Gelişen dünyamızda bir yandan mimari yapılar hızla artarken diğer yandan yeşil alanlar aynı paralellikte tükeniyor. Bu durum bizlere mecburi olarak hem mimarinin hem de doğal yaşamın bir anda sürdürebilirliliğini sağlayan çözümler üretmeye itiyor.
Birçok gencin eğitim anlamında hayallerini süsleyen Boğaziçi Üniversitesi, eğitimi ve karizmatikliğinin yanında yapmış olduğu sürdürülebilir kampüs projesiyle de bu alanda diğer üniversitelere örnek oluyor.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri sürdürülebilir kampüs projesi için yeni fikirler ve projeler üretmeye ve bu fikri geliştirmeye devam ediyor.
Boğaziçi Üniversitesi günlük kampüs yaşamını sürdürülebilirlik prensiplerine göre yeniden düzenleme çalışmalarına başlıyor.
Sürdürülebilir Kampüs Yaşamı için akademisyenlerin ve öğrencilerin iş birliği ile çevre kirliliğinin önlenmesi, enerji ve doğal kaynak yönetiminin iyileştirilmesi için bazı projeler hazırlanıyor.
Bu projeler Emisyon ve atık oluşumu azaltımı, geri kazanım – tekrar kullanım aktiviteleri, yenilenebilir enerji kullanımının üniversite kampüslerinde yaygınlaşması gibi amaçlar ilke edinmiş. En büyük hedeflerden biriyse Üniversitenin tarihi ve yeşil dokusunu korumak.
2009’dan beri bu alanlarda çeşitli çalışmalar yapan üniversitenin kısaca proje tarihine bakacak olursak;
2009 yılında Kuzey Kampüs 3. Yurt binasında devreye alınan ve elektrik üretimi sağlayan fotovoltaik panellerin kurulumu ile yurdun ihtiyacı olan elektrik enerjisinin %30’u karşılanmaya başlandı. 2010 yılında ise bu kez Kuzey Kampüs 4. Yurt binasında devreye alınan ve elektrik üretimi sağlayan fotovoltaik panellerin kurulumu ile yurdun ihtiyacı olan elektrik enerjisinin %30’u karşılanmaya başlandı. Tarihler 2013’ü gösterdiğinde ise Güney kampüsü İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi çatısında bulunan ve elektrik üretimi sağlayan panellerin kurulumu ile fakültede bulunan LED lambalar için gerekli olan elektrik enerjisinin % 100’ü karşılandı.
Bu çalışmaların dışına Üniversitenin gerçekleştirdiği iki önemli proje daha bulunuyor. Bunlardan biri ‘Hamlin Hall’
Hamlin Hall adındaki bina erkek yurdu olarak kullanılıyor. Türkiye’nin ilk yeşil kampüs binası olma özelliği taşıyan Hamlin Hall, 2009 yılında restorasyon çalışmalarıyla birlikte başlatıldı. Amaç erkek yurdunu yeşil bina kriterlerine uygun olarak yeniden restore etmekti. Yapılan düzenlemelere bakıldığında ise; Bina çevresindeki sürdürülebilir alanları arttırmak, su verimliliğini arttırarak su tüketimini azaltmak ,enerji tasarrufunu arttırmak (mesela soğutma sistemi yerine doğal hava sirkülasyonu kullanılması) ve restorasyon sürecinde sürdürülebilir malzemeler ve kaynakların kullanılması.
Bir diğer proje ise; Kilyos Kampüsü Rüzgar Enerji Santrali (BÜRES)
Sürdürülebilir Kampüs olma yolunda atılan önemli adımlardan birisi de Boğaziçi Üniversitesi Rüzgar Enerji Santrali (BÜRES) projesi olarak dikkat çekiyor. Bu proje kapsamında Kilyos Sarıtepe Kampüsü’ne rüzgar türbin inşa edildi. Türbin sayesinde Sarıtepe Kampüsü yıllık elektrik tüketiminin %40 fazlasını üretiyor. BÜRES projesi ile Boğaziçi Üniversitesi Sarıtepe kampüsü; dünyada tüm elektrik ihtiyacını sahip olduğu ve kendi işlettiği rüzgâr enerji santralinden karşılayan ilk üniversite kampüsü haline geldi. Proje ile: Karbon salınımında 900 ton azalma, 1 milyon KWh enerji tasarrufu, 500.000 TL bütçe tasarrufu gerçekleştirilmesi bekleniyor.