Kartal yuvasıydı, Çarşı’nın gözbebeğiydi. İki kere temel atıldı, adı defalarca değiştirildi. Çalkantılı siyasi dönemlere tanıklık etti. Beşiktaş İnönü Stadyumu, Boğaz’a karşı, dünyanın en güzel manzaralı stadyumlarındandı. Beşiktaşlılar, çoğu zaman maçtan önce semtlerinde buluşup oraya yürüdüler. O statta, taraftarlar hop oturdu hop kalktı, yeri göğü inletti ve defalarca desibel rekorları kırıldı.
Ne zaman açıldığı, hatta ilk maçın ne zaman oynandığı konusunda mutabakata varılamasa da, biz ilk maç 67 sene önce, bugün, 23 Kasım’da oynandı diyoruz. 25, 27 Kasım gibi bahsi geçen farklı tarihlere selam gönderiyor ve stadın siyah-beyaz tarihine uzanıyoruz.
Prost’a kalsa Şişli’deydi
1930’larda belediyelere imar planı zorunluluğu getirilince, Paris Şehircilik Enstitüsü profesörlerinden Henry Prost’a bir İstanbul planı hazırlatıldı. Ünlü mimardan bu planda bir de şehir stadyumuna yer vermesi istendi.
Prost’un aklından Şişli civarı geçiyordu. Ama İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Muhittin Üstündağ, biraz da emrivaki ile 1938’de Dolmabahçe Sarayı’nın karşısındaki alanı işaret etti.
Halk “Dolmabahçe Stadyumu” diyordu
İsmet İnönü’nün cumhurbaşkanlığı döneminde Üstündağ’ın yerine eski Manisa Valisi Lütfi Kırdar atandı. Kırdar, stadyum için uluslararası bir yarışma düzenleyeceklerinden bahsediyordu. Bu haberden gazetelerde bahsedilirken “Dolmabahçe Stadyumu” lafları dönmeye başlamıştı bile.
Sadece ufak bir sorun vardı: Sözü edilen yerdeki Osmanlı döneminde ileri gelenlerin atlarının bakıldığı Has Ahırlar denilen binalar ve Dolmabahçe Gazhanesi ne olacaktı?
Violi’nin planı: Kuleli, heykelli, tunç kabartmalı
II.Dünya Savaşı kapıdaydı. Yarışma maliyetli olacaktı. Bu yüzden proje tanıdık birine, Ankara ve Manisa statlarının da mimarı Paolo Vietti-Violi’ye verildi. Uygulama aşamasında da mimarlar Fazıl Aysu ve Şinasi Şahingiray görev aldı.
Vietti-Violi’nin planı epey görkemliydi. Gazhane tarafındaki tribünün arkasına tenis kortları yapılacaktı. Tunç kabartmalarla süslü büyük bir demir kapı ve iki tribünün birleştiği noktalara, iki kule düşünüldü. Bu kuleler disk ve cirit atan heykellerle süslenecekti.
Harcı kurumadan adı kondu
19 Mayıs 1940’ta, civarda bir hareketlilik vardı. Kurtuluş Savaşı’nda İzmir’deki komutanlardan Fahrettin Altay, elindeki kürekle ilk harcı atıyordu.
Törende konuşan Lütfi Kırdar, stadın adının İnönü Stadyumu olmasını önerince, ortada henüz stat yokken adı ile ilgili polemikler başlayıverdi.
Üç sene sonra bir kere daha temel atıldı
Temel atılmıştı atılmasına da, işler bir türlü istendiği gibi gitmiyordu. II. Dünya Savaşı döneminde ayrılan para neredeyse pul olmuştu. Yurt dışında malzeme de getirilemiyordu.
Sonunda gereken bütçe ancak üç sene sonra bulunabildi ve Vali Kırdar, 19 Mayıs 1943’te ikinci temel atma törenini düzenledi. Araziyle ilgili karar da verilmişti; önce Has Ahırlar kısmı halledilecekti.
Apar topar açıldı
Devlet erkânı ve spor dünyasının ileri gelenleri 19 Mayıs 1947’de stadın açılışında bir araya geldi. Gerçi stat bu açılış için biraz aceleye gelmişti.
Gazhane taşınamadığı için oradaki tribün eksikti. Futbol sahası ve koşu pistleri hazır değildi. Tenis kortlarının, tunçtan rölyeflerin, kulelerin, heykellerin yerinde yeller esiyordu. Yine de o yılki Gençlik ve Spor Bayramı başka türlü kutlandı.
İlk maçta izdiham: 20 binlik statta 30 bin kişi
Açılıştan altı ay sonra 23 Kasım 1947’de büyük gün geldi. Beşiktaş ve AIK Stockholm sahadaydı. 20 bin civarında oturacak yer olmasına rağmen, 30 bin taraftar stadyumdaydı ve neredeyse izdiham yaşandı.
Hakem Ahmet Adem Göğdün’ün yönettiği açılış maçında Beşiktaş’ın kadrosu; Feyzi, Yavuz, Vedii, Faruk, Saim, Tanaş Çaçi, Süleyman Seba, Hikmet, Şevket, Hakkı Yeten ve Şükrü Gülesin’den oluşuyordu.
“Damı bile bedavacılarla kaplanmış”
Aynı tarihte yayımlanan Türkspor, karşılaşmayı şöyle anlattı: “Lebalep (ağzına kadar) dolu, otuz beş bini aşan İnönü stadı; dün mahşeri andıran bir manzara arz ediyordu. Mühendis Mektebi’nin önü, yanları, hatta damı bile bedavacılarla kaplanmış, gazhanenin civarı simsiyah bir bulut halinde içeri giremeyenlerle meşbu bulunuyordu. Tribünlerde oturanlar dehşetli bir sıkıntı ve zaman zaman buhranlar geçirdikten sonra, akvaryumdan zıplayan balıklar gibi, tek tek oyun sahasına atlamaya başladılar. Evvela birkaç kişiye inhisar etmiş gibi görünen bu atak; dakikalar ilerlerken yığınlar hâline geldi ve saha, pek kısa bir zamanda seyircilerle doldu. Uzun münakaşa ve münazaralardan sonra oyun yeri boşaltıldı. Ve evvela ellerinde Türk bayrağını bulunduran İsveçliler, sonra da İsveç bayrağı ile Beşiktaşlılar sahaya çıktılar…”
Seba ilk gol ile tarih yazdı
Maçın ilk 40 dakikası golsüzdü. Ama birazdan tarih yazılacaktı. Bu dakikada Şükrü’nün ortaladığı topu sert bir şutla kaleye yollayan sağ açık Süleyman Seba, AIK Stockholm’ün ağlarını havalandırdı.
Karşılaşma, 3-2 AIK Stockholm’ün üstünlüğü ile bitse de, Seba, İnönü Stadı’nda ilk golü atan futbolcu olarak akıllara ve gönüllere kazınmıştı bir kere.
Vodafone Arena mı? Orası neresi?
1950’de Demokrat Parti iktidara gelince, siyasi çalkantılardan burası da nasibini aldı. O dönemde, yaşayan siyasetçilerin isimlerinin sokak, meydan, spor sahası, okul gibi yerlerden kaldırılması gündeme gelince, İnönü Stadı, Mithat Paşa Stadı oluverdi.
Bu isim mevzusu bitmeyecekti. İnönü’nün, 25 Aralık 1973’teki vefatıyla adı yeniden “İnönü Stadyumu” oldu. 1998’de Süleyman Seba başkanlığındaki BJK yönetim kurulu, stadyumu, 49 yıllığına kiraladığında, stadın adı “BJK İnönü Stadyumu” olarak değişti. 2013 yılında yıkılan ve hâlen yapım aşamasında olan yeni stadın adı ise Vodafone Arena.
Don’t cry for me Argentina
27 Ocak 1952’de burada, Eva Peron Kupası oynandı. Arjantin Başkanı Juan Peron’un eşi Eva Peron, Türkiye’ye gelen ilk Arjantin takımı Athletico Lanus ile gümüş bir kupa göndermişti. Evita, Türkiye’de o dönem o kadar seviliyordu ki, gırtlak kanserine yakalanınca mevlit bile okutulmuştu. Çekilen kuraya göre Lanus, İstanbul’da son maçını Fenerbahçe ile oynadı ve kupayı Fenerbahçe kazandı.
Güreş de tutuldu, ribaund da alındı
Statta defalarca güreş şampiyonası da düzenlendi. Mesela; stat 25-31 Mayıs 1956’daki Dünya Kupası Serbest ve Grekoromen Güreş Şampiyonası’nın ev sahibiydi.
Stadyum zeminine parke döşenip basketbol bile oynandı. 21-31 Mayıs 1959’daki Avrupa Basketbol Şampiyonası maçları burada yapıldı. Türkiye, 17 ülkenin katıldığı şampiyonayı 12. sırada tamamladı. Yağmur bastırınca final maçı, Spor ve Sergi Sarayı’nda oynandı.
Nihayet bitti!
Gazhane 1955’te Kâğıthane’ye taşınınca, stadın eksikleri de yavaş yavaş giderildi ve 1962-63 sezonunda halkın, “yeni açık” diye isimlendireceği tribüne inşaat tamamlanmadan seyirci alındı. O sezon taraftarlar ancak, ilk iki katı bitmiş yeni açık tribünde takımlarını destekledi.
1963-64 futbol sezonunda ise Beşiktaşlılar rahat bir nefes aldı. Artık stadın koltuklu kapasitesi 21 bin 500’e, ayakta ise 36 bin kişiye çıkmıştı.
57 sene sonra yepyeni oldu
Açılışından 57 sene sonra burada, yine hummalı bir çalışma vardı. 2001’de İnönü Stadı’nın yıkılması gündeme geldiyse de, 2004’te yenileme ile yetinildi. Zemin indirme projesiyle, tribünler ile saha arasındaki uzaklık 4 metreye indirildi. Bu sayede, koltuk kapasitesi yüzde 50 arttı ve 32 bin 86’ya çıktı.
Kapalıdaki basın tribünü, numaralı kısma alındı. Kapalı tribünün orta bölümündeki localar, tribünlerle saha arasında bulunan tel örgüler kaldırıldı. Kapı sayısı 36’dan 72’ye çıkarıldı. BJK TV için stat içinde bir bölüm yapıldı.
Efsanelerin ev sahibiydi
Açılışından itibaren Süleyman Seba, Hakkı Yeten (Baba Hakkı), Sanlı Sarıalioğlu, Rasim Kara, Rıza Çalımbay, Metin-Ali-Feyyaz gibi isimlere ev sahipliği yapan stadın yıkılması 2007’de yeniden gündeme geldi.
Daha büyük ve modern bir stat planlayan siyah-beyazlı yönetimin yeni projesi, yılan hikâyesine döndü. Anıtlar Kurulu’ndan izin beklendi. İktidarın gösterdiği yere başka stat yapılması konuşuldu. “Altından su çıktı”, “Tarihi eser çıktı” denildi. Kapasite konusunda bile anlaşmazlıklar yaşandı.
Sahnesinde yıldızlar parladı
İnönü Stadı, futbolun yanında güreş, boks, binicilik ve basketbolda hatta dünyaca ünlü starların konserlerinde de söz sahibiydi. Stadın 66 yıllık tarihinde neler yoktu ki?
İstanbul’daki ilk stadyum konseri buradaydı ve Bryan Adams sahnedeydi. Guns N’ Roses, Metallica, Michael Jackson, Madonna, Tina Turner, Rihanna ve Iron Maiden konserlerinde çimler titredi. Grup Yorum da 25. yıl konserini burada verdi.
“Stadın yıkılması yazık olur”
http://www.youtube.com/watch?v=QiiEMkBnysA
Stadyumun yıkımı 2 Haziran 2013’te Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’ın sembolik kepçe vurmasıyla başladı. Stadın mimarlarından Fazıl Aysu o dönemde hayattaydı. 101 yaşındaki Aysu, 41 bin 903 kişilik stadın özelliklerini duyduğunda ve Bünyamin Derman’ın yönettiği yeni projenin resimlerini gördüğünde “Her mimarın farklı yoğurt yiyişi vardır.” demişti.
Aysu ayrıca, “Stadın yıkılması yazık olur. O zamanki devrin bir simgesi olarak muhafaza edilmesi gerekirdi. Buraya endüstriyel bir hava verilmesi mimari bakımdan hatalıdır.” diye de eklemişti.
Veda maçından önce ortalık cehennemdi
Stattaki son maç 11 Mayıs 2013’te Gençlerbirliği ile oynanacaktı. Ama veda maçı öncesinde ortalık savaş alanına döndü. Çarşı’da öğlen toplanan taraftarlar, marşlar ve tezahüratlar eşliğinde maça hazırlandı. Maç saatine doğru İnönü Stadı‘na giden yolda kalabalık birikti. Bunun üzerine polis trafiğin engellendiği gerekçesiyle havaya ateş açtı. Olaylar büyürken polis taraftarlara su ve biber gazıyla saldırdı.
“Hoşça kal gözüm, hoşça kal”
http://www.youtube.com/watch?v=3YOUAGC0EEc
Son maçta 32 bin taraftar stattaydı. Çok sayıda taraftar da stada giremedi. Kapalı tribünün üzerinde “Çocukluğum, kavgalarım, hüzünlerim, sevinçlerim, hoşça kal gözüm, hoşça kal” yazılı pankart açıldı. Stadın üst kısmında bulunan ve “Beleştepe” diye adlandırılan bölüm de son maç öncesi tamamen doldu.
Holosko’nun golü ve hatıra toplama yarışı
3-0 Beşiktaş’ın galibiyeti ile sonuçlanan maçta Filip Holosko, İnönü Stadyumu’ndaki son golü attı. 13 şampiyonluk ve göğüslerde gururla taşınan iki yıldız… Taraftarlar, yıllarca mutlulukları ve hüzünleri birlikte yaşadıkları mabetlerine, takımlarının üç efsanesi için yazdığı “1, 2, 3 gol yetmez; 4, 5, 6 olsun. Metin, Ali, Feyyaz atsın; Beşiktaş’ım şampiyon olsun” tezahüratı ile veda etti.
Maçtan sonra hatıra peşindeki taraftarlar, tribündeki koltukları söktü, sahaya girip çimden parçalar kopardı ve kale ağlarını parçalayıp evlerine götürdü.
Belki de bu yılbaşını orada kutlarız
Yıkımın başladığı ilk günden itibaren yeni stadyumun ne zaman biteceği konusunda hep farklı tarihler verildi.
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, stadın kaba inşaatının bu sene 29 Aralık’ta biteceğini müjdeledi. Hatta orada bir yılbaşı partisi verme fikri bile var Beşiktaş yönetiminin gündeminde.
Bonus: Efsane başkana efsane veda
13 Ağustos 2014’te vefat eden Beşiktaş Kulübü Onursal Başkanı Süleyman Seba, buradan sonsuzluğa uğurlandı. Devam eden inşaatta toplanan binlerce kişi efsane başkanlarına siyah-beyaz tezahüratlarla veda etti.