1428-1521 yılları arasında günümüzde Meksika’nın yer aldığı coğrafyada hüküm süren Aztek İmparatorluğu, kadim Amerika halklarının mirasçısı konumundaydı. Bu doğrultuda Azteklerin, insanlık tarihindeki önemli medeniyetlerden biri olduğu rahatlıkla söylenebilir. Bununla birlikte Aztek medeniyeti, son derece ilginç bir inanç sistemine, sıra dışı kültürel geleneklere ve uygulamalara ev sahipliği yapıyordu. Ancak Aztek İmparatorluğu’nda yaşayan insanların aynı dönemde varlık gösteren diğer insan toplulukları ile kıyaslandığında oldukça gelişmiş bir hijyen anlayışları vardı. Temizlik, Aztekler kültüründe yalnızca bedensel değil ruhsal bir arınma için de hayli önemliydi. Bu sebeple doğal sabunlar, buhar banyoları veya su kanalları Azteklerin gündelik yaşamındaki sıradan unsurlar arasındaydı. İşte Aztek İmparatorluğu’nda yaşayan insanların hijyen alışkanlıkları hakkında bilmeniz gerekenler.
İlginizi çekebilir:
Aztek Medeniyetindeki En Önemli 8 Tanrı Ve Tanrıça Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Aztekler, temiz suyu yerleşim alanlarına taşıyabilmek için su kanalları inşa etmişti
Suyun, yaşamın her alanında hayati bir önemi olduğunu bilen Aztekler, hayli karmaşık bir kanal sistemi oluşturmuşlardı. Böylece temiz suyu yerleşim yerlerine ulaştırabiliyorlardı. Öten yandan bu su kanalları, Aztek medeniyetindeki hijyen uygulamaları açısından da hayli değerliydi. Kanallar, imparatorlukta yaşayan insanlara yalnızca temiz içme suyu temin etmek için oluşturulmamıştı. Aynı zamanda bir kanalizasyon sisteminin parçasıydı ve taşımacılık için de etkin olarak kullanılıyordu.
Geleneksel Aztek evlerinde buhar banyoları oldukça yaygındı
İmparatorluktaki gelişmiş kanal sistemi, gündelik yaşamda buhar banyolarının da kullanılmasına olanak tanıyordu. Temazcal ismi verilen bu buhar banyoları Azteklerin temizlik kültüründe büyük bir yer kaplıyordu. Öyle ki imparatorluk döneminde evinde bir temazcal bulunmayan insanların sayısı oldukça azdı. Aztek inanç sisteminde temizlik kültürünün önemli bir parçası olan bu banyoların koruyucu bir tanrısı bile vardı: Tlazolteotl.
Aztekler çeşitli bitkilerden doğal sabunlar üretiyordu
Temizleyici özelliği olduğunu keşfettikleri bazı bitkileri ve meyveleri hem bedenlerini hem de kıyafetlerin temizlemek için kullanıyorlardı. Örneğin bu doğrultuda xiuhamolli isimli bitki Azteklerin en popüler “sabunlarından” biriydi.
Parfüm ve deodorant Aztek İmparatorluğu’nda gündelik yaşamın olmazsa olmazlarındandı
Elbette modern anlamdaki parfümleri deodorantları kullanma imkanları yoktu. Bunun yerine zamk, amber yağı, balsam yağı, çam iğnesi ve çeşitli çiçekler ve meyveler ile elde ettikleri karışımlardan faydalanıyorlardı.
Temiz bir yüz ve temiz kıyafetler, saflığın en net göstergesi olarak kabul ediliyordu
Aztekler hijyen kurallarına gerçekten sıkı sıkıya bağlıydı. Çünkü hijyen uygulamaları büyük oranda kadim medeniyetlerin mirası niteliğinde, kültürel bir olguydu. Bu bağlamda temizlik, Aztekler için ruhsal arınmanın da en önemli yoluydu. Söz gelimi temiz bir yüz ve temiz kıyafetler saflığın ve iyiliğin en somut göstergelerinden kabul ediliyordu.
Odun külü, bal, tuz ve idrardan imal edilen diş macunları Aztek temizlik kültürünün önemli bir parçasıydı
Ayrıca bazı bitkilerin kökleri ve ağaç kabukları da ağzı hijyeni söz konusu olduğuna hayli popülerdi. Bununla birlikte özellikle kadınlar, ağız kokusuna karşı farklı bitkilerle hazırlanan sakızlar kullanıyordu.
Cerrahi operasyonlarda sirke ve yılan zehri kullanılıyordu
Bu iki madde, özellikle Aztek İmparatorluğu’ndaki şifacıların ve diş hekimlerinin en önemli yardımcısıydı. Bu sayede hem hastaların cerrahi operasyon sırasında daha az çekmesi sağlanıyordu hem de yaraların mikrop kapması önleniyordu.
Aztek İmparatorluğu’nda kanalizasyon atıklarının temiz su kaynaklarına atılması yasaktı
Bu sebeple kanalizasyon atıklarını toplamakla görevlendirilen kamu çalışanları dahi vardı. Bu görevliler, geceleri kanalizasyon atıklarını topluyordu. Bu atıklar daha sonra tarlalarda gübre olarak kullanılıyordu.
Kalabalık şehirlerin sokakları günlük olarak temizleniyordu
Bunun yanı sıra kadınların evlerini, rahiplerin ise tapınakları her sabah temizlemesi gerekiyordu. Çünkü temizliğin kötücül varlıkları temizlik yapılan mekândan uzaklaştırdığına inanılıyordu.
Özellikle toplumun üst tabakasında yer alanlar ellerini yıkamadan yemek sofrasına oturmuyordu
Öyle ki büyük ziyafetlerden önce davetlilerin ellerini yıkaması ve sofraya temiz ellerle oturması da bir zorunluluktu.
Kaynak: 1