Birçoğumuzun belki ismini hiç duymadığı, bazılarımızın zaten yaşadığı ve bazılarımızın da henüz farkında olmadığı bir hastalık “sinestezi”. Duyuların kesişmesi anlamına geliyor. Yani bir çeşit, aşırı fiziksel duyarlılık hali. Bunun bir çeşidi olan ayna dokunuşu sinestezisi(ayna tepkisi) ise oldukça kışkırtıcı ve yeni bir form. Bir insan, başka birinin acısını veya ne hissettiğini asla tam olarak anlayamaz diye düşündük yıllarca. Ama şimdi öğreneceklerinizden sonra, sizin de bizim gibi bu düşünceniz temelden sarsılacak.
Kendileri ile başkaları arasındaki sınırı kaybediyorlar
Bu nörolojik rahatsızlığa sahip kişiler, çevreleriyle bir çeşit duyu ortaklığı kurarlar. Öyle ki, kendileri ile öteki arasındaki sınır giderek bulanıklaşır. Örneğin bir filmdeki dövüş sahnesini izlediklerinde hırpalandıklarını, çocuğunu kucaklayan bir anne gördüklerinde ise sıcak kollar tarafından sarmalandıklarını hissederler.
Hastalık, beynimizde bulunan “ayna sistemi”yle ilgili
Yapılan araştırmalara göre bu sinestezi türünde, beynin normalde dokunma duyusunu algıladığında gönderdiği sinyalle; başkasına dokunulduğu görüldüğünde gönderdiği “ayna sistemi” sinyali birbirine karışıyor.
Aşırı empati duyma durumu olarak tanımlanıyor
Bilim insanları bu ayna sisteminin, empati duygusuyla ilgili olduğunu düşünüyorlar. 2005 yılında yapılan bir beyin görüntüleme çalışması; bazı kişilerde, normalde dokunmayla etkinleşen beyin bölgesinin, bir diğer kişiye dokunulduğunu izlediklerinde aşırı etkinleştiğini göstermiş. Sinemada ya da belki bir toplantıda izlenen bütün dokunuşların hissedilmesinin nasıl bir deneyim olduğunu anlamak oldukça güç.
Senin acın, benim acım
Yani sahip olduğumuz bu ayna nöronlar sayesinde “senin acın, benim acım” olabiliyor. Düşünsenize karşınızdaki insanın elinin kesildiğini gördüğünüzde, o acıyı birebir hissedebiliyorsunuz. Ne kadar ürkütücü değil mi?
Bu hastalığı daha iyi anlamak istiyorsanız
Sinestezi konusu yüzyıllardır sanatçıların dikkatini çekmiş ve bir çok eser için onlara ilham kaynağı olmuş. Sizin de ilginizi çektiyse Adam Faver’in Empati isimli romanını okuyabilirsiniz. Tam olarak bu konuya ayak basıyor.
14. İstanbul Bienali’nde de bu hastalıktan ilham almış bir isim bulunuyor. “Daria Martin”. Büyükada’daki bienal mekanlarından biri olan Çankaya Köşkü’nde, sanatçının birebir ayna tepkisini konu alan filmi gösterilmekte. Yolunuz düşerse, mutlaka izlemelisiniz.
Ayna tepkisi hastalığına sahip kişilerden alıntılar
Daria Martin, bienal kapsamında yer alan çalışmasında; bu rahatsızlığa sahip kişilerle yaptılan röportajlardan da kesitler sunuyor. Bunlar arasından en etkileyici olanlarını sizlerle paylaşıyoruz. Ancak tamamını görmek ve yorumlamak hiç şüphesiz bambaşka bir deneyim olacaktır.