Konuk yazarımız Tanla Bilir listeledi, haberiniz olsun. (@Bebek_ve_Ben)
Bebekler ve sarhoşlar ne alaka diyenlerdenseniz, belli ki henüz çocuk sahibi olmamışsınız. Zira bebeklerin değme sarhoşlara taş çıkardığı birçok konu var. Listeyi okuyunca “Haklıymış yav!” diyeceksiniz.
Derinlik algıları sıfıra yakındır
Yetişkin bir insan evladının damarlarındaki alkol oranı yükseldikçe derinlik algısı önce azalmaya, sonra da yerlerde sürünmeye başlar. Bebeklerin derinlik algısı da hemen hemen buna benzer, bir farkla: Benjamin Button misali ters mantıkla çalışır. Başka bir deyişle derinlik algısı açısından bebekler dünyaya kafayı bulmuş şekilde gelip, büyüdükçe ayılırlar.
Yürümek için başkalarından destek alırlar
Siz hiç Nevizade’de şişenin dibini bulan arkadaşınızın kollarına girip, onu minibüs duraklarına kadar yürüttünüz mü? Belki de küp gibi kafayla, zikzaklar çizerken, kendini büyük bir özveriyle taşıyan arkadaşlarına hayatı zindan eden o mal sizdiniz. “Yooo! Ben assssla öyle kendimden geçene kadar içmem!” diyorsanız, hepimizin bir zamanlar yürümek için destek aldığımızı hatırlatalım.
İlk fırsatta telefona sarılırlar, ancak telefonu doğru kullandıkları pek söylenemez
Kafayı çekip, telefona sarılmadan olur mu? “Aaaşığımm sana Berke Cannn! Biz seninle beşik kertmesiydik. Niyeaa beaanii tergk ettinnn!”
Olur olmaz pozisyonlarda uyuyakalırlar
Uyku anı olmadık zamanlarda ve yerlerde gelir. Bir kere bastırınca kaçışı yoktur. Hijyen mijyen dinlemeden mis gibi rüyalara dalarlar. Suratına tükenmez kalemle martı kaşı ve bıyık çizilen, Facebook’ta poposu açık, sızmış bir şekilde fotoğrafları yayınlananlar maalesef hep sarhoşlar ve bebeklerdir.
Kendine has dans tarzları vardır
Kafayı çeken her insan evladı, illa kendine has bir dans tarzı yaratacaktır. Kanıt mı istiyorsunuz? Dünyayı saran Macarena, Kolbastı, Gangnam Style gibi bilimum gudubet dansların ayık kafayla üretilmiş olması mümkün mü? En azından bebekler dans edince şirin oluyor. Ya siz? Eşşek gibi adamsınız, içince ellerinizi kollarınızı kontrolsüz bir şekilde sallamayın, değil mi efendim?
Sonsuz neşelidirler
Ota boka güler, gülerken kendinden geçerler. Gününüzün aydınlanması için karşınıza herhangi bir bebeği ya da hafif çakırkeyif bir arkadaşınızı oturtun. Elbette kendiniz ayık olmak kaydıyla.
Ya da berbat hüzünlü!
Gülüşleri ne kadar sevimliyse, ağlayışları bir o kadar çekilmez. O dudaklar bükülüp gözler dolmaya başladığında bir fırsatını bulup süratle ortamdan sıvışın.
İstem dışı beden hareketleri oluşur
Alkollü adamın vücut kasları evrim geçirir. Önce kaslar gevşer, suratta ufak tikler oluşur, ardından o el-kol olmadık yerlere uzanır. Son aşama da malumunuz, idrar kesesi laf dinlememeye başlar. En güzeli o aşamaya gelmeden uygun bir koltukta efendi gibi sızmayı bilmektir. Gelgelelim bebek bünyesi maalesef uyuduktan sonra bile huzur bulmaz. O kaslar oynar da oynar.
Olur olmaz kavgalara karışır
Alkollü adamın sigortaları atıktır. “Yanımdaki hatuna eğri baktın, gözünün üzerinde kaşın var!” gibi eften püften sebeplere kavga çıkarır. Maksat vücutta biriken fazla enerjiyi yumruk ya da tekme şeklinde dışarı atmak, yani bir nevi elektriği toprağa akıtmaktır. Bebekler de “Kaydıraktan yüz üstü kayceaaamm! İki donu üst üste giyceeeaaam, giycem işteee!” gibi abuk sabuk sebeplerle arıza çıkarmaya bayılır. En iyisi suyuna gitmek ya da rakip olarak karşısına kendi meşrebinden birini çıkarmaktır.
Sorumluluklarını asla ihmal etmez
Alkol belli bir limiti aşınca, bünyede sinsice gizlenen o sorumlu yaratık su yüzüne çıkar. Normal zamanlarda ihmal edilen ya da yapılmaktan kaçınılan işlere ısrar ve inatla sıkı sıkı sarılınır. Bebeklere ise bir sorumluluk vermeye gör. Değme yetişkinden fazla sahiplenirler. Laaakinnnn o işler yapılır, ama nasıl?
– Nağğğlaaannn! Bırakkggg!!! Köpeyiii ben gezdirecemm. Bırak!!!
– Küp gibi sarhoşsun Hulusi! Köpeği gezdirmenin sırası mı?
– Yav çekilll! Sen demiyorrrr muydun hiç ilgilenmiyorsun bu itle diye!…
– Ne halin varsa gör Hulusi! Sana değil, köpeğe acıyorum. Arabaların altında kalacaksınız.
Merdivenleri inerken zaman kaybetmekten hoşlanmaz
Maksat A noktasından B noktasına ulaşmaksa, sarhoşların ve bebeklerin kaybedecek bir dakikaları bile yoktur.