Barbar kavramı, çoğunlukla popüler stereotiplere dayalı bir genelleme olarak kullanılır. Tarihte barbar kelimesi, “daha az uygar” ya da medenileşmemiş bir toplumun üyelerini tanımlamak için kullanılmıştı. Aynı zamanda güçlü, acımasız ve yenilmez savaşçıları tanımlamak için de barbar kavramı kullanılıyordu. Antik Romalılar bu kavramla; Trakyalılar, İberler, Galyalılar, Keltler ve Cermenler gibi Romalı olmayan toplumları tanımlıyordu. Romalılara göre sınırın hemen ötesinde yaşayan herkes barbardı. Ancak bu eski kabileler ilkel olmaktan çok uzaktı. Gelin Barbarların Romalılara karşı savaşlarda kullandıkları 5 silah neymiş yakından bakalım.
1. Balta
Balta, barbar olarak tanımlanan halkların en korkunç silahlarından biriydi. Çoğu kabile savaşçısı, savaşa giderken yanında mızrak ya da kılıç taşırdı. Ancak Germen askerler tek bir darbede zırh, kalkan ve miğferi parçalayabilen ağır savaş baltaları kullanıyordu. Germenler gibi Franklar da “francisca” ismi verilen bir balta kullanıyordu. Bu silahın demir başı kalın ve keskindi. Ancak tahta sapı çok kısaydı. Bu nedenle francisca çok yakın mesafeden fırlatılabiliyordu.
2. Uzun kılıç
İki ucu da keskin uzun kılıçlar Galyalıların ana silahlarından biriydi. Bu uzun kılıçlar, Romalıların kullandıklarından çok farklıydı. Romalılar kılıçlarını, düşmanı bıçaklamak için kullanıyordu. Galyalılar ise kılıçlarını bir balta gibi kullanıyordu. Bireysel ve gerilla savaşında ölümcül olan bu silahlar, kalabalık savaş meydanlarında çok kullanışlı değildi. Uzun kılıçlar, Galyalılar ve Roma Cumhuriyeti arasında yapılan birçok savaşta önemli bir rol oynadı. Öyle ki Galyalıların lideri Brennus, M.Ö. 4. yüzyılda İtalya’yı işgal ettiğinde Romalı askerlerin büyük bir kısmı bu kılıçlar sayesinde Allia Nehri’ne sürüldü.
3. Zincir yelek
Barbar kabileleri, bazı zamanlarda düşmanlarını korkutmak için savaşa çırılçıplak giriyordu. Bu sırada üzerlerinde sadece zincir yelek ve ellerinde de bir kalkan oluyordu. Zincir yelek bir yandan askerlere esneklik sağlıyor diğer yandan askerleri keskin darbelerden koruyordu. Zincirli bir zırh yapmak son derece emek isteyen bir işti. Bu nedenle sıradan askerler yerine liderler ve aristokratlar tarafından giyiliyordu.
4. Kelt arabası
M.Ö. 55 yılında İngiltere seferine çıkan Julius Caesar, Kelt kabilelerinin savaş arabalarıyla karşılaşan ilk Romalı general olmuştu. Bu arabaların tekerleklerinde demir çerçeveler vardı ve ahşaptan yapılmış platformu oldukça sağlamdı. İki atın çektiği bu arabalar, normal hayatta kullanılmıyordu. Savaşlarda askeri personeli taşımak, silahları nakletmek ve yaralıları güvenli bir yere bırakmak gibi amaçlara hizmet ediyordu. Julius Caesar bu arabalarla ilgili izlenimlerini şu şekilde aktarıyor: “Her yöne araba kullanıyorlar ve silahlarını bu arabadan fırlatıyorlar. Genellikle tekerleklerin gürültüsü ve atların hızı düşmanı korkutuyor ve safları kırıp geçiyorlar.”
5. Falcata
Romalılar M.Ö. 218’de günümüz İspanya’sını işgal ettiğinde, Celtiberians olarak bilinen bir barbar kabilesiyle karşı karşıya geldiler. Bu savaşçılar hem gerilla dövüş yetenekleriyle hem de silah ustası olmalarıyla ünlüydü. En meşhur silahlarından biri, iki ucu keskin, kavisli ve çelikten yapılmış “falcata”ydı. Falcata uca doğru daha fazla ağırlaşıyordu. Bu nedenle askerlerin zırhına çok kolay zarar verebiliyordu.
İlginizi çekebilir:
Caesar’dan Hadrian’a: Antik Dünyayı Şekillendiren 11 Roma İmparatoru
Kaynak: 1