Bayramı memleketinizde geçiriyorsanız, gideceğiniz ziyaretlerde ortama uyum sağlamayı da şimdiden öğrenseniz iyi olur. Kendinize bile açıklamakta zorluk çektiğiniz mesleki ünvanınız, okuduğunuz okulu bitirince ne olacağınız, neden hala bekar olduğunuz, bekarsanız neden çoluk çocuğa bir türlü karışmadığınız gibi konulardan uzak durmak için bir adım önde olmalısınız. Hal hatır sorma, siyasi gündem, futbol mevzularının tükendiği an hemen uygun konuyu ortaya atıp kenara çekilebilmelisiniz. İşte hayat kurtaracak bir kaç konu başlığı.
1. Kulağınıza çalınan son dakika haberleri
“Ya Nejla teyze, Kadir’i işten çıkarmışlar; geçmiş olsun. Arabayı da satmış diye duyduk. Ay bi üzüldük bi üzüldük…”
2. Türkiye’de ziraat ve tarım
“Ya dayı sen yeşil yeşil bi şeyler ekiyordun en son arka balkondaki saksılara. Ne oldu onlar, büyüdü mü?”
3. Beslenme ve diyetetik
“Ramazanda kilo veririm demiştim ama yine aldık galiba. Günler de çok uzun abi, akşamları dayanamadık yedik valla; Allah kabul etsin…:) ”
4. Kamu spotu
“Ne o enişte, sigarayı bu Ramazan’da da bırakamamışsın…”
5. Memento efekti
“Geçen bayram sizde Semiha ablalarla karşılaşmıştık ya hani, o zamandan beridir görmedim ben onu.”
– Yok yavrum, o bir önceki bayramdı. Teee Kurban’da…
“Yahu eminim Ramazan’dı. Annemler size gelmişti hatta, baklava yapmıştınız 4 tepsi..”
-O revaniydi, baklavayı bir öncekinde yapmıştık. Ay yoksa senin dediği gibi miydi? (zzzzzzzzz giderek birbirinden ayrılıp atmosfere dağılan beyin hücreleri zzzzzzzz)
6. İnşaat sektörü ile icraatın içinden
“Ya yolda gelirken farkettik, sizin arka taraftaki inşaat epey yükselmiş. Bir sürü demir yığmışlar önüne.”
– Biz yapılırken izledik; o inşaatın temelini çok sağlam yaptılar.
“Şimdi inşaatçılık çok gelişti zaten. Bir ayda dikiyorlar koca koca siteleri…”
7. Sağlıklı yaşam ve kitlesel duyarlılık
“Fahriye teyze ameliyat olmuş diyorlar, siz duydunuz mu? Ayol bunlar da hiçbir şeylerini anlatmazlar. Sanki oh olsun diyeceğiz. Ayrıca ben severim Fahriye teyzeyi, iyi kadındır. Yazık, oğlu da hiç ilgilenmiyormuş, gelin istememiş evde…”