Bir insanın ölümüne sebebiyet vermek bir saniyelik bir iş. Parmağınızın ucunda duran tetiğe hafifçe bastırmanızla bir anda olup biter her şey. Bir çocuk, bir kadın, bir insan, bir kedi, bir köpek, bir at… Fark etmez. Canlı olan, yaşamın içinden, bizimle aynı havayı soluyan birinin ölümüne sebep vermek göz açıp kapayıncaya kadar olabilecek bir şey. İçimizde hep yaşatmamız gereken Tanrı’nın verdiği cana olan saygımızı sorgulamamız gereken zamanlar geçiriyoruz. Kendisine yetki ve silah verilmiş kişilerin tetiği çekmeden önce bir saniye durup düşünmesi için illa sebep gerekiyorsa, buyurun size sebepler…
‘Anlayana’ olsun efendiler, bir dinleyin efendiler!
Bir saniyede dört su dolusu balon havada asılı kalır, peki ya insaniyet?
Bir saniyede çakar çakmak, peki ya acılı bir annenin yüreğinin yangını ne zaman söner?
Bir saniyede tuzla buz olur cam, peki ya hastanede evladının başında bekleyen bir babanın umutları ne kadar sürer?
Bir saniyede çıkar kıvılcım, peki ya bir çocuğun cenazesinin acısı içimizden kaç yılda çıkar?
Bir saniyede dağılır taze bir kek, peki ya üstümüze çökmüş kara bulutlar kaç yılda dağılır?
Bir saniyede kırılır yumurta, peki ya tek isteği özgürlük olan insanların kalpleri?
Bir saniyede parçalanır kavun, peki ya bir ülkenin insanları kaç yılda paramparça kopar birbirinden?
Bir saniyede kaçar sinek, peki ya katiller ne kadar kaçabilir?
Bir saniyede ayağa kalkar kedi, peki bir halk ne zaman kalkar ayağa?
Bir saniyede savrulur golf sopası, peki ya bir ülkenin kaderi ne zamana kadar savrulur?
Bir saniyede patlar şampanya, peki ya suskunların öfkesi ne zaman patlar?
Bir saniyede sırılsıklam oluruz, ama gözyaşları daha ne kadar ıslatacak yüzlerimizi?
Bir saniyede deler geçer kurşun, kaç kurşun daha kaldı insanlığımıza sıkılmadık?
Bir saniyede ikiye böler balta, peki istenen bölünmemiz midir işlenen her cinayetle?
Bir saniyede yakalar kapan, peki bu ülke güzel günleri ne zaman yakalar?
Bir saniyede çıkar ses, peki canımızdan daha kaç can çıkacak?
Bir saniyede pişer mısır, peki bizler ne zaman hamdık ne zaman pişeceğiz ne zaman olacağız?
Bir saniyede çakar çekiç, pekiyüreğimize çakılan acılar ne zaman çıkar?
Bir saniyede damlar su, peki daha kaç damla damlayacak göle dönmüş sabrımıza?
Bir saniyede yırtılır kağıt, peki ya bir çocuk cenazesindeki yürekler nasıl yırtılır?
Bir saniyede olur kaza, peki kaza mıdır hep olanlar?
Bir saniyede dökülür su, peki ya bu insanlar sokaklara daha kaç kere dökülecek?
Bir saniyede yol alır kurşun, peki o kurşun kaç can alır hayattan?
Bir saniye dur ve düşün, çünkü bir saniyede bir hayat gider o tetiği çekersen
Bir saniyede olup biter her şey, peki ya hayat bir saniye mi?
Bir saniyede görülecek, yaşayacak çok şey vardı ama bir saniyede kaybettik insanlığımızı.