Edebiyatımızda şehirler, bir coğrafyanın parçası olmalarının dışında bağımsız kültür aktarımlarının yaşandığı yerler olarak karşımıza çıkar. Mekan, her öykünün olmazsa olmaz parçalarından bir tanesi olduğu gibi; anlatının kendi iç karakterini etkileyen en önemli faktörlerden de bir tanesidir. Çünkü yazıya nefes aldıran, okuru metinle iç içe geçiren ruh halini yaratan bileşenler, mekanın etrafında şekillenmektedir. Birçok şair ve yazar, eserlerinde anlattıkları hikâyelerde belli başlı şehirleri ve semtleri hareket noktası ve ana mekan olarak anlatmıştır. Beyoğlu da bu semtler arasında en çok işleneni, en çok anlatılanıdır. Çünkü İstanbul, birbirini doğuran semtlerin yegane sancısı, var oluş kaygısıdır.
Hazırladığımız liste, usta yazarların Beyoğlu’nda geçen öykülerinden oluşuyor. Her birinin farklı dönemlerde kaleme alınmış olması ise, yaşanan değişimin ve dönüşümün bir diğer güzel noktasını gözler önüne seriyor.
1. Sait Faik Abasıyanık, Tüneldeki Çocuk
Sait Faik Abasıyanık, hiç şüphesiz ki İstanbul’u en iyi tanıyan ve anlatan öykücülerimiz arasındadır. Tüneldeki Çocuk öyküsü, yazarın ölümünden bir yıl sonra yayımlanan kitabında yer almıştır ve öyküyle aynı adı taşımaktadır. Öykü, 1942 yılında Karaköy-Beyoğlu tüneline binen fakir bir çocuğun yazar üzerinde bıraktığı izlenimlerin anlatımından oluşmaktadır.
2. Ziya Osman Saba, Kış Gezintisi
Öykü, yazarın ölümünden iki yıl sonra yayımlanan Değişen İstanbul adlı kitabında yer almıştır. Ziya Osman Saba’nın İstanbul sevgisi, diğer eserlerinde olduğu gibi Kış Gezintisi öyküsünde de kendini belirgin bir şekilde belli eder.
3. Cihat Burak, Geçmiş Zaman Olur Ki
Geçmiş Zaman Olur Ki, Cihat Burak’ın 1992 Yunus Nadi Öykü Ödülü’ne layık görülen Yakutiler kitabında yer alan öyküsüdür. Öyküdeki Beyoğlu, bir hayli başka zamanların içinde var olan olayların geçtiği pek çok şeye dayanmaktadır. Cihat Burak aynı zamanda ressamdır da. Resimlerindeki öyküler de tıpkı kitaplarında yayımlanan öyküleri gibidir.
4. Oktay Akbal, Türk Köylüsü
Türk Köylüsü, köyden kente yaşanan hızlı göç sonrasında değişen şehir yapısını anlatır. Öykü, yazarın 1977 yılında yayımlanan İlk Yaz Devrimi adlı kitabında yer almıştır. Oktay Akbal öyküleri için şu ifadeleri kullanmıştır: “Okurlarda bir gerçeklik, bir yaşanmışlık duygusu uyandırır. Bu yüzden yaşanmış öykülerdir onlar diyorum. Öykülerimin hemen hepsinde kendi yaşantımdan izler rastlanır, ama tümüyle hiçbirinde ben yokum.”
5. Naim Tirali, Büyük Cadde
Naim Tirali, 1940 kuşağı öykücülerimizdendir. Eserlerinde çoğunlukla gördüğü, tanık olduğu olayları ve kişileri işlemiştir. Büyük Cadde öyküsü, 1947 yılında yayımlanan Yirmibeş Kuruşa Amerika adlı kitabında yer almıştır ve İstanbul’da geçen öğrencilik yıllarına dair izlenimlerinden oluşmaktadır. Ayrıca kitapta yer alan altı öykünün tamamı Beyoğlu’nda geçmektedir.
6. Bilge Karasu, Beyoğlu Üzerine Metin
Beyoğlu Üzerine Metin, Bilge Karasu’nun ölmeden önce Füsun Akatlı’ya verdiği dosyalar arasında yer alan bir öyküdür. Kitap, Lağımlaranası ya da Beyoğlu adıyla 1999 yılında yayımlanmıştır.
7. Demir Özlü, Beyoğlu’nda Bir Öğle Vakti
Öykü, sıradan bir Beyoğlu öğleden sonrasını anlatmaktadır. Yazarın 1993 yılında yayımlanan İstanbul Büyüsü adlı kitabında yer alan ve merkeze İstanbul’u koyan 15 öykü bulunmaktadır.
8. Tezer Özlü, Cafe Boulevard
Cafe Boulevard, Tezer Özlü’nün en başarılı öyküleri arasında gösterilmektedir. Öykünün temel işleyişi ise mekan üzerinden geliştirilerek aktarılmıştır. Bir mekanın insan ilişkileri üzerindeki etkisine yoğunlaşan yazar, gözlemci tavrını en iyi şekilde kurgulamıştır.
9. Nazlı Eray, Mösyö Hristo
Mösyö Hristo, yazarın 1975 yılında yayımlanan Ah Bayım Ah adlı kitabında yer almıştır. Nazlı Eray öyküsü için şunları söylemiştir: “Möysö Hristo, ilk öyküm ve öykü kahramanım. Güvercin olup, bütün bir gün boyunca Pera’nın üstünde uçan ve yaşamının muhasebesini yapan bir kapıcı. En unutulmayan kahramanlardan birisi o…”
10. Erendiz Atasü, Toz
Yazar, Toz öyküsünü küçük bir kız çocuğunun gözünden anlatır. Ailesiyle geldiği İstiklal Caddesi’nin dönüşümünü ve mevcut halindeki durumunu cadde üzerinden hareketle işler ve böylelikle toplumsal değişimim ana hatlarını çizer.
11. Hulki Aktunç, Beyoğlu’nun Kirli Tarihi
Öykü, yazarın 1977 yılında yayımlanan Kurtarılmış Haziran isimli öykü kitabında yer alır. Kitap, adını 15-16 Haziran tarihlerinde başlayan büyük yürüyüş ve fabrika direnişleriyle meydana gelen işçi eylemlerinden almaktadır. Beyoğlu’nun Kirli Tarihi, şehirdeki bankerleri ve onların kurduğu kirli düzeni anlatan toplumsal bir öyküdür.
Kaynak: 1