Zengin yatırımcılar için, Disneyland’den ilham alınarak inşa edilen ‘sahte şatolar’ sahiplerine kavuştu! Hayaletler! Evet yanlış duymadınız, sözde zenginlere satılacak olan bu şatoları yapan Sarot Grubu, projeyi bitimek için gerekli miktarda parayı bulamadığından dolayı proje bitmedi. İşin daha da ilginci, bu şatoların bizim ülkemizde, Bolu’da yapılıyor olması ve adının da alakasız bir şekilde “Burj Al Babas” projesi olması. Yeterince merak ettiyseniz ve detayları öğrenmek istiyorsanız okumaya devam edin!
Geçtiğimiz günlerde, “Burj Al Babas” projesinin 27 milyon dolar borcu olduğu için, mahkeme tarafından Sarot Grubu’nun iflası ilan edildi
Projenin web sitesine göre 732 şato tarzı villa, yüzme havuzu, Türk hamamı, sağlık ve güzellik merkezleri, alışveriş merkezi ve cami inşa edilmesi gerekiyordu
Katar, Bahreyn, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’dan müşterilere şimdiye kadar inşa edilmiş 587 villanın 350’sini satıldı, fakat bu bile projenin devamı için gerekli olan masrafların karşılanmasında yetersiz kaldı
Sarot Grubu başkanı Mehmet Emin Yerdelen Hürriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda şu sözleri söyledi: “Sattığımız villalar için yaklaşık 7.5 milyon dolar alacaktık, fakat alamadık. İflas korunmasına başvurduk fakar mahkeme iflas kararı verdi. Kararı temyiz edeceğiz.”
Mahkeme tüm inşaatın derhal durdurulmasını emretti, fakar Yerdelen umudunu kaybetmediğini ifade etti
“Proje 200 milyon dolar değerinde. Borcunu ödemek için sadece 100 villa daha satmamız gerekiyor. Bu krizden dört veya beş ay içerisinde kurtulacağımıza ve 2019 yılında projeyi yaşama kısmen açacağımıza inanıyorum.”
İnsanların bu konu hakkında söyleyecek çok fazla şeyi var:
‘Şatoların’ birbirine çok yakın olmasının sorun olduğunu düşünenler var
“Gerçekten de biri hemen bitişiğindeki eve bu kadar yakından, gotik ‘lüks bir kale’ satın almayı düşünebilir mi?”
Proje hakkında değişik yatırım fikirleri de yorumlar arasındaydı
“Birileri her şeyi satın almalı, havuzlar eklemeli ve bu bölgeyi ister komple bir ‘şatoyu’ ister sadece bir odayı kiralayabileceğiniz bir tatil beldesine dönüştürmeli. Ya bunu yaparsınız, ya da süper zengin insanlar için bir huzur evine dönüştürürsünüz.”
Projenin çok kötü olduğunu düşünenler de var
“Ne korkunç bir düzen. Bana ‘Edward Scissorshands’in mahallesini hatırlattı. Ama en azından o evler farklı renklerdeydi ve değişik bitkilerle kaplıydı.”
Dalga geçenler de oldu
“Lütfen yardım edin! Evimi bulamıyorum.”
Görünüşe göre evlerin birbirine olan yakınlığı en çok göze batan şeylerden birisi olmuş durumda
“Kimse komşusuna bu kadar yakın olmak istemez, evleri birbirlerinden biraz daha uzak yapmış olmalılardı. Hiç bir güç bana hem o kadar para ödetip hem de komşularıma o kadar yakın olmamı sağlayamaz.”
Benzerlikleri de hem dalga konusu hem de eleştiri konusu olmuş durumda
“Hepsi birbirine benziyor, hem de çok fazla.”
Yine bir yakınlık eleştirisi daha
“Bu korkunç. Çok özenli kocaman evler inşa ediyorsun ve hepsi neredeyse üst üste. Berbat.”
Görünüşe göre projenin düzeni daha çok tartışılacak
“Ne kadar göz yorucu bir düzen! Kim böyle bir projeyi onayladı ki?”
Gerçekten de çok benzemeleri kafa karıştırıcı olabilir
“Eve giderken yolunuzu bulmaya çalıştığınızı hayal edin!!”
Doğru söze ne denir ki?
“Bir mimarın kabusu gibi görünüyor.”
‘Şatoların’ aslında özel olmadığını iddia edenler de vardı
“Eğer bütün komşularınızın da şatoları olsaydı, bu sizin şatonuzu daha değersiz kılardı.”
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
“İlk bakışta photoshop olduğunu düşündüm!!!”
Genellikle pek olumlu yorumlar gelmemişe benziyor
“Zaten birisi böyle bir yerde neden yaşamak ister ki? Ekonomik kriz veya değil, berbat.”
Çok büyük iddiaları ya da teorileri olanlar da olmuş
“Kara para aklama diyorum.”
Peki siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!
Kaynak: 1