İzleyeni tripten tribe sürükleyen, sinema tarihinin en kafa yapımlarının yer aldığı 9 örneğiyle uyuşturucu filmleri karşınızda.
Spun: Metamfetamin
Madonna, U2, Prodigy gibi dünyaca ünlü starlara müzik klipleri çeken yönetmen Jonas Akerlund’un ilk uzun metraj denemesi olan Spun, her sahnesinin tribal sürprizlere gebe olduğu 2002 yapımı bir seyirlik olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca Billy Corgan’ın yaptığı müzikler, hem filme oldukça uyuyor hem de kulaklarınızın pasını siliyor. Çeşitli akılda kalıcı sahnelerin yanı sıra, dönemin farklı bağımlı tiplerinin hayatlarından birtakım kesitler ile oluşturulan hikaye, Spun’ın “güzel ama bir yere bağlanmayan filmler” janrında kendine yer bulmasına da imkan tanıyor. Mickey Rourke’un met aşçısı olarak yer aldığı film, sonlarına doğru hafiften esnemenize neden olsa da uyuşturucu filmleri arasında kendine yer bulmayı başarıyor.
http://www.imdb.com/title/tt0283003/?ref_=nv_sr_1
Requiem For a Dream: Eroin, amfetamin
Yurdumuzda hemen her vahşet, ibret, cinayet, hüzün vs temalı haberde kullanılan, TV izleyicisinin aşina olduğu müziğinden bağımsız olarak yönetmen Darren Aranofsky’nin 2000 tarihli filmi, bir filmden beklenecek her türlü duyguyu tadabileceğiniz bir yapım. Henüz ilk sahnesinden yumruğu vurup, olayı belaltı seviyesine çeken Aranofsky, bizi kah Harry Goldfarb’ın karmaşık zihin dünyasında gezintilere çıkarıyor, kah Marion Silver’ın trajedisiyle tepeden tırnağa sarsıyor.
http://www.imdb.com/title/tt0180093/?ref_=nv_sr_1
Trainspotting: Eroin
Danny Boyle’un nasıl bir sinema dehası olduğuna dair bir tona yakın ipucu barındıran filmlerden biri olan 1996 yapımı Trainspotting, aynı isimli romanı kadar ses getirmiş bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. İskoç gettolarında hayat mücadelesi veren eroin bağımlısı üç cankinin hayatlarından kesitler aktaran film, özellikle hikayesindeki geçişler ve iniş çıkışlarla tarihin en önemli uyuşturucu filmlerinden biri olarak göze çarpıyor.
http://www.imdb.com/title/tt0117951/?ref_=nv_sr_1
Enter the Void: Dmt
Dönüş Yok’tan sonra izleyen herkesi vücudunun en zayıf noktalarından yumruk yağmuruna tutacak bir film yapmak isteyen Gaspar Noe, tam 7 yıl film çekmemişti. 2009’da karşımıza Enter the Void gibi daha önce kimsenin eşine benzerine rastlamadığı bir filmle çıktı ve gönüllere taht kurmayı başardı. Saçma sapan sinematografisi, acayip diyalogları ve rengarenk geçişleriyle Enter the Void, sadece winamp visualizationsever genç kesime hitap etmeyip entelektüel anlamda filmlerden beslenenler için de kült seviyesinde.
http://www.imdb.com/title/tt1191111/
The Wolf of Wall Street: Quaalude
2013 yapımı bir Martin Scorsese filmi olan The Wolf of Wall Street, tam anlamıyla hedonist bir film. Seks, para, ve uyuşturucuyla fani dünyada tatmadık zevk bırakmayan Jordan Belfort’un aşırı hızlı hikayesi, Scorsese’in yetenekleriyle birleşince ortaya mükemmel bir film çıkıyor. The Wolf of Wall Street her ne kadar biraz uzun ve zaman zaman bir yere gitmiyormuş gibi hissettirse de, şimdiden uyuşturucu filmleri arasında yerini almış bir yapım olarak arşivlerimizde bulunmakta.
http://www.imdb.com/title/tt0993846/?ref_=nv_sr_1
Fear and Loathing in Las Vegas: Eter ve birtakım uyuşturucular
Herhangi bir konuya sahip olmayan ve herhangi bir janra konulamayan filmlerden biri olan 1998 tarihli Terry Gilliam filmi, film boyunca normal davranmaya çalışan ama bunu hiç beceremeyen ikilinin hikayesini anlatıyor. Bolca uyuşturucu kullanımı ve halüsinasyon sahnesinin yer aldığı, Johnny Depp ve Benicio Del Toro’nun efsane performanslar sergilediği film, 60’lardan sonra kaybolan Amerikan gençliğinin kendini yeniden üretme çabasına odaklanıyor.
http://www.imdb.com/title/tt0120669/?ref_=nv_sr_2
How High: Marijuana
Defjam Records’un ünlü rapçi ikilisi Method Man ve Redman’in harikalar yarattığı 2001 yapımı film, baştan sona keyifle izlenecek bir hikayeye sahip. Ölen arkadaşları Ivory’nin küllerini sarıp içen ve her içtiklerinde Ivory’nin ruhunu gören tembel ikili, Ivory’nin sınavda onlara yardım etmesi sonucu Harvard’ı kazanır ve olaylar gelişir. I Need Money ve Powder gibi iki efsane yan karaktere sahip How High, her sahnesinde saçma sapan olaylar vaadediyor.
http://www.imdb.com/title/tt0278488/?ref_=nv_sr_1
Not: Film, efsane mertebesinde bir Türkçe dublaja sahiptir. Dublajlı izlemeniz tavsiye edilir.
Dazed and Confused: Mantar, ecstasy
Richard Linklater’ın 1993 yılında çektiği Dazed and Confused, belki de şu ana kadar çekilmiş en eğlenceli uyuşturucu filmi olmasının yanında, muhteşem müzikleriyle de izleyenleri etkilemeyi başarmıştı. 70’lerin gençlik anlayışını dinamik bir dille anlatan film, ileride bolca örneğini göreceğimiz rengarenk Richard Linklater sinemasının da ilk örneklerinden.
http://www.imdb.com/title/tt0106677/?ref_=nv_sr_1
Easy Rider: Lsd
Uyuşturucudan kazandıkları parayla motorlarına atlayıp A.B.D.’yi gezen iki hippinin hikayesini anlatan Dennis Hopper imzalı Easy Rider, 1969 ve sonrasına damga vurmuş en önemli bağımsız yapımlardan biri olarak göze çarpıyor. Anlatım, diyaloglar ve mekan kullanımıyla kendinden önceki stüdyo filmlerine pek benzemeyen Easy Rider, müzikleriyle de dönemin gençlerini bir hayli etkiledi. Jack Nicholson, Peter Fonda ve Dennis Hopper’ın oldukça samimi performanslar ortaya koyduğu film, saçma sapan muhabbetleri ve geniş planlarıyla çoktan kült seviyesinde.