Son dönemde biletleri dakikalar içinde tükenen ve salonu tıka basa dolduran “Uyuyan Güzel Balesi”, geçtiğimiz günlerde prömierini yaptı. Uyuyan Güzel Balesi’nde Prens rolünde temsil alan İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) baş baletlerinden Batur Büklü, temsildeki başarılı dansı ile sanat severler arasında göz doldurmaya devam ediyor. 2014 yılından bu yana İDOB’un baş baleti olarak yer aldığı temsiller ile isminden sıkça söz ettiren, yurt içi ve yurt dışı da dahil olmak üzere yaklaşık 20 temsilde dünyanın en önemli balerin ve baletleriyle aynı sahnede rol alan Batur Büklü ile kariyeri ve özel hayatı üzerine Listelist için özel bir söyleşi yaptık…
1. Bale Geçmişi
İlkokul yıllarında İstanbul Üniversitesi’nde yarı zamanlı bale eğitimi almaya hak kazanan Batur, bir baletin hikayesini anlatan “Billy Elliot” filmini izledikten sonra, hayatının geri kalanında sadece bale ile ilgilenmeye karar verip, 5. sınıftan itibaren tam zamanlı bale eğitime geçer.
2004 yılında İstanbul Atatürk Kültür Merkezi Çocuk Balesi ekibine katılarak, ilk temsilini Sihirbasos rolü ile burada gerçekleştirir. AKM’de sergilenen Hülya Aksular’ın “Epik İstanbul” eserinde 2. Beyazıt’ı temsil ederek, 2006-2007 sezonunda profesyonel dansçılarla birlikte yer aldığı ilk sahneye tecrübesini edinir. ASPAT yaz çocuk bale kampına katılmasının ardından, Uğur Seyrek’in yönlendirmesiyle, temsil CD’leri Stuttgart’taki John Cranco Schule’ye iletilir. Hayatının dönüm noktalarından biri olan bu olay, Batur’un uluslararası platformlardaki başarılarının başlangıcı olur.
Yeteneği sayesinde, dünyanın erkek baletler adına en iyi üç okulundan biri olan John Cranco Schule’den burs kazanan Batur, Rus Malakov’un hocası Peter Pestol ile çalışan son öğrencilerinden biri olma şansına vakıf olur.
18 yaşında, Peter Pestol’un vefatından bir sene evvel onuruna sergilenen gösteride, dünyanın en büyük dansçılarıyla aynı sahnede yer alarak, unutulmaz bir tecrübeye sahip olur. Theatre Hoff ile sözleşme imzalayarak, 2 sene boyunca tüm Almanya’da gösteriler sergiler.
Aile ve ülke özlemi zaman geçtikçe ağırlaşan Batur için dansını ülkesinde sergileme vakti gelmiştir. İDOB’un bale dansçısı olarak görev yapmaya başlayan Batur, ilk sezonda temsilde yer almak için pek bir fırsat bulamaz. Performansıyla, ikinci sezonda küçüklüğünden beri izleyip hayalini kurduğu “Le Corsaire” (Korsan) eserine yan role ismini yazdırmayı başarır. Listede ana karakterin 4. kastı olarak yer alan Batur’u, öncelikli üç ana karakter kast baletinin talihsiz sakatlıklarının sonucunda, dünyanın büyük operalarını koreograf olarak sahneye koyan Anna Marie Holmes’un da desteğiyle, tüm sezon boyunca sahnede ana karakter olarak dans etmesi, Batur’un 22 yaşında ilk baş rolünü oynamasına ve artık baş balet ünvanına geçişine olanak sağlar.
Bale yarışmasına katılarak altın madalyaya layık görülen Batur için artık bale tutkuyu, sevgiyi aşmış ve bir yaşam tarzı haline gelmiştir. Moskova’da Stanizavski sahnesinde iki temsilde sahne alan Batur, uluslararası deneyimi olan, en genç ve en yetenekli Türk baletlerinden biridir.
2. Temsilleri
Yurt içi ve yurt dışı bir çok temsilde rol alan Batur, her gün kariyerine yeni bir tecrübe ekliyor. Listelemek gerekirse;
– Epik İstanbul
– Etute- ( Stuttgart) John Cranko Schule
– Pestov Class- Stuttgart John Cranko Schule
– Bir Yaz Gecesi Rüyası -Theather Hof
– La Cage Aux Folles – Çılgınlar Kulübü
– The Car Name Call Desaire
– Ballett Im Studio
– Troy Game
– Silvia de Eros
– Gizelle- Köy Pas de Deux
– Corsaire ( Korsan)
– Conrad
– Fındıkkıran – Prens
– Üç Aşk – Vivaldi /Judith / Üç Aşk
– Üç Silahşörler – Atos ve Dartagnian
– Don Kişot – Basil / Espada
– Cervantes Çeşitlemeleri
– Uyuyan Güzel – Prens / Mavi Kuş / Taşlar
3. Bale Felsefesi
“Konuşmayan, dans eden oyuncularız.” diyen Batur Büklü, 3 senedir İDOB’un temsillerinin hemen hemen tümünde baş dansçı statüsünde sanatını dans ederek icra ediyor.
4. En Büyük Mutluluğu ve Başarısının Temeli
En mutlu olduğu anları, provadan sonra eve gidemeyecek, hatta adım atamayacak kadar yorgun hissettiği anlar olarak tanımlıyor. En keyif aldığı zamanları ise, sahnede selam verdiği anlar olarak nitelendiriyor. Tüm yorgunlukların bittiği, temsil sonrası alkışlara boğulduğu bir kaç dakika…
Başarının temeli olarak, temsil ettiği karakteri yaşayabilmek ve hissedebilmek olduğunu söyleyen Batur için özgün olmak çok önemli. Temsil edeceği karaktere yoğunlaşmasında, konsantre olma ve kendini tamamen rolüne kapatma konusunda yüksek disiplin sahibi olmasının etkisinin yüksek olduğunu vurguluyor.
5. Sıradan Bir Günü
Sabah 9.00’da uyanan Batur, yumurta ve tahıl ağırlıklı kahvaltı ile güne başlıyor. Kahve olmazsa olmazı, tabi ki şekersiz ve sütsüz… Provalardan 45 dakika öncesi prova salonunda hazır olmaya çalışıyor. Her bir ders öncesi 35 – 40 dakika kendi kendine çalışarak ısınıyor. 11.00 de başlayan bale dersleri 4 -6 saat kadar sürüyor. Kendi yemeğini kendi yapıyor. Provalara öğlen yemeği için kendi yaptığı yemeğini götürüyor. Akşam yemeği sonrasında enerjisi kalmışsa sıkılaşma egzersizleri yapıyor. Gece 12.00 civarı duş alıp uyku haine geçiyor. Biyolojik saati sabahları uyandırsa da her zaman alarm kurmayı ihmal etmiyor. Genel olarak evde vakit geçirmeyi çok seviyor. Boş vakit sevmediği gibi, boş zamanlarını bir şeyler öğrenerek ve hobilerine vakit ayırarak geçirmeyi seviyor.
Nefes egzersizlerinin, sağlık ve konsantrasyon için çok önemli olduğunun altını çiziyor. Batur Büklü ayrıca temsil günlerinde, tüm temsili gözünde canlandırmasının, başarının en büyük nedenlerinden biri olduğunu söylüyor.
6. Beslenmesi
20 Ocak 1993 Kadıköy doğumlu Batur, henüz 26 yaşında. 66 Kg. 180 cm boyunda olan Batur için sağlıklı beslenme ve egzersiz hayatının vazgeçilmez birer parçası. Protein ağırlıklı beslenirken ve eser miktarda yağ alıyor. Beden gücünü sağlamak için; amino asit, multivitamin, omega 3 ve B 12 takviyeleri kullanıyor.
7. Hobileri
Hobisini işi haline getiren Batur, bale temsilleri ve film izlemek, müzik dinlemek, yemek yapmak ve spor yapmaktan çok keyif alıyor. Kendisini bir Lazanya ustası olarak tarif eden Batur, balık ve şaraplı karides pişirmekte de iddiasını saklamıyor. İşine olan saygısı nedeniyle ara verdiği motosiklet tutkusu da Batur’un hobileri arasında.
8. Örnek Aldığı Sanatçılar
Dünyanın her bir yerinden farklı dansçıların, kendilerine has farklı tekniklerini örnek alıyor. Rudolf Nurayev ve çocukken hayranlıkla izlediği Mikhail Baryshnikov, çok etkilendiği isimler arasında. Şu anda Paris balesinin en usta bale sanatçılarından Mathiass Heyman keyifle izlediği bir başka isim.
9. Baleye Başlamak İsteyenler İçin Tavsiyeleri
Hevesten ziyade, istikrarın önemini vurgulayan Batur Büklü, balenin yaşam tarzı olduğuna inanıyor ve dans etmeyi, müziği seven çocukların mutlaka baleye başlatılmaları gerektiğini düşünüyor.
Dansın çok geniş bir kültür olduğunu vurgulayan Batur, konuşmadan evvel, dans ile iletişim kurulduğunu ve bu yüzden dansın çok değerli ve önemli olduğunun altını çiziyor ve dans edenler için yılmamanın en temel davranış biçimi olduğunu ekliyor.
10. Hedefleri
Batur’un AKM tekrar seyircisi ile buluştuğunda Spartaküs temsilinde Spartaküs’ü oynamak hedefi var. Her gün o an için çalışıyor. Kendisini o role taşıyacak çalışmaları her gün yapıyor. Aktif bale hayatı bittiğinde, İDOB’un Direktörü olup, yeni nesillere baleyi sevdirmek ve bale sanatına katkıda bulunma hedefi de ilerideki bale hayatı için planları arasında.
11.Türkiye’de Bale Sanatı İçin Temennileri
İstanbul gibi bir dünya metropolünün ve Devlet Opera Balesinin AKM’ye ihtiyacı olduğunu belirten Batur, balenin her kesime ulaşması için de ülke çapındaki turnelerin sayısının artması gerektiğinin altını çiziyor.