Baştan yazalım biz de istiyoruz. Yeter artık maruz kaldığımız ceberut yönetici tiplerine. Hepsinin sıfatı mahkeme duvarı gibi, bastıkları yerde çim bitmez, su içtikleri çeşme bir daha akmaz. Yüzlerinin karası şehre akıyor, hepsi ölü balık gibi bakıyor.
Bu ölü balıklar yüzünden hatırlarsanız İsveç’in 29 yaşındaki Sağlık Bakanı Gabriel Wikström ülkemizde bir anda fenomen olmuştu. Aleksis Çipras da Yunanistan’da kazanınca biz kazanmış gibi sevindik. Çünkü bu gibi tipler sayesinde biraz olsun umutlanıyoruz. İyilerin de başarabileceğine olan inancımız yeniden canlanıyor. Üzerine beton döktükleri umutlarımız yeşeriyor, belki bir gün diyoruz…
Bu abiler gibi bir tanesi de Jon Gnarr. Hiç öyle alıştığımız siyasi tiplerden biri değil. 48 yaşındaki Jon Gnarr tam 4 senedir İzlanda’nın başkenti ve en önemli şehri olan Reykjavik’i yönetti. İzlanda’nın kalbi ve Kuzey’in en önemli şehirlerinden olan Reykjavik bu renkli kişiliğe emanetti. Bu sene bir kere daha aday olmayan Gnarr’ı hem İzlandalılar hem de tüm dünyadan takipçileri çok özleyecek. Gelin hızlıca onu farklı kılan özelliklerine bakalım.
Jon Gnarr belediye seçimlerine şaka olsun diye aday oldu
Aslında vermek istediği mesaj çok açıktı. Bütün siyasi partiler ve adaylar berbat. Geyiğine aday olsam ve kazansam bile millete bunlardan daha çok zarar veremem diyerek yola koyuldu kuzeyin reisi. Partisinin adı bile her şeyi açıklıyordu: The Best Party! Ötesi var mı? The Best Party! %37 oy aldı.
Melih Gökçek’in vaat diye sunduklarını o şakadan söylemişti
Hatırlarsınız Ankara’yı ülkenin en büyük Bug’ı haline getiren kişinin vaatlerinden biri de mega bir Disneyland’tı. Jon Gnarr işte tam da bu tip vaatlerin adamı. Hatta onda fazlası da var. Disneyland yanına Reykjavík Hayvanat bahçesine bir kutup ayısı ve tüm yüzme havuzlarına bedava havlu hizmeti gibi “çılgın” projelerini halkla paylaştı. Onun döneminde basın toplantıları kahkahadan tamamlanamıyordu.
Jon Gnarr’ın pembe balonlar ve kutup ayılı Dombra’sı
Geyiğine çektikleri seçim şarkısı işte bu. Şarkıda onunla birlikte gördüğünüz çalışma arkadaşlarının da hiç bir politik geçmişleri yok.
Gay yürüyüşlerinin vazgeçilmezi
Öyle uzaktan ayrımcılığa karşıyım mesajlarıyla da değil. Jon Gnarr, Gay Pride etkinliklerine giyinip kuşanıp tam bir Drug Quuen olarak katılıyor. Fransa’da muhafazakarların Gay evliliğine karşı düzenledikleri yürüyüşe karşı Facebook hesabından “Homofobi bir fobi falan değildir, bunların bir korkusu varmış gibi mi gözüküyor, sadece bir avuç gerizekalı işte” diyince likelara boğulmuştu.
Bizimkiler gibi yalandan üniversite mezunu da değil
Üniversiteye gitmemiş ve bir dönem taksicilik yapmış gerçek bir halk çocuğu. 🙂 Asıl mesleği komedyenlik ve ne kadar başarılı bir komedyen olduğunu da parti kurup, seçime girip kazanarak tüm ülkeye gösterdi. Hem yönettiği şehir olan Reykjavic hem de tüm dünyada sıradanlıktan sıkılanların umudu oldu.
Dünyanın en net ulusa sesleniş konuşması
Ekonomik krizle boğuşan İzlanda’da aradan sıyrılıp başkanlığı kapan Gnarr, teşekkür konuşmasında kendine güvenenlerin yüzünü kara çıkarmadı ve yüreklere su serpen şu cümleleri söyledi: Partimiz adına konuşuyorum. Kimsenin Best Parti’den korkmasına gerek yok; çünkü bizim adımız Best Parti. Eğer en iyi olmasaydık adımız Worst (çok kötü) Parti olurdu. E yani şimdi biz de öyle bir partide çalışmazdık…
The Wire izlemeyenle işi olmaz
Bizlerin de severek izlediği dizi olan The Wire‘ı, Gnarr da kaçırmadan takip ediyor. Hatta The Wire izlemeyen bir koalisyonun içinde olmam diye demeci bile var. “Omar Little” başkanın en sevdiği Wire karakteri.
Jedi başkan
En sevdiği kostümlerinden biri bu. Nasıl? Kareli takım elbiselerden daha etkileyici değil mi? 🙂 Kült karakterler onun da vazgeçilmezi. Her daim genç hisseden tam bir dünya insanı. İnternetsiz yapamıyor. Facebook sayfasına en son baktığımızda “Hesabım 9 yaşındaki biri tarafından hacklenmiştir” yazıyordu.
E o zaman Facebook’tan beğenelim
Serkan İnci, caps’i ben buldum diye dursun, Reykjavik belediye başkanı Face üzerinden tam bir liseli gibi geyikler paylaşmaya devam ediyor.
Hiperaktiviteden dünyanın konuştuğu adam olmaya
Gnarr çocukluğu boyunca zorluklar yaşamış. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu varmış ayrıca disleksiymiş yani okuma ve öğrenme güçlüğü de çekiyormuş. Sonunda İzlanda’nın başkentinin belediye başkanı oluvermiş.
Böyle bir kızı var
Beş çocuğu olan manyak başkanımızın tüm dünyada hayranları olan manyak güzellikte Margret Gnarr isminde bir de kızı var. Margret ablamız sıkı bir vücut geliştirmeci ve taekwondocu. Aranılan bir bikini modeli olduğunu söylemeye gerek yok herhâlde.
Punk olduğunu söyleniş miydik? Hatta ailece Björk ile takıldıklarını?
O dönemler kendine Johnny Punk diyen Gnarr, The Dripping Noses adlı grupta vokallik de yapmış. Daha sonra eşi ve Björk ile birlikte başka bir grupta takılmış. Björk’le hâlâ iyi arkadaşlar. Hatta ünlü yıldız Homogenic albumünde bir şarkısını Gnorr’un eşine ithaf etti.
Hâlâ ülkenin en sevilen aktörlerinden biri
Gnarr The Icelandic Dream ve A Man like Me gibi çok sevilen filmlerde rol almış. Ayrıca hayli ilgi gören stand up şovları da var.
Görevinden ayrılırken “hayatımda dört sene kesintisiz yaptığım başka bir iş olmamıştı” diyecek kadar alçakgönüllü
Ofisinin her yanı Banksy çizimleriyle dolu olan bu güzel abiye saygılarımızı iletiyoruz. Sorarız size böyle bir adamı şehrinin başına geçirmeyi kim istemez?