Okulların açılmasına çok az bir zaman kaldı. Artık veli olmuş kimilerimiz tatlı bir telaş yaşarken hali hazırda öğrenci olanlarımız da dersler başlayacağı için üzülmekle çok özlediği arkadaşlarına kavuşacağı için sevinmek arasında gel-gitler yaşıyor. O zaman bizce okula dönüş – Back to School filmlerine bir göz atıp hem hoş vakit geçirmenin hem de nostalji rüzgarına kapılmanın tam zamanı!
1. Me and Earl and the Dying Girl (2015/7.8)
Yakın tarihli bu bağımsız sinema örneğinde 17 yaşındaki Greg’in en yakın arkadaşı Earl ile komikli videolar çektiği eğlenceli ve boş lise hayatını görüyoruz. Hiçbir derdi tasası olmayan Greg’in bu gamsız hali ailesinin onu kanser hastası bir kızla arkadaşlık etmeye zorlamasıyla değişecektir. Biraz hüzünlü ama daha çok tatlı bir gençlik, büyüme ve okul hikayesi…
2. Ferris Bueller’s Day Off (1986/7.8)
Lisesinin en popüler gençlerinden biri olan Ferris Bueller’in felekten çaldığı bir günü anlatan film kahramanının babası, kız kardeşi ve okul müdürüyle olan problemlerinin etrafında gelişen komik olaylara odaklanıyor. Üzerinden 30 yıldan fazla zaman geçmiş olsa da hala her izleyişte eğlenceli bir film olmaya devam eden bir klasik…
3. Rushmore (1998/7.7)
Harika bir Wes Anderson filmi var karşımızda. Üstelik kahramanı 15 yaşında bir liseli! Dersleri kötü olan ama tam bir sosyal kelebek olduğu için oldukça popüler olan Max Fischer’ın öğretmeni ve zengin bir adam arasında kalarak bir aşk üçgenine sıkışmasını izliyoruz. Elbette ki Wes Anderson renkleri, planları, incelikli kara mizahı ve mükemmeliyetçiliği eşliğinde…
4. Back to the Future (1985/8.5)
Dünyanın en güzel bilimkurgu serilerinden biri olan Geleceğe Dönüş’de de okul teması var. Üstelik geleceğin okullarında okumuş Marty McFly’ın zamanda geriye giderek kendi anne babasının lisesine, mezuniyet balosuna ve birbirlerine aşık oluşlarına tanık olduğu harika sahneler eşliğinde…
5. Footloose (1984/6.5)
Rock müzik dinlemenin ve dans etmenin yasak olduğu tutucu bir kasaba. Bu yasakların mimarı bir rahip. Bu kasabaya büyük şehirden taşınmış olan asi bir liseli ergen. Ve onun aşık olduğu güzel ama sorunlu bir kız. İşte 80’lerin en popüler gençlik filmlerinden birinin formülü…
6. Easy A (2010/7.1)
Lisede okuyan Olive hakkında çıkan bir dedikodu yüzünden zor günler geçirmeye başlar. Bu zor günleri avantaja çevirmeye karar veren Olive halihazırda okumakta olduğu romandan da etkilenerek başını bir sürü belaya sokar. Ancak sular durulunca artık eski Olive değildir; büyümüştür…
7. The Breakfast Club (1985/7.9)
80’li yılların en güzel gençlik filmlerinden biri var karşımızda. Aynı lisede okuyan ancak birbiriyle pek alakası olmayan bir grup öğrenci aynı gün ve saatte ceza alırlar ve 9 saatlerini okul kütüphanesinde geçirmek zorunda kalırlar. Her biri farklı özelliklere (ve sorunlara elbet) sahip olan bu genç insanlar ceza olarak yazmak zorunda kaldıkları bir makale ve geçirdikleri uzun saatler sonunda hem birbirlerini hem de kendilerini daha iyi tanırlar…
8. Lady Bird (2017/7.5)
Gerek Greta Gerwig’in yönetmenliği gerekse Saoirse Ronan’ın başarılı oyunculuğuyla geçen yılın en çok konuşulan filmlerinden biri oldu Lady Bird. Liseden mezun olmak üzere olan ama hayatıyla ilgili planlarını bir türlü netleştiremeyen “Lady Bird” lakaplı genç kızın ailesi ve çevresiyle olan ilişkisini son derece yalın gerçekçi biçimde anlatan film gerçek bir “büyüme hikayesi”.
9. Dead Poets Society (1989/8.1)
Bu filmi izleyip de “bir film izledim ve tüm hayatım değişti” duygusunu tatmamış olan yoktur herhalde. Sadece erkeklerin devam ettiği yatılı bir okulda dokunduğu tüm öğrencilerin hayatını değiştiren efsane İngilizce hocası John Keating, Robin Williams’ın unutulmaz performansı, öğrencileri tek tek sıraların üzerine çıkıp “Hey Kaptan” diye bağırdıkları sahne… Bu satırları yazarken bile tüylerim diken diken oldu.
10. Harry Potter and the Sorcerer’s Stone (2001/7.6)
Okula yeni başlamak, baba ocağından kopmak, yeni bir çevreye, öğreni ve öğretmenlere alışmak zaten zor bir süreç. Bir de bütün bunları bir sihirbazlık okulunda yaptığınızı, üstelik de kimileri tarafından “seçilmiş insan” kimileri tarafından da “lanetli” olarak görüldüğünüzü ekleyin. Harry Potter sadece fantastik değil aynı zamanda çok gerçekçi bir büyüme hikayesi…
11. 10 Things I Hate About You (1999/7.3)
Heath Ledger, Julia Stiles ve Joseph Gordon-Levitt… Sadece oyuncu kadrosu bile filmi izlenmeye değer kılmaya yetiyor. Ama filmin bir özelliği daha var: Shakespeare’in Hırçın Kız adlı oyununun modern bir sinema uyarlaması bu film. İki kız kardeş, sadece ikisinin de erkek arkadaşı olursa erkek arkadaş durumlarına izin veren bir baba, bu kardeşlerden birine ilgi duyan bir oğlan ve hepsinin öğrenci olduğu liseyi karıştıran olaylar… Heath Ledger’ın anısına!
12. Mean Girls (2004/7.0)
Lindsay Lohan, Rachel McAdams ve Tina Fey’li kadrosu ve uyarlandığı Rosalind Wiseman kitabının gücü sayesinde “lisedeki kötü kızların iyi kızlara çektirdikleri” klişesinden sıyrılmayı başarabilmiş, kalburüstü bir eğlencelik. Yeni transfer olduğu lisedeki arkadaş grubuna önce kabul edilmeyen ancak sonrasında bu grubun parçası olurken yanına birçok hayat dersi de alan bir genç kızın hikayesi…