Her sabah Boğaziçi’ne gelirken “Neden bu sabah da Kuzey Kampüs?” diye kendi kendine soranların yakınmalarını nispeten azaltacak, ticaret merkezi havasını alıp üniversite ortamının kapılarını aralayan sokak sanatları, kampüs çevresini adeta bir açık hava sergisi haline getirdi.
1.
Kaynağa ve sebebe gelirsek; Köprü Projesi kapsamında, Boğaziçi Üniversitesi Güzel Sanatlar Kulübü (BUGSK) aracılığıyla Kilyos Sarıtepe ve Kuzey Kampüs’de hayata geçirildi.
2.
Köprü Projesi; sanatçıların doğu ve batı arasındaki sosyokültürel benzerlik ve çatışmaları uluslararası platformlarda ses getirerek sergilemeyi amaçlıyor. Bu sebeple İstanbul gibi kozmopolit bir şehri seçmiş sanatçılar.
3.
Bir metafor olarak projeye ismini veren ‘’köprü’’ kelimesi, Boğaziçi Üniversitesi’nde projenin hayata geçirilmesi ile gerçek anlamına kavuşuyor.
4.
Sanatçıların köprüyü geçmeleri ile tanık oldukları bu farklı kültürü yorumlamaları, adapte olma süreçlerini ve tanık oldukları benzerlik ve çatışmaları yansıtmaları beklendi yaratım süreçlerinde, köprünün diğer ucuna beraberlerinde getirdikleri birikimlerle.
5.
Projede yer alan 5 İranlı sokak sanatçısı (Icy and Sot, Mad, Ill, Frz) ve sonradan aralarına katılan 3 Türk sanatçı (Canavar, Ares, Gevşek) okulun çeşitli alanlarda stencil ve graffiti çalışmaları yaptı.
6.
21 Kasım-16 Aralık tarihleri arasında süren proje kapsamında Kuzey Kampüs anlamlı mesajlarla beton grisinin soğukluğundan sıyrılsa da geçtiğimiz günlerde yapılan duvarlardan birisi okul tarafından otosansüre maruz kaldı.
7.
Resmi yapan İranlı sanatçı (MAD) sosyal medya üzerinden yayımladığı bildiride: ‘’Gerçekle yeniden yüzleştim, bu defa İstanbul’da. Tahammülsüzlük nerede olursanız olun aynı. Tebriz’de vatanımda ıssız bir sokakta veya İstanbul’da iyi bir üniversitede tahammülsüzlükle yüzleşebilirsiniz. Sosyal değerleri korumak amacıyla silinen resmimde tahammülsüzlüğün ne kadar kırılgan bir gerçek olduğuyla yeniden yüzleşirken; gerçeğin, itirazın yolu olan sokak sanatını seçerek doğru yolu seçtiğimi fak ettim.’’ diyor.
8.
Icy and Sot, Mad, Ill, Frz ve Canavar, Ares, Gevşek’e emeklerinden ve bizleri bu sanat eserleriyle buluşturduklarından ötürü ve BUGSK’ya da aracılığı nedeniyle teşekkürü borç biliriz.
