Ana sayfa » Seyahat » Yeni Bir Ülke Mi? 2027 Yılında Bağımsızlığını İlan Edeceği Söylenen Bougainville Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Yeni Bir Ülke Mi? 2027 Yılında Bağımsızlığını İlan Edeceği Söylenen Bougainville Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Dünya haritasına yeni bir ülke eklemek, neredeyse nadir bir astronomik olay kadar heyecan vericidir. Son 14 yıldır dünya sahnesine resmi olarak çıkan yeni bir ülke olmadı. Peki, 2027’de bu durum değişebilir mi?
Dünyayı gezip görmek istiyorsanız, elinize bir kalem alıp ülkeler listesini çıkarmaya başlarsınız. Ama dikkat edin: Listeniz hangi kaynağa göre? Birleşmiş Milletler mi diyor, ABD Dışişleri mi? Çünkü bu listelerde ülkelerin sayısı 193’ten başlayıp, 206’ya kadar çıkabiliyor. Gerçekten de bir ülkenin “resmi ülke” olması öyle hemen pasaport bastırmakla, bayrak sallamakla olmuyor. Şimdi sıkı durun, çünkü 2027 yılında yeni bir ülke geliyor: adı Bougainville! Adını ilk kez duyduysanız endişelenmeyin, bu yazının sonunda onunla tanışıp, belki gönlünüzü bile kaptırabilirsiniz.
Bougainville, Güney Pasifik’in mavi sularında, Papua Yeni Gine’nin doğusunda konumlanıyor
Sol tarafında Avustralya, sağ tarafında Solomon Adaları ile çevrili bu ada, tam anlamıyla tropik bir cennet. Yağmur ormanları, volkanik dağlar, hindistancevizi ağaçları ve bambaşka bir tarih… Yaklaşık 300.000 kişinin yaşadığı Bougainville, yüz ölçümü olarak Hawaii’nin Büyük Adası kadar. Ama Hawaii bir Amerikan eyaleti, Bougainville ise “Ben artık kendi başıma olmak istiyorum!” diyen asi bir ada.
Asilik deyince aklınıza deniz korsanları gelmesin. Bougainville halkı seneler boyu kararlı ve barışçıl bir biçimde kendi kaderini tayin etme hakkını savunuyor. Ve bu istek, öyle yeni falan değil. Hatta işin ucu 1800’lerin sonlarına kadar gidiyor.
Bougainville’in kimlik karmaşası tarihsel bir çorba gibi. Öyle ki sadece 200 yıl içinde Almanya, Avustralya ve İngiltere’nin himayesinde kaldı
Ada, 1886’da Alman İmparatorluğu tarafından kolonileştirildi. Ardından Britanya’nın Solomon Adaları’nı ele geçirmesiyle, bölgedeki sömürge dengelerinin önemli bir parçası olmayı başardı. Derken I. Dünya Savaşı geldi çattı, Avustralya ve İngiltere adayı işgal etti. 1940’larda Japonya devreye girdi, II. Dünya Savaşı patladı. Kısacası, Bougainville, “Ben artık kimin ülkesindeyim?” sorusunu haritaya bakmadan cevaplayamayacak hale geldi.
1949 yılında Avustralya, Bougainville’i Yeni Gine ve Papua ile birleştirdi ve yeni bir yönetim bölgesi oluşturdu. Bu, aslında bugünkü Papua Yeni Gine’nin temeliydi. Ancak ada halkı o günden bu yana bu birleşmeye tam olarak ısınamadı. Özellikle kültürel anlamda kendilerini Solomon Adaları halkına daha yakın hissetmeye başladılar. Dilleri, adetleri, dansları, yemekleri bile daha farklı.
İşler, 1960’larda büyük bir bakır madeninin adada açılmasıyla daha da karıştı
Panguna Madeni, bir yandan zenginlik vaadiyle cazip görünürken, diğer yandan çevresel zararları ve gelir dağılımındaki adaletsizlikler sebebiyle yerel halkın büyük tepkisini çekti. Tepkiler büyüdü, protestolar başladı ve ne yazık ki 1988-1998 yılları arasında Bougainville İç Savaşı patlak verdi. Yaklaşık 20.000 kişi hayatını kaybetti. Bu korkunç dönem, adanın tarihinde derin bir yara olarak duruyor.
Ama bu hikâye sadece acılarla dolu değil. 2001 senesinde imzalanan barış anlaşması ile beraber Bougainville, Papua Yeni Gine’ye bağlı bir “Özerk Bölge” haline geldi. Bu durum ise halk için, Tam bağımsızlık acaba mümkün mü? sorusunu sorma fırsatı yarattı.
2019 yılında yapılan referandumda, halkın %98,3’ü bağımsızlık istediğini belirtti. Üstelik nüfusun %87,4’ü oy kullandı. Yani öyle “geçen de mahallede anket yaptık” gibi bir şey değil; bu, koca bir halkın gür sesi!
Referandum sonucu, teknik olarak bağlayıcı değil. Papua Yeni Gine, bu sonucu kabul etmek zorunda değil. Ama bu oyu görmezden gelmek de öyle kolay bir şey değil. Hatta tam tersine, bu devasa oran, Papua Yeni Gine hükümeti üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Şu anda yapılan diplomatik görüşmeler ve siyasi sinyaller, Bougainville’in 2027 yılına kadar tam bağımsız bir ülke olabileceğine işaret ediyor. Yani evet, 2027 yılında Google’a “ülkeler listesi” yazarsanız, orada yepyeni bir isimle karşılaşma ihtimaliniz var: Bougainville Cumhuriyeti.
“Yeni ülke” kavramı kulağa biraz uzak gibi gelse de aslında geçmişte bunun örnekleri var
2011 yılında Güney Sudan, Sudan’dan ayrıldı ve ardından dünya üzerindeki en yeni ülke unvanını aldı. Ondan önce 2006’da Karadağ ve Sırbistan kendi yollarına gitmeye karar verdiler. 2002’de Doğu Timor, Endonezya’dan ayrıldı. 1994’te Palau, uzun bir ABD yönetiminin ardından bağımsız oldu. Ama bakın dikkat edin: 14 yıldır dünya sahnesine yeni bir ülke katılmadı! Bu da demek oluyor ki Bougainville, bu zinciri kırabilir. Bir tür “uluslararası doğum günü” havası yaratabilir. Bayrak tasarımları, ulusal marşlar, yeni pasaportlar ve belki de yeni bir olimpiyat takımı!
Bougainville’in bağımsızlık arzusu sadece siyasi değil; aynı zamanda kültürel, ekonomik ve psikolojik bir ihtiyaç. Bu, küçük ama güçlü bir halkın, kendi kararlarını kendi almak istemesiyle ilgili
Dünyadaki birçok ülke zaten benzer yollardan geçti. Bougainville içinse belki de artık kendi hikayesini yazma zamanı. Yani takviminizi 2027’ye işaretleyin. Bir ülkenin doğuşuna tanıklık etmek o kadar sık yaşanmaz. Belki yeni bir ülkeye ilk “Merhaba” diyenlerden biri bile olursunuz. Kim bilir, belki pasaportunuzu kapıp Bougainville’e seyahat eder, bir hindistancevizi ağacının gölgesinde, bu tarihi anın tadını çıkarırsınız. Hem kim demiş dünya haritası sabittir diye? Bazen en güzel keşifler, sınırların yeniden çizildiği yerlerde başlar.
Bougainville 2027’de bağımsızlığını ilan ederse, “dünyanın en yeni ülkesi” unvanını kapacak gibi duruyor. Peki bu prestijli listeye başka kimler girdi, kimler alınmadı, kimler hâlâ kapıda bekliyor? İşin ilginç yanı şu: “Kaç ülke var?” sorusunun cevabı, kime sorduğunuza göre değişiyor. Birleşmiş Milletler bu soruya “193” derken, ABD Dışişleri Bakanlığı sayıyı 197’ye çıkarıyor. Bazı listelerse bu işi abartıp 205’e kadar götürüyor!
Bu farkların sebebi elbette herkesin üzerinde hemfikir olmadığı bazı ülkeler. Tartışmalı statüde olanlar arasında Kosova, Tayvan, Filistin ve hatta Vatikan bile var. Mesela Kosova, 2008’de Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan etti. Bugün 100’den fazla ülke tarafından tanınıyor ama Birleşmiş Milletler hâlâ onu “bağımsız devlet” olarak resmen kabul etmiş değil. Tayvan kendi kendini yöneten, pasaportu olan, ekonomisi ile dünya devleriyle yarışan bir bölge olsa da, Çin’in baskısından dolayı birçok uluslararası platformda bilinmiyor. Filistin konusu zaten başlı başına diplomatik bir labirent. Vatikan ise teknik olarak bağımsız bir ülke ama bazı listelerde “devletçik” olarak geçiyor, yani resmiyet biraz keyfi yorumlara kalmış durumda.
Ama şimdi herkesin uzlaştığı, tartışmasız “en yeni ülkeler” sahnesine bakalım. Son yıllarda dünya sahnesine adım atan ilk isim Güney Sudan. 2011 yılında Sudan’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti ve kısa sürede en genç ülke olarak anılmaya başlandı. Ondan önce, 2006 yılında Karadağ ve Sırbistan yollarını ayırdı ve iki ayrı ülke olarak haritadaki yerlerini aldı. 2002’de ise Doğu Timor, Endonezya’nın kontrolünden çıkarak uzun mücadeleler sonucu bağımsız bir devlet haline geldi. Biraz daha geriye gittiğimizde, 1994 yılında Palau’nun ABD yönetiminden çıkıp kendi bayrağını dalgalandırdığını görüyoruz.
Kısacası, dünya haritası hiç de sanıldığı kadar sabit değil. Her dönemde yeni ülkeler doğuyor, bazıları ise hala kapıda bekliyor. Belki de çok yakında, Bougainville bayrağını gökyüzüne çekerken hepimiz o anı tarihe not düşeceğiz. Kim bilir, sıradaki hangi ülke olacak? Dünyayı izlemeye devam!