Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle uçak endüstrisi ivme kazanmıştı. O yıllarda savaşın her iki tarafı da uçan savaş makineleri yaratmanın avantajlarının farkındaydı. Taraflar savaş boyunca daha hızlı daha büyük ve daha ölümcül savaş uçakları geliştirmek için gece gündüz çalıştılar. “Hava üstünlüğü” kavramı 1914’ten önce hiç duyulmamıştı. Ancak savaşı göklerde hakimiyet kurarak kazanmak, Büyük Savaş’ın sonunda bir gereklilik haline geldi. Peki Birinci Dünya Savaşı’nda savaş uçakları nasıl ve hangi amaçlarla kullanıldı? Uçaklar gerçekten bir savaş makinesine mi dönüştürüldü? Detaylara birlikte göz atalım.
İlk savaş uçakları keşif içindi
Askeri havacılık tarihçisi Jon Guttman, Birinci Dünya Savaşı’na dair savaş uçakları ve pilotları hakkında birçok kitap yazdı. Guttman, I. Dünya Savaşı’nda kullanılan uçakların askeri rolünün başlangıçta sadece keşif olduğunu ifade ediyor. Ona göre, ilk dönemlerde sıcak hava balonları, savaş alanını kuş bakışı görmek için kullanılıyordu. Sonradan sabit kanatlı uçaklar sayesinde düşman hatlarının derinliklerine gidilebildi. Bu uçaklarda sadece bir pilot ve iki gözlemci bulunuyordu. Gözlemciler düşman hatlarında ne olup bittiğini dürbünleriyle gözlemliyor ve not alıyordu. Savaş sırasında el yazısı çizimler ve anında yapılan gözlemler her zaman doğru kabul edilmese de bu bilgiler bazı anlarda kritik önem taşıyordu.
Gökyüzünde ilk çatışmalar ve uçan aslar
Birinci Dünya Savaşı’nın ilk zamanlarında, keşif uçakları o kadar yeniydi ki düşman pilotlar cephe hatlarını geçerken birbirlerine el sallıyorlardı. Ancak bir süre sonra düşman uçağının gökyüzünde vurularak etkisiz hale getirilebileceği düşünüldü. 1915 yılına kadar savaş uçağı diye bir kavram yoktu. Uçakların sağladığı üstünlük görülünce her ülke bu teknolojiyi kullanmak istedi. İlk başlarda keşif uçakları oldukça yavaş hareket ediyordu. Bu nedenle yer ekipleri kuruldu ve gözlemcinin bulunduğu yerin önüne makineli tüfekler yerleştirilmeye başlandı. Ancak pervane, kanatlar ve payandaların etrafına nişan almak oldukça zordu. Bu nedenle bir süre sonra uçağın ön kısmına makineli tüfek monte edilmeye başladı. Pilotların tek yapması gereken, uçağın burnunu düşmana doğrultmak ve ateşlemekti.
Bu askeri teçhizatı ilk defa Hollanda doğumlu mühendis Anthony Fokker geliştirdi. Hafif uçak o kadar hızlı ve ölümcüldü ki Müttefikler ona “Fokker Belası” lakabını yakıştırdı. İlk kez, uçaklar havadan havaya muharebe amacıyla yükseldi. Fransızlar, beş veya daha fazla düşman uçağını düşüren herhangi bir pilotu “l’as” veya bir As olarak isimlendirmeye başladılar. Kazanan pilotlar beceri ve cesaretin ötesinde teknolojiyi en iyi kullanan pilotlardı. Bu yenilik modern dönemdeki silahlanma yarışının da başlangıcını teşkil ediyordu.
Zeplin hava gemileri sivil hedefleri bombaladı
Başlangıçta keşif için kullanılan hidrojen yüklü Zeplinler, 11.000 fitte seyrediyor ve sürpriz saldırılar gerçekleştirmek için sessiz ilerleyebiliyorlardı. Ordu devasa Zeplinleri yakmak için yanıcı mermilerle donanmış savaş uçaklarını görevlendirdi. İlk bombardıman uçakları, düşman hatlarının gerisinde savaşmak zorundaydı. Bu nedenle uçaklara daha fazla silah yüklenmeye başladı.
Almanlar ise dokuz mürettebata kadar taşıyabilen, kanat açıklığı 138 fitten fazla olan çift kanatlı Zeppelin Staaken R.VI adlı kendi devasa bombardıman uçaklarını yaptılar. Savaş sırasında, zeplinler Londra’yı bombaladı. Bombalama sona erdikten sonra Atlantik’i bir mekikle geçtiler ve hatta bir dünya turu yaptılar. Zeplinler, helyum yerine kullanılan hidrojenle taşınmıştı. Bu ise bazı ölümcül kazalara neden oldu. “Göklerin Titaniği” lakaplı Hindenburg zeplininin patlamasının ardından zeplinler tarih sayfasına adını yazdırdı.
İkinci Dünya Savaşı’nda da hava üstünlüğü önemliydi
Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda, uçakların geleceğin silahları olduğu kanıtlandı. 1918’e gelindiğinde, Müttefik bombardıman uçakları, Alman mühimmat fabrikalarına saldırmaya başlamıştı. Böyle bir şeyi karadan gerçekleştirmek imkansızdı. Öte yandan mühimmat depolarını havadan bombalamak ve yok etmek çok daha kolay ve masrafsızdı. Bu olaydan sonra hava üstünlüğünün savaşlarda ne kadar önemli olduğu anlaşıldı. Zaten Birinci Dünya Savaşı’nın seyrini de uçaklar değiştirmişti. Bu nedenle bir sonraki dünya savaşına kadar birçok ülke, havada üstünlük sağlamak için birbiriyle yarıştı.
İlginizi çekebilir;
Uçak Yolculuğunun Vücudumuz Üzerinde Yaratabileceği 9 Tuhaf Etki
Kaynak: 1