Öncelikle belirtelim, bu olayların az bir kısmı da gerçekleşebilir, daha ağır sonuçlar da ortaya çıkabilir. Bu olayların hepsi mantıklı verilere dayandırılarak ortaya çıkmış tahminlerdir. Günümüzde İstanbul’un 7 şiddetinden yüksek bir depreme hazır olup olmadığı büyük bir tartışma konusu. Deprem sonrası toplanılacak olan yerlerin hepsinde şuan siteler bulunduğu için, deprem sırasında yaşanacaklardan çok deprem sonrası oluşacak olan kargaşa gözümüzü korkutuyor. İşte o gözümüzü korkutan olaylardan bazıları…
Not: Listemizdeki tahminler ekşisözlük‘te bir entry’den alınmıştır.
1. Deprem anı: Tamamen bir kaos ortamı.
Yaşayanlar bilir, 17 Ağustos’ta yaşanan o şaşkınlık, ne yapacağını bilememe duygusunun çok daha kuvvetlisi yaşanacak deprem merkezinin daha yakın olmasından dolayı. Yıkılan evlerin sayısı 99’a göre çok daha fazla, mahallelerin çoğu maalesef 3-5 bina dışında dümdüz olacak…
2. Deprem bittikten hemen sonrası, şaşkınlığını henüz atlatamamış insanlar hayatta kalabilmek için her şeyi yapacaklar.
99 Depreminden tecrübe ettiğimiz kadarıyla Türk insanı yine yardımseverliğini göstermiş, depremden zarar görmeyen şehirlerde, köylerde yaşayanlar bulabildiği erzakları depremzedelere ulaştırmıştı. Bunun yanında depremi fırsat bilenler de dükkanları yağmalayıp ne var ne yok götürmüşlerdi. Deprem merkezinin İstanbul’a daha yakın olacağını ve 99’a göre İstanbul nüfusunun 10 milyon kişi arttığını düşünecek olursak sürü psikolojisinin de etkisiyle büyük İstanbul depreminde yağma oranının çok yüksek olacağını tahmin etmek hiç de zor değil.
3. Depremden birkaç saat sonra enkaz altlarından kötü haberler gelmeye başlayacak…
Kesilen elektrikler, ulaşılamayan telefonlar… En küçük bir deprem anında bile telefon trafiği yüzünden kilitlenen şebekeler, bu kadar büyük bir deprem sonrası 2-3 günlüğüne sessizliğe gömülecek. Haberleşmenin kesildiği bu vakitlerde ne yazık ki enkaz altlarından da ilk ölümler gelecek. 99 depreminde resmi olarak 50.000 ölüm gerçekleştiğini, deprem merkezinin daha yakın olacağını ve depremden en az 20 milyon kişinin doğrudan etkileneceğini hesaba katarsak depremin ilk saatlerinde ölüm sayısı 100-150 bini geçecek.
4. Deprem sonrası ilk gece…
Dile kolay 20 milyon kişi… Devlet ve sivil toplum kuruluşları ellerinden geleni yapsa dahi 20 milyon kişinin tamamına erzak yetiştirmekte zorlanacak. Bununla beraber erzak bulamayanlar, erzağı olan insanları gasp edecek, cinayetler olayları yaşanacak. Enkaz altında yaşam savaşı veren depremzedelerimiz ve dışarıda kalanlar da eğer deprem kışa denk gelirse soğukta donarak can verecekler.
5. Depremden sonraki 48 saatte hastanelerde muhattap bulmak zorlaşacak…
Medya kanallarında devlet tarafından “İstanbul’dan kaçanları evlerinize alın, evinizde ekmek üretin, depremzedelere gıda yardımı yapın gibi kampanyalar düzenlenecektir.” Yurtdışından gelen yardımlar ile İstanbul’un belli bir kısmının erzak ihtiyacı karşılansa da yine birçok kesim erzak sıkıntısı çekecektir. Sosyal medyada çok fazla spekülasyon üretilecek ve bilgi kirliliği oluşacaktır.
6. Depremden sonra geçen 3. günde şehir dışına göç inanılmaz boyutlara ulaşacak.
Yemek yardımlarından yararlanamayanlar erzak bulabilmek için her yolu deneyerek şehir dışına çıkmak isteyeceklerdir. Erzak dağıtılan bölgelerde de oluşan kalabalıktan dolayı büyük izdihamlar oluşacak ve bunun sonucunda da çok sayıda ölüm yaşanacaktır. Besin sıkıntısının yanında en büyük problem su konusunda yaşanacaktır.
7. Depremden sonraki 4. gün…
İstanbul’un genelini enkaz altında ve sokaklarda can verenlerden dolayı kötü kokular kaplayacaktır. Susuzluk da can almaya başlayacaktır.
8. Depremden sonra geçen 10 günün sonunda enflasyon büyük ölçüde değişecek.
Hastanelerde gönüllü doktor ve hemşireler görev almaya başlayacak, İstanbul dışındaki illerde de enflasyon inanılmaz boyutlarda değişecektir. Marmara’ya yakın bölgelerde ekmek fiyatları 10 katına çıkacak, devlet bütün ülkedeki gıda stoklarına el koyarak dağıtımını kendi yapacaktır. Enkaz altında bir şekilde hayatta kalanlar da artık kurtarılamayacak, bebek ve çocuk ölümleri oranı yükselecektir.
9. 15 Gün – 1 ay sonrası… Toplu mezarlar kazılacak ve İstanbul’un nüfusu 4 milyona kadar düşecek…
İş makineleri toplu mezarlar kazacak, kimlik tespiti yapılamayanlar bile bu mezarlara gömülecektir. İstanbul’da oluşan koku bir nebze olsun dağılacak ancak göçlerden dolayı nüfus 3-4 milyona kadar gerileyecektir.
10. 3 Ayın sonunda İstanbul tamamen bir hayalet şehir olacak…
Göçler ve ölümlerin sonunda İstanbul tamamen hayalet şehire dönüşecektir. Bazı mahallelerde ve hatta semtlerde bir insan bile kalmacak, oluşan görüntü korkutucu seviyelere ulaşacaktır. Türk Lirası çok fazla değer kaybedecek, 1 dolar 20TL’nin üzerine çıkacaktır. Deprem zamanı İstanbul’da yaşanan kıtlık tüm ülkeye yayılacak, ekonomi büyük oranda zedelenecektir.
11. Depremden sonra geçen 1 senede hiçbir şey unutulamayacak, şok etkisi asla atlatılamayacak…
20 Milyon kişinin yaşadığı İstanbul bir Anadolu kasabasına dönüşecek, ülkenin yaşadığı şok 1 sene geçmesine rağmen atlatılamayacaktır. Ülkenin büyük çoğunluğu Büyük İstanbul Depreminde toprağın altına sevdiklerini verecek, ülke büyük bir travma yaşayacaktır. Sevdiklerine ulaşamayanlar bir senenin sonunda onları da öldü kabul edeceklerdir.
Umarız alınacak önlemler, afet planları ve toplanma alanları artırılır ve burada gerçekleşebileceği tahmin edilen olayları en az hasarla atlatırız. Peki bu konuda şu ana kadar ne yapıldı? (Acısı Hala Taze 17 Ağustos Depremi ve Geçen 17 Yılda Aklımıza Takılan 16 Soru)