Mezoamerika uygarlığı denince akla ilk olarak Aztekler geliyor. Bu uygarlık tarihte çok büyük bir öneme sahip. Ancak Azteklerden önce bu topraklarda yaşayan birçok uygarlık vardı. Bu Mezoamerika uygarlıkları inanılmaz kültürel eserlere sahip gelişmiş şehirlerde yaşadılar. Bugün, sizinle birlikte tarihte kısa bir yolculuğa çıkacağız ve en önemli Mezoamerikan uygarlıklarından bahsedeceğiz. Detayları birlikte inceleyelim.
1. Olmec
Olmecler MÖ 1200 ile MÖ 400 yılları arasında Meksika Körfezi’nde, günümüz Tabasco ve Veracruz eyaletlerinde yaşadı. Bu uygarlık çok ünlü olmasına rağmen, aslında haklarında pek bir bilgimiz yok. Hatta “Olmec” bu uygarlığın asıl ismi olmayabilir. “Lastik insanlar” anlamına gelen bu ad, onlara Aztekler tarafından verildi. Olmeclerin kauçuk ağacından çıkan lateksi günlük nesnelere dönüştürdüğüne inanılıyor. Ayrıca lastik toplarla oynanan ünlü Mezoamerikan “Top Oyunu”nu icat ettikleri de düşünülüyor.
Olmecler kendi yazı sistemleri, takvimleri, şehir planlaması ve karmaşık ritüel yerleri olan zamanına göre sofistike bir halktı. Yine de onların dini inançları, ilahi mekanları ve bu mekanları süsleyen heykeller hakkında çok az şey biliyoruz. Olmec uygarlığının en tanınan eserleri, yüksekliği 1,5 ila 3,5 metre arasında değişen devasa oyma başlardır.
Orta Amerika’da bulunan Olmec yerleşim yerleri bu uygarlığın geniş bir ticaret ağına sahip olduğuna işaret ediyor. Olmec sitelerinde, Guatemala yeşiminden ve obsidyenden yapılmış eserler bulundu. Olmec uygarlığının bölgedeki etkisi yüzyıllar boyunca sürdü, Maya ve Aztekler de dahil olmak üzere gelecekteki kültürleri birçok anlamda etkiledi.
2. Teotihuacán
Aztekler imparatorluklarını genişletirken, yüzyıllar önce terk edilmiş gizemli bir şehir keşfettiler. Bu keşif, onları o kadar şaşırttı ki şehri yapanların ilahi güçlere sahip olduğunu düşündüler. Bu yüzden de harabelere Teotihuacán veya “tanrıların yaratıldığı yer” adını verdiler.
MÖ 100 civarında bölgeye yerleşen ve 500 yıl sonra zirveye ulaşan Teotihuacán halkı hakkında ne yazık ki çok az şey biliyoruz. İçinde 5000’den fazla yapı olan ızgara sistemli şehrin yüz yirmi bin ile iki yüz bin arasında bir nüfusa ev sahipliği yaptığı düşünülüyor.
Teotihuacán medeniyeti zirveyi yaşarken hayat koşulları da oldukça iyiydi. Şehrin sakinleri beyaz badanalı zeminleri olan ve duvar resimleriyle süslenmiş apartman dairelerinde yaşıyordu.
Teotihuacán MS 550 civarında gizemli bir şekilde çöktüğünde şehir, muhtemelen orada yaşayanlar tarafından yakıldı. Böylece uygarlığın sırları da sonsuza kadar tarihe gömülmüş oldu. Şu anda ne yazık ki bu uygarlığın kabartmalarını okuyamıyoruz, dinlerini anlamıyoruz ve belirli bir hükümdarları, seçkin bir sınıfları veya orduları olup olmadığını bile bilmiyoruz. Arkeolojik çalışmalar ve incelemeler devam ettikçe belki bir gün bu soruların cevaplarına ulaşırız.
3. Zapotek
Meksika’nın güney dağlık bölgelerinde gelişen Zapotek uygarlığı, MÖ 500 civarında kuruldu. Zapotekler önce Olmecler ve daha sonra Mayalar ile ticaret bağları kurdular. Uygarlığın Monté Alban’daki başkenti stratejik bir konuma sahipti. Zapotekler mimari ve mühendislik alanlarında da fazlasıyla başarılıydı. Üstelik oldukça organize bir yönetim sistemine sahiplerdi. Daha sonraki yüzyıllarda Maya ve Aztekler tarafından kullanılan takvim ve logo heceli bir yazı sisteminin ilk halini oluşturdular.
Zapotek uygarlığının neden yok olduğu bilinmiyor. Ancak uzmanların teorilerine göre kıtlık ve eyaletler arası şiddet bunun nedeni olabilir. Birçok Zapotek bölgesini ele geçirip işgal eden Mixtec uygarlığının yükselişi ve sonrasında her ikisine de boyun eğdiren Azteklerin gelişi de sebepler arasında.
4. Mixtec
Mixtec topluluklarının erken yerleşimleri MÖ 1500’e kadar eskiye uzanıyor, ancak uygarlık asıl MS 500’den sonra gelişmeye başladı. Bu uygarlık, kendilerine ‘Yağmur Ulusu’ anlamına gelen Ñuu Dzavui adını verse de Aztekler ve daha sonra İspanyol fatihleri onlardan Mixtec veya ‘bulutlar diyarından gelen insanlar’ şeklinde bahsetti.
Mixtec uygarlığı ortaya çıktıktan sonraki 1000 yıl boyunca krallıklarını genişletmeye devam ettiler. Uygarlığı diğer Orta Amerika kültürlerinden ayıran şey geyik derisi yazmaları oldu. Maya el yazmaları dışında, Mixteclerin bu yazmaları İspanyol işgalinden sağ kurtulan tek yerli tarihi belgelerdir. Bu belgeler uygarlık hakkında paha biçilmez bilgiler içeriyor.
Mixtec şehir devletleri 11. yüzyılda tek bir Krallık altında birleşti. Bu gelişmenin ardından Oaxaca Vadisi’ne kadar genişlemişlerdi. MS 1350’de Monté Alban da dahil olmak üzere birçok Zapotec bölgesinin kontrolünü ele geçirdiler ve buradaki birincil güç haline geldiler. Ancak Mixtec halkının egemenliği uzun sürmedi, çünkü kuzeyden yeni bir güç geliyordu.
5. Mayalar
Mayaların kökenleri hala belirsizliğini koruyor. Ancak bildiğimiz kadarıyla bu uygarlık MÖ 1500 ile MÖ 200 yılları arasında günümüzde Belize olarak bilinen ülkenin kuzeyinde ortaya çıktı.
Mayalar, Olmec uygarlığıyla birlikte gelişti. Bu iki medeniyet yüzyıllar boyunca hem mal hem de fikir ticareti yaptı. Olmec’in düşüşünden sonra Mayalar, Teotihuacán uygarlığı ile bu alışverişi sürdürdü.
Orta Amerika’da kurulan en eski uygarlıklardan biri olmasına rağmen, Mayalar ancak MS 200 yılında zirveye ulaştı. O zaman imparatorlukları Belize, Guatemala ve Yucatan yarımadasını kapsayan 40’tan fazla şehre ve yaklaşık 2 milyonluk bir nüfusa sahipti. Bu şehirler ve yerleşim yerleri, birbirlerine sacbeob adı verilen bir dizi kireçtaşı yol ile birbirine bağlanmıştı. Ormanda tatlı su kıt olduğu için yeraltı rezervuarları ve sulama kanalları ile yağmur suyunu yöneten bir sistem kullandılar.
MS 900’den itibaren, Maya’nın gücü büyük ölçüde azaldı ve şehirleri terk edildi. Mayalar tarihleriyle dolu harika kodeksler saklamıştı. Ancak ne yazık ki bunlar, bu kudretli uygarlığın düşüşünden sorumlu olan İspanyol fatihler tarafından yok edildi.
İlginizi çekebilir:
Aztekler: Tarihin En Gizemli Uygarlığı Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
Kaynak: 1