Mustafa Kemal Atatürk, sadece bir devlet adamı olmanın yanı sıra önemli bir yazardır. Yazdığı eserlerle Türk milletine yol göstermek istemiş ve bu uğurda birçok kitap yazmıştır. Kitapları, yalnızca o dönemin değil günümüz Türkiye’sinin de yol haritasını çizmiştir. Atatürk’ün yazdığı kitaplar, milli mücadele dönemi ve Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde verdiği mücadeleyi, hedeflerini ve ideallerini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Atatürk’ün yazdığı kitaplar, Türk milletinin tarihine olan bağlılığını, milli kimliğe verdiği önemi ve modernleşme çabalarını da yansıtıyor. Eserlerinde vurguladığı milli birlik ve beraberlik duygusu, ülkenin bağımsızlığına olan inancı ve çağdaşlaşma hedefleri, reformları ve fikirleriyle bütünleşmiştir. Atatürk’ün eserleri, onun düşünsel mirasını gelecek nesillere aktarıyor ve Türkiye’nin modernleşme sürecinde izlenmesi gereken yolu aydınlatıyor. Gelin birlikte Atatürk’ün yazdığı kitaplar nelerdir inceleyelim!
Atatürk’ün yazdığı kitapların isimleri ve içerikleri
Atatürk’ün yazdığı kitaplar sırasıyla incelendiğinde, her bir eserinde derin bilgisini, vizyonunu ve Türk milletine olan bağlılığını yansıttığı görülür. Nutuk, bağımsızlık mücadelesinin destanı olarak öne çıkarken; Geometri, eğitim alanındaki öncü rolünü gözler önüne serer. Zabit ve Kumandan ile Hasbihal, askeri liderlik anlayışını; Cumalı Ordugahı, ordunun modernleşmesine verdiği önemi gösterir. Ayrıca, Bölüğün Muharebe Eğitimi ve Güneş-Dil Teorisi gibi eserler, onun bilimden askeriyeye, dilbilimden eğitime kadar pek çok alandaki derin katkılarını belgeleyen önemli yapıtlardır.
1. Nutuk
Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk adlı eseri, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık mücadelesini ve Cumhuriyet’in kuruluş sürecini detaylı bir şekilde anlatan önemli bir eserdir. Söylev olarak bilinen bu eser, tarihi anlatının ötesinde deneyimler, öğütler ve geleceği öngören vizyonuyla dikkat çeker.
Nutuk, Cumhuriyet’in temellerinin atılışını, Türkiye’nin modernleşme sürecindeki kilit adımları ve Atatürk’ün liderlik vizyonunu geniş bir şekilde ele alır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşundan Cumhuriyet’in ilanına kadar olan dönemi başarılı bir şekilde yansıtır. Milli birlik ve beraberlik ilkesi etrafında halkı bilinçlendirirken milli irade ve hakimiyet kavramlarını güçlendirerek geleceğe ışık tutar.
Bu miras, geçmişi, bugünü ve geleceği kapsar ve Türkiye’nin rehberidir. Nutuk, milli mücadele döneminde alınan derslerle milli varlığımıza ışık tutar ve Cumhuriyet ideallerine olan bağlılığımızı pekiştirir. Atatürk tarafından ilk kez 1927’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde altı gün süren bir konuşma ile sunulan Nutuk, Arap harfleriyle iki cilt halinde basılmıştır. Orijinal metni içeren bir cilt ile belgeleri içeren diğer ciltten oluşur. Yazı inkılabının ardından 1934’te üç cilt olarak tekrar yayımlanmış ve daha sonra modern Türkçe ile yeniden basılmıştır.
“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”
2. Geometri
Geometri, Türkçe geometri terimlerinin geliştirilmesi ve eğitimde kullanılmasını sağlamak amacıyla yazılmıştır. Atatürk’ün matematik ve bilim alanındaki katkılarının somut bir göstergesi olan bu eser, dilimize pek çok terimi kazandırmıştır. Bu kitap, Atatürk’ün bilim ve eğitim reformlarına verdiği önemi net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Türk Dil Tetkik Cemiyeti’nin kurulmasıyla başlayan dil devriminde, Türkçeyi daha sade ve yabancı kökenli kelimelerden arındırarak basitleştirmeyi amaçlayan çalışmalar yapıldı. Bu süreci hızlandırmak için de o dönemde komisyonlar oluşturuldu. Ayrıca Osmanlıca terimlerin yerine “geometri” kelimesinin kullanılması konusunda Atatürk de kişisel olarak müdahale etti. III. Türk Dil Kurultayı’nın ardından, Atatürk, geometri öğretmenleri ve kitap yazarlarına rehberlik etmek amacıyla Dolmabahçe Sarayı’nda Geometri kitabını yazdı. Bu kitap, Atatürk’ün bilim ve eğitim reformlarına ne kadar önem verdiğinin güçlü bir kanıtıdır.
3. Güneş-Dil Teorisi: Ulus Dil Yazıları-Etimoloji Morfoloji ve Fonetik Bakımından Türk Dili 1935
Dil bilimi üzerine önemli bir eser olan Güneş-Dil Teorisi, Atatürk’ün Türk dilinin kökenleri ve yapısı üzerine yaptığı araştırmaları içerir. Bu kitap, Türkçenin zenginliğini ortaya koyma çabasını ve dilin ulusal kimliğin inşasındaki önemini gözler önüne serer.
4. Zabit ve Kumandan ile Hasbihal
Zabit ve Kumandan ile Hasbihal kitabı, Atatürk’ün liderlik felsefesine dair önemli ipuçları verir. Askerlere yönelik verilen değerli tavsiyelerle dolu bu eser, disiplin, stratejik düşünce ve cesaret konularında, aynı zamanda düşünsel yaklaşımıyla da nasıl öne çıktığını görmemizi sağlar. Atatürk’ün yazdığı kitaplar arasındaki bu eser, liderlik ve askeri stratejiye ilgi duyan herkes için kaynak niteliği taşır.
İlginizi çekebilir:
Atatürk’ün Kendi Ağzından; Bir Milleti Baştan Yaratan Nutuk
5. Cumalı Ordugahı
Cumalı Ordugâhı kitabı, Atatürk’ün ordunun taktiklerini anlattığı ve Nutuk’ta da değindiği bir eserdir. Türk ordusunun modernleşme sürecine ışık tutan kitap, aynı zamanda askeri disiplin ve organizasyon konularında da rehberlik ediyor. Mustafa Kemal’in Cumalı Ordugâhı’nda hasretini çektiği askerî hayata olan özlemi hissedilir. Suphi Paşa’nın İştip havalisindeki süvari manevralarından ilham alınarak kaleme alındığı bilinen bu eser, Türk tarihinde önemli bir yere sahiptir.
Mustafa Kemal tarafından kaleme alınan bu eser, askeri hayatına duyduğu özlemi gidermek amacıyla on gün boyunca geçirdiği zamanın anılarını içeriyor. Atatürk’ün stratejik düşüncelerine ışık tutan önemli ipuçlarının yer aldığı bu eser, 29 Ağustos ile 8 Eylül 1909 tarihleri arasındaki günlük kayıtlar ve çizimlerden oluşmaktadır.
6. Anafartalar Muharebatına Ait Tarihçe
Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Ağustos 1915’te Conkbayırı Taarruzu sırasında kaleme aldığı notlar, bir okul defterine el yazısıyla yazılmıştır. Bu belgenin dikkat çeken bir diğer özelliği ise olayların dakika dakikasına kaydedilmiş olmasıdır. Türk Tarih Kurumu genel sekreteri Dr. Reşit Galip’e sunulan bu notlar daha sonra kitap haline getirilmiştir.
7. Arıburnu Muharebeleri Raporu
Osmanlı Harp Tarihi şubesinin hatıralarını yazması talebi üzerine hazırlanan bu rapor, Mustafa Kemal Atatürk tarafından kaleme alınmış önemli bir tarihî belge olarak bilinmektedir. Rapor, Arıburnu’na yapılan ilk çıkarma olan 25 Nisan 1915’te 19. Tümen Kumandanlığına atanmasıyla başlayıp, 8-9 Ağustos 1915 tarihlerinde Anafartalar Grup Kumandanlığı’na getirilene kadar yaşanan önemli olaylara odaklanmaktadır.
8. Bölüğün Muharebe Eğitimi
Mustafa Kemal Atatürk tarafından kaleme alınan “Bölüğün Muharebe Eğitimi”, Atatürk’ün askeri hayatındaki tecrübelerini ve komutan olarak strateji ile askeri eğitime dair düşüncelerini içermektedir. Kitap, o dönemdeki askeri standartlara katkıda bulunarak, askeri personelin savaş esnasında kullanması gereken taktikler ve alması gereken eğitimler hakkında bilgi sunmaktadır. Atatürk’ün liderlik yetenekleri ve öğretmenlik vasfını vurgulayan bu eser, Türk ordusunun modernleşme sürecine de önemli etkilerde bulunmuştur.
9. Takımın Muharebe Talimi
General Litzmann’ın “Seferber Mevcudunda Takım, Bölük ve Taburun Muharebe Talimleri” adlı eserin birinci bölümünü içeren bu kitap, Selanik’te 3.Ordu Karargahı’nda görevli olan Kurmay Kıdemli Yüzbaşı Mustafa Kemal tarafından Almanca’dan Osmanlıca diline çevrildi ve 1908 yılında Selanik Asır Matbaasında basıldı. Kitabın ana teması, sefer sırasında tam mevcutlu bir takımın farklı hava koşullarında ve çeşitli arazilerde muharebe taktiklerini uygulamasını ele almaktadır; avcı hattı oluşturarak ateş mücadelesini vurgular.
Atatürk, subayların sahada eğitilmesini amaçlayan önemli bir çalışma olan bu kitabı, 1911 yılında 5. Kolordu Harekat Şube Müdürü iken çevirmiştir. Eserde, kırmızı ve mavi muharebe birliklerinin Selanik-Kılkış arasında gerçekleştirdiği savunma ve taarruz tatbikatlarının analizi yapılmıştır.
10. Subay ve Komutan ile Konuşmalar
Kitap, Atatürk’ün 1914 yılında Sofya’da Kurmay Yarbay olarak görev yaparken Nuri Conker’in “Zabit ve Kumandan” adlı kitabına cevaben yazılmıştır. Genç subayın ordudaki sorunları nasıl fark ettiği, üst makamlara çözüm önerileri sunarak tepki verdiği konuları kitabın ilk bölümünde bulabiliriz. Atatürk, subayın gereken özellikleri ve Türk ulusu hakkındaki düşüncelerini açıklamıştır.
Kitapta ayrıca Türk kadınının toplumda etkili olabilecek potansiyelini ortaya koyan Atatürk, ulusun karakterinin dış etkilere kapalı olduğunu vurgulamıştır. Atatürk, eserin son kısmında Kuzey Afrika’da birlikte savaştığı cesur ve korkusuz silah arkadaşlarına değinerek onları “üstün askeri niteliklere” sahip bireyler olarak adlandırmıştır. Bu hareketi, sadece diğer tüm başarılarıyla değil aynı zamanda insan merhameti yönüyle de Atatürk’ün muhteşem bir insan olduğunu göstermektedir.