Doğu Ekspresi (Orient), Batı dünyasının en meşhur treni ve hattı olarak tarihe geçti. Hat, toplamda 2.740 km uzunluğundaydı. Tren, 1883 yılından 1977’ye kadar 80 yılı aşan bir süre boyunca hizmet verdi. Doğu Ekspresi o yıllarda Avrupalı seçkinler için gerçek bir eğlence aracıydı. Seyahatler, Paris’ten İstanbul’a kadar oldukça lüks imkanlar içerisinde gerçekleştirildi. Doğu Ekspresi’ni, ülkemizdeki aynı isimle yer alan tren ile karıştırmamak gerekir. Doğu Ekspresi, adından da anlaşılacağı üzere Doğu’ya yapılan seferlere verilen bir isimdir. Batı’dan yola çıkarak İstanbul’a uzanan bu tren ise dünyanın en meşhur trenidir.
Popüler kültür sayesinde bu trenin ünü gittikçe yayıldı. Tren, ünlü yazar Agatha Christie‘nin “Doğu Ekspresi’nde Cinayet” isimli romanına konu oldu. Romanı izleyen dönem sonrasında ise sayısız filmde ve TV şovlarında adı sıkça anıldı. Çoğu insan bu trenin nasıl böyle önemli bir kültür malzemesi haline geldiğini merak ediyor. Buna neden olan tüm etmenler aslında trenin tarihinde gizli. O halde buyurun trenin tarihçesine;
Doğu Ekspresi’nin ilk adımları
Doğu Ekspresi’nin hayata geçirilme hikayesi tamamen ticari nedenlere dayanıyordu. Bu meşhur tren, Belçikalı işadamı Georges Nagelmackers tarafından yapıldı. Nagelmackers, ABD seyahatindeyken yataklı tren vagonlarını gördü. Gördüğü bu yeni sistemi Avrupa’ya taşımaya kararı verdi. 1876 yılında “Uluslararası Uyuyan Araba Şirketi”ni kurdu. Şirketin yaptığı tren, muhteşem bir şekilde dekore edilmişti. Bu sayede o dönemin lüks seyahati dendiğinde akla hemen Doğu Ekspresi geliyordu.
Doğu Ekspresi ilk seferini 1883 yılında gerçekleştirdi
Doğu Ekpresi ilk seferine 1883 yılında Paris’ten hareket ederek başladı. Tren, Bulgaristan’ın Varna kasabasına ulaşması ile ilk seferini tamamlamıştı. Trenin güzergahı Osmanlı’nın başkenti olan İstanbul’a kadar uzanıyordu. 1889 yılında Avrupa’da neredeyse tüm yolculuklar bu trenler sayesinde gerçekleşiyordu. Doğu Ekspresi’de bu trenler arasındaki en meşhur üne sahip olanıydı.
Doğu Ekspresi, zamanının en eşsiz ve en lüks örneğiydi
Nagelmacker’ın tüm tren üretimde yolcuların konfor ve lüks ile seyahat etmelerini amaçladı. Doğu Ekspresi de bu amaçla yapılan trenlerin en etkili örneklerinden birisi haline geldi. İç mekanlar oldukça şıktı. Kadife perdeler, rahat ve lüks mobilyalar göz alıcıydı. Restoran sayısız yemek çeşidiyle, birinci sınıf bir görünümdeydi. Uyku alanları ise krallara, kraliçelere layık bir konfora sahipti. Böylece trene olan rağbet artıyor ve ekonomik anlamda işler oldukça iyi gidiyordu. Trenin sağladığı imkanlar, trene olan ilginin artmasıyla paralel ilerledi. Bu da sonuç olarak tren biletinin fiyatını etkiledi. Tren sıklıkla Avrupalı seçkin yolcular tarafından tercih edildi.
1914 yılında dünyanın en şöhretli trenine savaş büyük bir darbe vurdu
Hattın ilk zamanlardaki başarısı oldukça büyüktü. Buna rağmen işler bu şekilde devam edemedi. 1914 yılında I. Dünya Savaşı’nın çıkması nedeniyle trenin faaliyetleri durduruldu. Bu durum 1919 yılına dek sürdü. Trenin eski rotası 1919 yılında, ufak bazı düzenlemeler ile değiştirildi. Bu değişiklik, büyük savaş sonrası Almanya’ya olan güvenin sarsılması nedeniyle olmuştu.
Agatha Christie‘nin Doğu Ekspresi’nde Cinayet romanı bu alternatif hattı konu almıştı. Romanda yer alan dedektif Hercule Poirot bu yeni hat üzerinde yolculuk yapıyordu. Kitapta gerçekleşen cinayet, günümüz Hırvatistan sınırları içerisindeki Vinkovci ve Brod arasında gerçekleşti.
Trene vurulan son darbe ve bir dönemin sonu
Doğu Ekspresi, I.Dünya Savaşı sonrasında hizmetlerine devam edebilmişti. Aradan çok geçmeden kısa bir süre II. Dünya Savaşı başladı. Bu nedenle 1939’dan 1947’ye kadar Doğu Ekspresi’nin faaliyeti durduruldu. Savaş sonunda Avrupa’da yeni siyasi eğilimler ve gerçeklikler ortaya çıkmıştı. Avrupa’da ileride Demir Perde ismi ile anılacak bir dönem yaşanıyordu. Batı ve Doğu bloğuna ait ülkeler arasında ilişkiler oldukça gergindi. Bu da sonuç olarak bu ülkeler arasındaki tüm seyahatleri engelledi. Doğu Ekspresi, böylesi bir siyasi iklime daha fazla dayanamadı. 1977 yılında tüm faaliyetleri durdurularak tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı.
Doğu Ekspresi nostaljisi
1982 yılında Amerikalı bir girişimci olan James Sherwood Doğu Ekspresi’ni diriltmeye karar verdi. Bu amaç doğrultusunda çeşitli müzayedelere katıldı. Bu müzayedelerde klasik tren vagonlarını satın alarak birleştirdi. İlk aşamada Londra ve Paris’ten Venedik’e uzanan seferler düzenledi. Daha sonra bu trenin rotasını İstanbul’a çevirdi. Her ne kadar orijinali kadar dikkat çekici olmasa da bu hizmet günümüzde de işler durumda. Yine de bu hat, hala dünya üzerindeki en iyi tren rotalarından biri.
Kaynak: 1