Yavaş yavaş hayatımızda ve mahallemizde nostaljik bir detaya dönüşme riski taşısa da bakkal alışverişini tecrübe etmiş bakkalıyla hasbihal etme fırsatı bulmuş her canlı bilir ki bakkallar kendine has karakterleriyle esnafların en kralıdır. Kuşkusuz sayacak daha bir çok özelliğe sahiptirler fakat biz en bilinenleri gün yüzüne çıkaralım istedik.
Veresiye defteri
Böyle bir envanteri mahalle bakkalı dışında hiçbir esnafta bulamazdınız. Parası olmadan ihtiyacını çekinmeden alabildiği bir bakkala sahip olan mahalleli ne kadar şanslı olduğunu bir ömür unutamaz herhalde. Ay başında öderimlerin üç aylara uzandığı kabarık veresiye defterleri bakkalın engin sabrının da kaydını tutar.
Para üstü çıkışmayınca sakız, leblebi tozu ya da balık krakerle ödeme fonksiyonu
Bir zincir markette asla başınıza gelmeyecek olan bu durum bir bakkal klasiğidir. Alacaklarınızı aldıktan sonra alacağınız para üstünüz bakkalın kasasında yoksa sakız olsun, balon olsun, gofret olsun direk ürünle para üstü ödeme devrini başlatmış esnaf sadece bakkaldır.
Akrabadan öte sırdaş
Mahalle bakkalı demek akrabadan daha yakın daha sıcak ilişkiler demekti. Derdini sıkıntını anlatabildiğin yedi kat yabancının en yakını olmayı başaranları yok değildi. Veresiye naifliğini gösteren birinin insanın derdini anlamaması çok da olası bir durum değildi zaten. Şöyle düşünün siz yokken evinize gelecek bir akrabanız için anahtarınızı gönül rahatlığıyla bırakabildiğiniz kişi bakkaldan başka kim olabilir ki?
Canın çektiyse al çekinme helal olsun
Bakkaldan bir şey almaya gittiğinizde otomatik avantanızı da aldığınız zamanlar olurdu. Misal bozuk parayla tam ucu ucuna denk şekilde iki ekmek aldınız. Tezgahın önünde de civil civil renkli şekerleri gördünüz. Eğer bakkal şekerleri kestiğinizi görürse vereceği tek tepki: “Al evladım al çekinme”den başkası olmazdı. Bugün şeker yarın gofretle bakkal jestleri böyle sürer giderdi.
Artanı da benden olsun
Bir süpermarkete gittiğinizde yarım kilo kıymayı 600 gr tartan biri size asla “olsun sen yarım kilo fiyatı öde” diyemezken, bakkalınız yarım kilo pirinci 600 gr tarttığında sizden illa ki yarım kilo fiyatını alır. 100 gramın hesabını yapmayan bu münevver insanlar belki de bu bonkörlükleri yüzünden süpermarkete dönüşemeden bakkal dükkanından emekli olurlar.
O peynir iyi değil vermeyeyim
Milletin anasını boyayıp babasına sattığı şu çağda güvenmediği malı müşterisine satmayan tek esnaf bakkaldır. Sanki bakkaldaki tüm ürünleri önce kendi tadıp tescilliyor da sonra satıyor gibi ilginç bir operasyonun kahramanıdır. Halim abi şu ezineden alayım bi kalıp dediğinde o Ezine’den emin değilse yok yieenim bu iyi değil vermem bundan sana diyecek kadar kral bir kimsedir mahalle bakkalı.