Türkiye’de son yıllarda yaşanan ekonomik sıkıntılar asgari ücret tartışmalarının sürekli gündemde kalmasına neden oluyor. Geçtiğimiz aylarda tarihin en önemli zamlarından biri yapıldığı halde pek çok asgari ücretli geçim sıkıntısı yaşamaya devam ediyor. Fahiş kiralar, temel tüketim ürünlerinin fiyatındaki artışlar ve yüksek enflasyon gibi sebepler asgari ücretle geçinmeyi oldukça zorlaştırıyor. Peki Türkiye’deki asgari ücret, Avrupa’ya kıyasla ne oranda? Önümüzdeki dönemde asgari ücret ne kadar olmalı? BBC’den Onur Erdem, Türkiye’deki asgari ücret hakkında kapsamlı bir yazı hazırlayarak Avrupa’daki oranlarla Türkiye’deki oranları karşılaştırdı, alanında uzman isimlerin görüşlerine başvurdu. Detaylara birlikte bakalım…
2022, asgari ücrete en yüksek zam oranının açıklandığı yıllardan biri oldu. Ancak bu tarihi artış, asgari ücretlinin geçim sıkıntısını dindiremedi
2022’nin başında asgari ücrete yüzde 50,54 gibi rekor bir oranda zam yapılmıştı. Merakla beklenen ücret, 2022 yılbaşı itibariyle 4.253 lira olarak açıklanmıştı. Ancak yüksek enflasyon ve TL’nin önemli oranda değer kaybetmesi, 2022 yılı içerisinde bir ara zam tartışmalarını gündeme getirmişti. Böylece 2022 temmuz ayından geçerli olmak üzere asgari ücrete yüzde 30 oranında bir ara zam yapılmıştı. Ancak bu tarihi zamlar bile asgari ücretlinin geçim sıkıntısını gidermeye yetmedi…
2023 yılındaki asgari ücret tutarı aralık ayı başında toplanması beklenen Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenecek
Ancak yeni asgari ücret hakkındaki tartışmalar şimdiden başladı. Toplumun farklı kesimlerinin yeni asgari ücrete dair farklı beklentileri var. Öte yandan bazı basın organlarında çıkan iddialara göre önümüzdeki dönemde asgari ücret 8.500 TL olacak. Ancak yeni asgari ücretin bekâr bir işçinin aylık yaşam maliyetine (9.450 TL) veya dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının yarısına (11.800 TL) eşit olması gerektiğini söyleyenler de var.
Öte yandan hükümet kanadından “enflasyonun emekçiler üzerindeki tahribatını ortadan kaldıracak bir düzenleme yapacağız” şeklinde açıklamalar geliyor. Bununla birlikte Merkez Bankası tarafından açıklanan yıl sonu enflasyon rakamları da giderek yükseliyor. Merkez Bankası, son olarak 27 Ekim’de yıl sonu enflasyon tahminini yaklaşık yüzde 5’lik artışla yüzde 65’e yükseltti…
Türkiye’deki asgari ücret Avrupa’ya kıyasla ne durumda?
2015 yılından önce Türkiye’deki asgari ücret, özellikle Doğu Avrupa ülkelerindeki asgari ücretin oldukça üzerindeydi. Ancak 2015’ten sonra işler değişmeye başladı… Kocaeli Üniversitesinden Doç. Dr. Aziz Çelik’e göre bu durumun en önemli sebebi gelir düzeyi düşük Avrupa Birliği üyesi ülkelerinin ortak pazar ve emeğin serbest dolaşımının bir parçası haline gelmesiydi. Bu sayede bahsi geçen Avrupa ülkelerindeki asgari ücret artmaya başladı. Bununla birlikte AB üyesi olmayan Avrupa ülkeleri de asgari ücret konusunda Türkiye’yi geride bıraktı. Türkiye, Eurostat verilerinde yer alan 27 Avrupa ülkesi arasında en düşük asgari ücrete sahip ikinci ülke…
Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Yalçın Karatepe’ye göre Türkiye’deki asgari ücretin Avrupa’nın gerisinde kalmasında TL’deki değer kaybının etkisi var
BBC’ye açıklamalarda bulunan Karatepe, “İhracatı artırmak isteyen iktidar, ürün fiyatlarında kontrol edebildiği tek kısım olan işçilik baskılayarak avantaj elde etmeye çalıştı ama ithalat ihracattan daha fazla arttı” şeklinde bir değerlendirmede bulunuyor. Bununla birlikte Doç. Dr. Aziz Çelik, Türkiye’deki sendikalaşma oranlarının Avrupa ülkelerine kıyasla çok düşük olmasının asgari ücretlerin de düşük olmasında etkili bir unsur olduğu kanaatinde. Son verilere göre Türkiye OECD ülkeleri arasında sendikalaşma oranının en düşük olduğu 3. ülke.
2023 yılındaki asgari ücret ne kadar olmalı?
Çelik’e göre, 2023 yılındaki asgari ücret, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının yarısı kadar olmalı. Türk-İş tarafından açıklanan eylül ayı verilerine göre dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 23.600 TL. Yani Çelik’in hesabına göre 2023 yılında asgari ücretlinin alması gereken maaş 11.300 TL olmalı. Asgari ücretin bu seviyeye çıkabilmesi için yüzde 114 oranında bir zam yapılması gerekiyor.
Asgari ücret tartışmalarında öne çıkan hususlardan biri de enflasyon. Ancak resmi makamlar tarafından açıklanan enflasyon oranları güvenilir bulunmuyor
Çelik’e göre Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan tüketici enflasyon oranları bir süredir tartışmalı. Pek çok insan hissedilen enflasyonun açıklanan oranlardan çok daha yüksek olduğun düşünüyor. Örneğin TÜİK eylül ayı tüketici enflasyon oranını yüzde 83,45 olarak açıklamıştı. Ancak Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) isimli bağımız kuruluşa göre gerçek oran yüzde 186. İşte bu güvensizlik ortamı da asgari ücrete dair tartışmaları ciddi şekilde etkiliyor…
Doç. Dr. Çelik: “Asgari ücretin nominal olarak ne kadar arttığının bir kıymeti yok, asgari ücretin alım gücünün ne kadar arttığı önemli”
Çelik son dönemdeki asgari ücret zamlarının alım gücünü artırmadığını ifade ediyor. Yani asgari ücrette reel bir artış olduğundan bahsetmek kolay değil. Öte yandan Çelik’e göre önümüzdeki seçim süreci nedeniyle iktidarın asgari ücrete daha öncekilerden büyük bir zam yapması da olası. Ancak asgari ücretteki olası yüksek artışın enflasyonu da artıracağı konusunda endişeler var…
Asgari ücrete yüksek bir zam yapılması enflasyonu artırır mı?
Prof. Dr. Karatepe’ye göre hayır. Karatepe bu görüşünü “Asgari ücrete yapılan zammın önemli bir kısmı enflasyonun yol açtığı satın alım gücü kaybını telafi etmeye yönelik. Şimdi siz asgari ücreti artırarak insanları doğal gaz faturalarını ödeyebilir hale getirmeniz enflasyonu artırabilir mi?” şeklindeki sözleri ile ifade ediyor. Bununla birlikte Karatepe’ye göre asgari ücreti artırmak, çalışanların alım gücünü artırmak için tek başına yeterli değil. Bunun için enflasyonun kontrol altına alınması ve düşük seviyelere çekilmesi gerekiyor.
Türkiye’deki asgari ücretlilerin oranı Avrupa’ya kıyasla oldukça fazla. Hatta Türkiye’deki iş gücünün yarısında fazlası asgari ücretle çalışıyor
Böylece asgari ücret, Türkiye’deki ortalama ücret haline geliyor. Bununla birlikte son dönemde asgari ücrete ciddi zamlar yapıldı. Ancak geri kalan maaşlarda aynı oranda bir iyileştirme yapılmadı. Uzmanlar bu durumun ekonomik açıdan sağlıklı olmadığını ifade ediyor.
Kaynak: 1