Beyinle ilgili bilinen bilgilerin ne olduğunu düşünsek aklımıza ilk olarak neler gelir? Sağ lob, sol lob, hangi taraf aktif, ne kadar bilgiyi biriktirebiliyoruz vs. Bu bilgilerin ne kadarının doğru olduğunu öğrenmek isteyenler için böyle bir yazı hazırladık. İşte doğru sanılan yanlışlar!
1. “Beynimizin yalnızca küçük bir kısmını kullanıyoruz.”
İnsanların çoğu işlemleri yaparken ya da herhangi bir şey düşünürken beynimizin küçük bir kısmını kullandığımızı geri kalan kısmının ise kullanılmadığını söyler. Bu fikri ilk olarak 1907’de ünlü psikolog William James ortaya attı. Daha sonra bir gazetecinin bu sözleri çarpıtmasıyla beynin yalnızca %10’luk kısmının kullanıldığı bilgisi yayıldı. Bunlara rağmen yapılan beyin taramalarına bakıldığında beynimizin her kısmını kullandığımızı ve bunları da eşzamanlı olarak kullanabildiğimizi öğreniyoruz. Yani beynimizin bütünü her an aktif.
2. “Büyüyüp geliştikçe beynimiz yeni hücreler üretmez, geriler.”
Hızlı düşünme ve hafıza yeteneklerimizin 18 yaşından sonra giderek kötüleştiği doğru. Ama fareler, tavşanlar ve kuşlarda yeni nöronların oluştuğunu keşfeden bilim insanlarının insan beynindeki hücrelerin gelişmelerini saptaması oldukça zaman aldı. 1998’de İsveç’teki bir ekibin araştırılmasıyla beyin hücrelerinin oluşumu ispatlandı. Hatta basit bir matematik işlemi yapmamız ve geniş bir kelime haznesi kullanımı 50 yaşına kadar artış gösteriyor.
3. “Bazı insanlar beynin sol tarafını bazı insanlar sağ tarafını kullanır.”
Beynin sol tarafı mantık, sağ tarafı ise yaratıcılık ile ilgili karakter özelliklerinin oluşmasında yardımcı olur. 1960’larda Roger Sperry beynin farklı kısımlarının hangi alanlarda iyi olduğuyla ilgili saptamalar yaptı fakat daha sonra bunlar kişisel gelişim kitaplarında farklı yorumlandı.Her insanda beynin bir tarafı daha baskındır evet ama bunun karakterin oluşmasında baskın bir etkisi görülmemiştir. Örneğin 2012’de British Columbia Üniversitesi’nden psikologlar yaratıcı düşünmenin beynin iki tarafını da kullanan yaygın bir sinir ağını etkinleştirdiğini gösterdiler.
4. “Alkol beyin hücrelerinizi öldürür.”
Alkol tüketimi sıklığına göre beyin hücrelerine elbette zarar verir fakat Danimarka’daki Bartholin Enstitüsü alkol sebebiyle ölenlerle hiç alkol tüketmeyenlerin beyinlerini kıyasladı ve nöron sayısının aynı olduğunu gördü. Başka bir araştırmada ise düzenli alkol kullananların kullanmayanlara oranla hücre sayılarının azaldığı ve böylelikle öğrenme ve hafıza noktalarında sorunlar ortaya çıkacağını saptandı. Kısaca içtiğiniz 1-2 kadeh şarap beyin hücrelerinizi öldürmez.
5. “Komada olmak uyumak gibi; dinç ve sağlıklı uyanıyorsunuz.”
Kulaktan dolma bilgilerle belki bazılarımız komadan uyanıldığında hiçbir şey olmadığını hayatımıza kaldığımız yerden devam edebileceğimizi düşünür ki çoğu film ve dizilerde de bu böyledir fakat sanılanın aksine komadaki bir insan uyandığında rehabilitasyona ihtiyaç duyar ve bazı sakatlıklar yaşar. Bazı bilim insanları tarafından beyin taramaları yapılmış ve uykudayken bile aktif olan hücrelerin komadayken karanlık olduğuna fakat buna karşılık başka bölümlerin de açıklanamaz bir şekilde aktif olduğuna rastlanmıştır.
6. “Doğduğunda sahip olabileceğin bütün hücrelerle doğdun.”
1998 yılında İsveçli bilim insanlarının yaptığı araştırmalara göre beynin hipokampüs bölümü doğumdan yaşlılığa kadar nöronlar üretir. Bu bölümde tecrübeler anılara dönüştürülerek depolanır. Daha sonra ise 2014 yılında yine İsveçli bilim adamları beynin striatum bölgesinde de hücre üretiminin devam ettiği sonucuna vardılar.
7. “Hatırlayamadığımız şeyleri bir süre sonra bir anda hatırlama durumu rastgele ve nadir olur.”
Bazı zamanlarda hatırlamaya çalıştığımız şeyleri hatırlayamadığımız oluyor fakat bu bilgiler daha sonra ummadık zamanlarda beynimizde bir ışık yanması gibi açığa çıkıyor. İşte bu aniden gelen bilgiler aslında beynimizin bir noktasında bulunuyor yani rastgele olan bir durum değil ayrıca nadir olan bir olay da olmadığı söyleniyor.
8. “Büyük beyinliler zeki varlıklardır.”
Tamamen yanlış bir algı olduğunu büyük beyinlerine sahip olan hayvanların özelliklerini düşünerek anlayabiliriz. İnekler şempanzelere göre daha büyük bir beyne sahiptir fakat daha zeki olduklarını söyleyemeyiz. Bu teorinin savunucuları vücut-beyin kütlesi arasındaki ilişkiyi öne sürerler fakat bu da mantıklı bir gerekçe değildir çünkü at ile insanın vücut kütleleri farklıdır ama at daha zeki değildir.
9. “Erkekler daha mantıklı, kadınlar daha anlayışlı.”
Buna benzer bir de erkeklerin matematiğe ve bilime, kadınların ise empati kurmaya yatkın olduğu söylenir. Tabii ki erkekler ve kadınlar arasında anatomik farklılar vardır ama bu farklılık yetenekleri etkilemez ki bu bilgilerin yanlış olduğunu ispatlayan bir sürü testler de bulunur. Ayrıca hafızadan sorumlu hippokampus genelde kadınlarda daha büyük. Buna karşılık, duygulardan sorumlu amigdala erkeklerde daha büyük ama bu efsaneye göre tam tersi olması beklenirdi.
10. “Yalnızca 5 duyumuz var.”
Hepimizin yanıldığı bir bilgi olabilir çünkü bize öğretilen bilgiye göre 5 duyu organımız bulunur. Bilim insanları bunlara ek olarak farklı duyular da saptamıştır: Denge Hissi; beynimizin içindeki GPS cihazı diyebiliriz. İç kulağımızın içinde bulunur ve ne yaptığımızı söyler. İç Algı; vücut bölümlerimizin nerede olduğunu söyler. Nosisepsiyon; Acı duygusu. Termal resepsiyon; ısı algısı. Kronosepsiyon; zaman algısı. İçsel algı; ihtiyaçlarımızı hatırlatır.