Tüm insanlar ömür boyu sürecek bir evlilik ve sevgi ister. Ancak ne yazık ki olaylar her zaman istediğimiz ve beklediğimiz şekilde gelişemiyor. Avrupa’da, son 50 yılda boşanma oranları 2.5 kat arttı. Türkiye’de de durum bundan farklı değil. Tabii ki kimse boşanmak için evlenmiyor. Şunu da kabul edelim bazı durumlarda boşanmak kötü bir evlilikten çok daha iyi. Ancak hayat şartları ve evlilikle birlikte gelen sorumluluklar çiftlerin arasını açıp boşanmalarına neden olabiliyor. İyi olan şu ki, bilimsel araştırmalar boşanmanın öngörülmesinin mümkün olduğunu gösteriyor. Biz de sizler için bir evliliğin uzun sürmeyeceğini gösteren 9 şeyi yazdık.
1. Çocukluk fotoğraflarındaki gülümseme
Psikologlar, çocukluk ve gençlik fotoğraflarından boşanmayı tahmin etmenin mümkün olup olmadığını anlamaya çalışmak için bir dizi test yaptı. Bir çalışmada, bilim insanları bir üniversite yıllığındaki fotoğrafları inceledi ve gülümsemelerin yoğunluğunu 1 ila 10 arasında derecelendirdi.
Bunun sonucunda ise gülümsemesi “10” olarak değerlendirilenlerin hiçbirinin boşanmadığı belirlendi. Genel olarak ise sonuçlar fotoğraflarda somurtkan görünen insanların gülümseyenlere göre 5 kat daha sık boşandığını ortaya koydu.
2. Seslerin duygusal tonu
Tasarlanan bir bilgisayar algoritması, eşlerinin birbirleriyle iletişim kurdukları ses tonundan bir evliliğin başarısını tahmin ediyor. Üstelik bu tahminler yüzde 79 oranında doğruluk payına sahip. Bilim insanları, 100’den fazla çiftin konuşmalarını analiz etti ve daha sonra 5 yıl boyunca medeni durumlarını izledi.
Buna göre ses tonundaki “titreme” ve “ışıltı” güçlü duyguları gösterebilir. “Sadece söylediğin şey önemli değil, nasıl söylediğin de çok önemli. Çalışmamız bunun bir çiftin ilişkisi için de geçerli olduğunu doğruladı.” diyor bilim insanları.
3. Karşı cinsten meslektaşlar
Danimarkalı araştırmacılara göre, iş ortamında çoğunlukla etrafı karşı cins ile çevrili olan kişiler, yüzde 15 oranında daha sık boşanıyor. Bu konudaki çalışma Danimarka’da 1981’den 2002’ye kadar evlenen tüm çiftler incelediğinde çok daha büyük çaplı bir hal aldı. Neredeyse 100 bin kişinin bu nedenle zaten boşandığı saptandı.
4. Annenin örnek alınması
Yapılan araştırmalara göre kadınlar boşanma davalarını çok daha sık açıyor. Bununla ilgili olarak yapılan çalışmalarda, çiftlerin çoğunun ebeveynlerinin, özellikle de annelerinin davranışlarını kopyaladığı belirlendi. Sosyologlar 7 bin kişinin davranışını inceledi ve anneleri bir ilişki içerisindeyse (evlilik ya da değil) yetişkin çocukların da ilişkilerinde aynı davranışa meyilli olduğu gözlemlendi.
5. Tartışmaları görmezden gelmek
Yazar John Gottman, erken boşanmanın 4 habercisini; küçümseme, kurbanın pozisyonu, eleştirmenler ve tartışmaları görmezden gelmek olarak açıklıyor. Tartışmalardan kaçınmak, pratikte çok tehlikeli bir davranış stratejisi. Sadece hayal edin, sizi bir süredir rahatsız eden bir konuda sıcak bir tartışmaya hazır olduğunuzu hissediyorsunuz ve partneriniz aniden konuşmayı bırakıyor.
Eşlerin bunu yaparak arayı bozmak istemedikleri anlaşılıyor, ancak bu yanlış. Tartışmalar ve kavgalar genel olarak iletişimin en iyi parçası olmasa da, sorunları çözmek için bir araçtırlar. Eğer sorunları çözmekten kaçarsanız, onlar birikir birikir ve birgün tüm bu ertelediğiniz sorunların altında kalabilirsiniz.
6. Kocanın eşinin arkadaşlarına karşı olumsuz tutumu
Bilim insanları, 373 çiftin 16 yıllık evliliklerini analiz etti. Çiftlerin yüzde 46’sının 16. evlilik yıllarından boşandığı ortaya çıktı. Çoğu zaman ise kocaların evliliğinin ilk yılında eşinin arkadaşlarına yönelik olumsuz tutumu, boşanmanın etkilerinden biri oldu.
Bilim insanlarına göre bunun nedeni, kadınlar ve arkadaşları arasındaki duygusal yakınlık ve destek ile karakterize edilen ilişkilerin daha uzun sürmesi. Erkeklerin arkadaşlığı ise daha sık ortak faaliyetlere bağlı Buna göre, erkeklerin sosyal çevrelerini değiştirmeleri daha kolay. Ancak tabii ki eşlerinin arkadaşlarıyla anlaşmaları çok daha zor.
7. Yeni evlilerin birbirine aşırı sevgi gösterisinde bulunması
Psikolog Ted Huston, evliliklerinden sonraki 13 yıl içinde 168 çift çalıştı. Sonuçlar 2001 yılında Kişilerarası İlişkiler ve Grup Süreçleri dergisinde yayınlandı. Buna göre evliliklerinin başında çok daha sevgi dolu olan çiftlerin daha sık boşandığı gözlemlendi.
Bunun nedeni, güçlü romantik duygular ile ilişki kuran çiftlerin ayrılma ihtimalinin daha yüksek olması, çünkü bu duyguların yoğunluğunu sürdürmeleri çok zor. “İster inanın ister inanmayın, daha az ‘Hollywood romantizmiyle’ başlayan evliliklerde genellikle daha umut verici gelecekler var.” diyor uzman Aviva Patz.
8. Maddi problemler
Zor koşullarda yaşamanın kolay olmadığı oldukça açık. Aile içerisindeki ekonomik problemler çiftlerin arasındaki ilişkiyi de etkiliyor. Tabii ki bunun nedeni maddi zorlukların eşleri sıkıntıya sokması. Bu nedenle maddi olarak sıkıntı yaşayan çiftler yaşamayanlara göre çok daha sık boşanıyor.
9. Dar yatak
Eşler zihinsel ve fiziksel sağlıkları, iyi uyku ve sağlıklı bir aile ortamı için ayrı ayrı veya çok geniş bir yatakta uyumalı. Bilim insanları çiftlerin yüzde 30-40’ının farklı yataklarda uyuduğunu belirledi. Bu ise, kaliteli bir uyku için oldukça faydalı. Çünkü kalitesiz uyku, boşanmanın nedenlerinden biri. Bu nedenle, ilişkinizi güçlü tutmak istiyorsanız iyi uyuduğunuzdan emin olun.
Kaynak: 1