott, İrlanda’yı terk ederek İngiltere’ye döndü
Tüm bu gelişmelerin ardından İngiltere yeni bir Toprak Yasası çıkardı. Ardından da Kira Takdir Mahkemeleri de kuruldu ve İrlanda’daki koşullar hep toprak kiracıları hem de toprak sahipleri için düzelmiş oldu.
Nitekim bu olay, günümüzdeki boykot eylemlerinin temeli oldu. Toprak Birliği’nin Boycott’a karşı sergilediği bu tavır; “Bir tacirin mallarını satın almayarak yapılan eylem” anlamında dünya dillerine girdi
Elbette zamanla kavramın tanımı genişledi ve bugün sivil haklar hareketlerinden politik mücadelelere kadar pek çok alanda güçlü bir araç olarak kullanılmaya devam ediyor.