Aşk: duyguların en derin ve anlamlısı… Neredeyse her sanat eserine bir parça ilham vermeyi başaran aşk hakkında onca kitap, film, şarkı varken aşkın doğası hakkında ne kadar da az şey biliyoruz. Ne zaman, kime, nerede, ne kadar süreyle aşık olacağımız zaten büyük bir bilinmez. Fakat en doğru bildiklerimiz bile aslında yanılgıdan ibaret olabiliyor.
Kadın erkek ilişkilerinde karşı tarafın ne düşündüğü, ne hissettiği, şu anlık açılmayı bekleyen bir kara kutu… Neyse ki bilim, bu kara kutuyu henüz tüm detaylarıyla deşifre edemese de, yavaş yavaş önemli ve hayatımızı kolaylaştıracak bilgilere ulaşmamızı sağlıyor.
İşte Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre doğrusuyla yanlışıyla kadın-erkek ilişkileri hakkında bilmeniz gereken 11 ilginç gerçek.
1. Kadınlar, beyin yapıları gereği karşısındakinin duygularını algılamaya daha yatkın.
Kadın beyninin duyuları kullanma ve çeşitli duygulara karşı daha hassas olma gibi özellikleri insan ilişkilerinde onları daha başarılı kılıyor. Karşısındakinin beden dilini, ilgi gösterdiğine dair işaretleri ve gerek sözlü gerek sözsüz olarak yolladığı mesajları çok daha iyi algılayan kadınların bu avantajı aslında beyin yapılarının erkeklerden farklı olmasından kaynaklanıyor.
2. Erkeklerin ilişki ve aile sorunları da beyin yapılarının farklılığından kaynaklanıyormuş!
Bazı erkekleri kadınlardan daha duyarsız kılan tek şey tabi ki beyin yapıları değil ama araştırmalara göre erkek beyninin karmaşık duyu sinyallerini anlamlandırmada kadınlara oranla daha az başarılı olması bu sorunların bazılarına sebebiyet veriyor olabilir. (Tabi bu erkeklerin sevgilisinin doğum gününü unutmalarını geçerli kılabilecek bir sebep değil!)
3. Erkeklere göre aşk “biyolojik bir tuzak”
Aşık olduğunda iki cinste mutluluktan havalara uçuyor, midesinde kelebekler uçuşuyor ya da onun için dünyayı yakacak hale geliyor. Yani aslında kadın ve erkeğin hissettikleri birebir aynı, sadece ifade biçimleri değişiyor. Kadınlar aşkı bir tuzak olarak yorumlamazken, erkekler bunun bedenlerinin bir oyunu olduğunu iddia ediyor
4. Ne seksi olsun, ne cüzdanı kabarık dursun. İki tarafın da tercihi: kibar, zeki anlayışlı ve sevecen olsun.
Kadınlar ve erkekler hislerini yorumlamakta farklı bir yol izliyor olabilirler ama bu beklentilerinin farklı olacağı anlamına gelmiyor. Söz konusu bir ömür sürecek beraberlik olunca, iki tarafın da öncelikleri aynı oluyor.
5. İki taraf da birbirine eşit derecede cinsel arzu duyuyor
Genel yargı, erkeğin kadını “kovalaması” kadınınsa buna “hazır olmaması” yönündedir. Fakat bilinenin aksine kadınlar da erkekler de ilişkide birbirini aynı şiddette arzuluyor.
6. 10 kişiden 7’si ilk “seni seviyorum” diyenin kadınlar olduğunu sanıyor
Kadınların erkeklerden daha duygu odaklı olduğu, tabir-i caizse yelkenleri daha kolay suya indirdiği düşünülüyor.
7. Gerçek ise kadınların ancak ilişki başlangıcından birkaç ay sonra ilan-ı aşk edebildikleri yönünde.
8. Erkekler daha şıpsevdi!
Kadınlar 2-3 aya ancak aşık olduklarını söylerken erkekler birkaç haftada aşklarından yanıp tutuşabileceklerini söylüyor. Biz de onların yalancısıyız.
9. Kadınlar mı aptal aşık erkekler mi?
Kimileri kadınların aşk için yaratıldığını iddia ederken erkekleri duygusuz bulduğunu söyler. Kimileriyse erkeklerin sevince ölümüne sevdiğini kadınlarınsa farklı çıkarlar doğrultusunda ilişki yaşadığını iddia eder. Görünen o ki iki argüman da geçerli değil. İki tarafın ilişkide kendine seçeceği roller cinsiyetlerine göre değil karakterlerine göre farklılık gösteriyor. Kadınların ilişkide aptal aşık olma ihtimalleri, erkeklerle aynı…
10. Aşk, bir erkek için (de) kutsaldır!
Erkeklerin aşkı “saçmalık” olarak gördüğü düşünülür. Kadınların romantik hislerine erkeğin tabiatı gereği karşılık vermekte güçlük çektiği varsayılır, hatta genel yargı erkeğin ilişkinin odağına seksi kadınınsa aşkı koyduğu yönündedir. Oysa veriler gösteriyor ki iki taraf da ilk görüşte aşka eşit derecede inanıyor, aşkın önemini eşit derecede vurguluyor ve fiziksel çekimin bir noktada biteceğini ve geriye aşkın kalacağına inanıyor.
11. İki cinsiyet arasında nörolojik farklılıklara dayanan davranış farklılıkları olabilir…
Ama konu aşkın ta kendisi olduğunda aşkın her cinsiyet için aşk olduğu ortaya çıkıyor. Yani kim olursanız olun, sevin. Sevdiniz mi tam sevin.