Her geçen gün yeşilden uzaklaşıyoruz. Otoban kenarlarındaki peysaj, sitelerin duvar dibi bitkileri, kaldırımlara dikilen fidanlar… Şehir hayatında yeşil denilince akla bunlar geliyor, hatta artık durumu sadece şehir hayatı diye de sınırlandırmamak gerek. Eskiden yeşilin huzuru büyük şehirlerin dışında bulunabilirdi, şimdi Anadolu’nun birçok kasabası da betonlaşmaya terk edildi.
Şehir hayatı bizi doğadan uzaklaştırdıkça, biz de elden geldiğince kamp alanlarına kaçmaya çalışıyoruz. Peki ya hafta içi? İnsan balkonunda, camının kenarında, terasında ufak tefek de olsa yaprağa dokunsa, yağmur yağdığında camından biraz toprak kokusu gelse fena mı? İşte bu liste bu işe yarayacak, evlere mis gibi doğa kokuları gelecek. Üstelik yetiştirebileceğiniz bazı bitkiler tropik coğrafyalardan. Düşünsenize balkonda Maldivler etkisi… 🙂 Şehir hayatına karşı tam etkili çözüm kesinlikle balkon bahçeçiliği.
Kendi ananasını kendin yetiştir vatandaş
Evet, şaka değil. Yaza girmek üzereyiz ve sıcak seven bu şahane meyveyi balkonda bile yetiştirebiliriz. Hem de düşündüğünüzden daha kolay. Tek yapmanız gereken gövdesi sarıya dönmeye başlamış, tepe yaprakları yeşil olgunlaşmış iki ananas satın almak. İki olmasının sebebi sadece bir tavsiye. Maksat, köklerden biri çürürse diğeriyle hayatımıza devam edelim.
Ananasın tepesindeki taç yaprakları tek bir yöne çevirerek gövdeden ayırıyoruz. Ayırdığımız yaprakların en dipteki iki üç sırasını yoluyoruz ya da dip kısmını 3 santimden kesiyoruz. Yolunan ya da kesilen kısım aşağıya gelecek şekilde su dolu bir kavanoza yerleştiriyoruz. Suyu her gün değiştiriyoruz. Kısa süre içinde ananas yapraklarımız dipten filizlenecek. Bu filizler onun gelecekteki kökleri olacak. Toprak bir saksının dibini taşlıyoruz ve su – hava tutması için perlit eklediğimiz bir toprağa gömüyoruz. Balkonumuzun güneş alan bir köşesine yerleştiriyoruz. Hemen değil biraz sabır. 20 ay kadar sonra minik ananas dünyaya merhaba diyecek. Toprağı her zaman nemli kalacak. Fazlaca değil ama arada (ortalama 6 saat) sulamayı unutmuyoruz.
Dünyanın en güzel meyvesi?
Özellikle balkanlarda ve orta avrupada anneanneler dedeler mevsimi geldiğinde çilek yetiştirip, pastasını turtasını yapar. Şaşıracaksınız ama onlarda da taze meyve yetişiyor. Hatta bahçelerine topraklarına bizden çok daha fazla saygı sevgi gösteriyorlar. Biz Osmanlı Çileği türümüzü kaybetmemeye bakalım ve balkonumuza bir çilek saksısı alarak işe başlayalım. Bu saksı türünde tek bir gövdede 3 – 4 küçük ayrı saksı bir arada oluyor. Çileğin meyvelerinin toprağa değmemesi gerek, dalları da çok uzarsa meyveye dönmüyor. Bu yüzden “çilek saksısı” ya da çok gözlü bir saksı edinmek daha kolay ve estetik olabilir. İsteyen tabii ki normal saksıda da yetiştirebilir.
Güneş alan bir cam kenarı ya da balkon önemli, yoksa meyveler kızarmaz. 6 saat kadar güneş görmesi gerekiyor. Bol su vermeyi ihmal etmiyoruz, saksının dibi ıslak kalıyor. Çileği fide ya da tohum olarak piyasadan bulabilirsiniz. Çıkan ilk çiçekleri koparıyoruz, böylece sonrası daha verimli olacak. İkinci çiçekler meyveye dönmeye başlarken Strawberry Fields Forever’ ı açıyoruz ve keyfimize bakıyoruz.
Gurmelik peşinde saksıdan yolmak için birebir, kekik
Bahardan yaza Ege’ye inerken yolu rüya gibi kokutan mucize bir bitki. Yakıcı, aromatik, uçucu ve leziz. Adeta minik sihirli dallar. Evde yetiştirmek için de birebir. Ege ve Akdeniz’in yakıcı güneşi en çok ihtiyacımız olan şey. Dayanıklı bir yaban bitkisi olan kekik için ne gübreye ne de katkı maddelerine ihtiyacınız var. Aşırı suya da gerek yok. Sadece toprağı biraz kumlu ve taşlı yaparsak daha iyi sonuç elde ederiz. Yaz kış demeden dirençli olan kekiğin tek olumsuz tarafı fazlaca iştah açıcı olması. Hem tohumdan hem bitkinin kendisinden üretime geçebilirsiniz. Bir kere başardıktan sonra artık uzun yıllar boyunca balkonunuzda sizinle birlikte hayatına devam eden bir yardımcınız olacak. İster taze ister gölgede kurutarak kullanın, ister hiç dokunmadan kokusundan faydalanın. Kekik işine girdiğimizde mutlaka kendinizi tutamayarak nane, fesleğen devam edeceksiniz.
Mutluluktan tavşan gibi zıplatan havuç
Aktar ya da çiçekçilerden havuç tohumu alıyoruz ve dikiyoruz. Bu kadar. Yani şaka gibi ama neredeyse bu kadar basit. Tam da bu mevsimlerde dikim yapabilirsiniz. Dikine gelişen bir bitki olduğu için 10 – 12 cm.’lik küçük bir cins seçebilirsiniz ama daha derin saksılarda farklı türler de yetiştirmek mümkün.
Dibine 5 – 10 cm. bahçe toprağı koyduğunuz saksının üzerine torf toprak ekliyoruz. Yüzeye havuç tohumlarını 5’er cm. arayla ince bir hat boyu ekiyoruz ve üzerini hafif toprakla örtüyoruz. Toprağı spreyle suluyoruz. Hayvansal gübreyle beslenen topraktan daha iyi sonuç alabilirsiniz. Muhtemel sineklere karşı saksının bir kenarına soğan tohumu da bırakabilirsiniz.
Dünyaya gelmiş muhtemelen en faydalı bitki: Aloe Vera
Harici kullanımı Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylı tam bir cilt dostu. Eski Mısır’dan beri güzelleşmek ve doğal bakım için kullanılan faydaları saymakla bitmez gerçek bir mucize. Piyasadaki işe yarayan neredeyse tüm kremler ve kozmetik ürünlerinin ana maddesi. Peki gerçekten kreme ihtiyacınız var mı? Yetiştirdiğiniz bitkiyi kenarından kırıp, etli ve nemli tarafı kesilen parmağa, sivilceye, yaraya bereye sürdüğünüzde bile etkisini hızla hissedeceksiniz.
Saksıda yetiştirmek için ise kökten yeni sürgünler veren bitkiden yeni bir kolu alıyor ve dikmek gerekiyor. Kumlu ve humuslu toprağa bir miktar perlit atarak daha da hava geçirgen hale getiriyoruz. Balkonun güneş alan bir yerinde gayet mutlu olacaktır. Hava serinlediğinde içeri almak gerekecek. Bu yüzden soğuk gecelere dikkat etmek gerekiyor.
Hangisi olmazsa olmaz?
Tabii ki domates. Bakımı diğerlerine göre biraz daha zor ama hakkındaki kaynak ve bilgi sonsuz. Böceklendi mi? İlk aramada cevabını bulursunuz. Kurudu mu? Acil müdahale hemen gelir. Büyümüyor mu? İkinci denemede işin uzmanı olacak kadar bilgiyi bulabilirsiniz.
Su geçişi iyi olmalı, saksı altına taşlar işe yarar. Saksının dibine metal bir file koymanız, suyla kaybedeceğiniz toprağı önler. Küçük tipler seçmek ya da kurutulmuş yerel tohumların peşine düşmek daha da eğlenceli. Birden fazla ekimlerde, tohumların arasından iki hafta kadar zaman geçsin. Tohumları bir bardakta 1 hafta 10 gün içinde çimlendirdikten sonra saksılara alabilirsiniz.
Bonus: Yapanlar gayet mutlu
https://www.youtube.com/watch?v=_nJvPznWTTg