Türkçeyi ustalıkla kullanan halk ozanı Aşık Veysel’in hayatı hiçbir zaman kolay olmadı. İki kız kardeşi
çiçek hastalığı yüzünden hayatını kaybeden Veysel de aynı hastalıktan dolayı iki gözünü kaybetti.
Sadece bunlar da değil, sonrasında öyle acılar yaşadı ki Sivaslı Veysel… Kendisini her zaman yalnız
hissetti, yalnızlığını hep yansıttığı şiirleri “Deyişler, Sazımdan Sesler ve Dostlar Beni Hatırlasın” isimli 3
kitapta toplandı.
1. Gözlerine perde inmeden önce gördüğü son renk, kırmızı
Aşık Veysel, 1901 yılında Sivas’ta çiçek salgını yaygınlaştığında 7 yaşındaydı. Annesinin diktiği elbiseyi
heyecanlanarak giydi ve köyde Muhsine Hanım’a göstermeye gitti. Dönerken çamurlu olan yolda
düştü, düşerken elindeki sıyrıkta gördüğü son şey kandı; sonrasında çiçek hastalığına yakalandı ve
görmemeye başladı. Bundan dolayı aklına kazınan tek renk oldu kırmızı…
2. Sağ gözünün görme şansı varken peşini bırakmayan şanssızlık
Olaydan sonra sağ gözü ışığı seçebiliyordu, komşuları babasına Veysel’i doktora götürmesini ve sağ
gözünün kurtulma ihtimalinin olduğunu söyledi. Çok sevindiler ancak bir gün inek sağarken babası
Veysel’in yanına geldi, Veysel de arkasına hızlıca dönerken babasının elindeki değneğin ucu gözüne
saplandı. Böylece kısa süren umudu da söndü ne yazık ki…
3. Ustası olacağı sazla tanışması
Yaşadığı olaylardan dolayı üzülen Veysel’in eline şiirle ilgilenen babası oyalanması için bir saz verdi.
İçine kapanan Veysel dertlerini biraz da olsa unutmaya başladı, bu arada babası ona halk
ozanlarından şiirler okuyup ezberletiyordu.
4. Çiçek hastalığı sonrası ikinci dönüm noktası
Babasının arkadaşının dersleriyle saz eğitimini almaya başlayan Veysel’in hayatında artık yeni bir
dönem başlamıştı çünkü Pir Sultan Abdal ve Karaoğlan gibi ustaların dünyasını tanıyordu. Kardeşinin
de askere gitmesiyle iyice yalnız hisseden Veysel, içinde bulunduğu karanlıkta tüm duygularını sazına
ve müziğine gömdü.
5. Zıtlıkları bir arada kullanan usta bir halk ozanı
Yalnızlık, sefalet, umutsuzluk ve arkadaşsızlıkla başladığı şiirlerinde iyimser duygularla umutsuzluk,
hüzün ve yaşama sevinci bir arada kullanılmıştı. Bunlar dışında ince eleştiriler sunduğu siyaset, din,
doğa ve toplumsal olayları da işledi Aşık Veysel.
6. Çocuklarının ve anne-babasının ölümü
Acılar maalesef hiçbir zaman peşini bırakmadı Veysel’in… Bir kız ve bir erkek çocuğu sahibi oldu ancak
oğlu daha 10 günlükken öldü, sonrasında da 2 yıl içinde önce babasını, sonra annesini kaybetti.
Abisinin Veysel’le ilgilenmesi için eve tuttuğu hizmetkar bir gün Esma’yı kandırarak kaçırdı, kucağında
6 aylık kızıyla kalan Veysel ne yazık ki kızını da kaybetti.
7. Köy Enstitüleri’nde saz öğretmenliği
Saz hocalığına başlayan Veysel, yurdun dört bir yanını dolaştı. 1970’lerde Selda Bağcan, Gülden
Karaböcek ve Hümeyra gibi müzisyenler Veysel’in deyişlerini düzenledi ve böylece eserleri yaygınlaştı.
1973’te akciğer kanseri yüzünden hayatını kaybeden Aşık Veysel adına memleketi Şarkışla’da her yıl
şenlikler yapılıyor.