Arzu Film’in neredeyse tüm filmlerini restorasyonlu olarak Youtube’a yüklemesi vesilesiyle, hem bu güzel haberi sizlerle paylaşmak, hem de bu vesile ile Yeşilçam Sokağı’nın en görkemli ailesini bir liste ile taçlandırmak istedik.
Sinemamıza Kemal Sunal’ı, Şener Şen’i, Yavuz Turgul’u ve nicelerini kazandıran, hemen hemen her filminde beyaz perdeden/ekranlardan taşarak, olanca sahiciliği ve sıcaklığı ile izleyicilerin ruhlarına dokunmayı başaran Arzu Film’e ne kadar şükran duysak az. Sinema tarihimizin 60’lı yılların başında Ertem Eğilmez Efe ve Nahit Ataman ile birlikte Arzu Film’i kurmasaydı bu toprakların gülmeye tutkun vatandaşları olarak Hababam Sınıfı’ndan, Neşeli Günler’den, Süt Kardeşler’den veya Kibar Feyzo’dan mahrum kalabilirdik.
Her biri, birbirinden kıymetli, bu olağanüstü klasiklere buradan ulaşabileceğini hatırlatır, filmi bir miktar başa almak isteriz.
1. İmparatorluğun Kuruluşu
Arzu Film demek oyuncuları, filmleri kadar biraz da Ertem Eğilmez demek elbette. Haliyle sarfedilecek çoğu cümle biraz da Türk sinemasının en büyük dehalarından biri olan Ertem Eğilmez hakkında olacak. Yeşilçam sokağının adresini henüz bilmediği yıllar boyunca Ertem Eğilmez Moda’da bir bakkal dükkanı işletmeciliği yapmış, Türkiye’ye ilk langırt makinelerini getiren isim olmuş, kitabevinde çalışmış, Tef adında bir mizah dergisi çıkarmış biriydi. Hatta dönemin fenomeni olan Mayk Hammer “Cep Romanları”nı Orhan Kemal’e yazdıran kişi Ertem Eğilmez’di.
60’lı yılların başında Efe ve Nahit Ataman’la birlikte Arzu Film’i kurarak, sevdalısı olduğu sinema sektörüne giriş yapınca, Türk Sineması için yepyeni bir dönem başlamış oldu.
2. Yeşilçam Sokağındaki İlk Adımlar
1964’te Fatoş’un Fendi Tayfur’u Yendi ile ilk filmine imza atan Arzu film, sinemamızın seri üretim yıllarına uyum sağlamakta gecikmedi ve takip eden yıllarda çeşitli türlerde bir sürü filmler çekti. Senede Bir Gün, bizzat Metin Oktay’ın başrolünde oynadığı Taçsız Kral, “En İyi Tarihi Film” kategorisinde Antalya’da Altın Portakal kazanan Bir Millet Uyanıyor bu başlangıç döneminin dikkat çeken işleri oldu.
3. Tarkan Filmleri
Arzu film komedi ve melodram türündeki filmlerde daha başarılı olduğunu keşfedene dek neredeyse her türü denedi. Tarihi/Avantür tarzı filmler de bunlardandı. 1972’de çekilen “Karaoğlan geliyor” ve Sezgin Burak’ın ölümsüz eserinden uyarlanan Tarkan filmleri ile Yeşilçam’ın en popüler serilerinden birine imza atıldı. Filmlerin başrolünde dönemin ünlü jönlerinden ve ilerleyen yıllarda pek çok Arzu Film yapımında yönetmen koltuğunda oturacak olan Kartal Tibet vardı
4. Canım Kardeşim
Neresinden ele alınırsa alınsın, kesinlikle bir başyapıt. Gecekonduda mahallesinde hayata bir yerinden tutunma çabasındaki insanların hikayesine tanık olduğumuz bu filmi izledikten sonra okkalı bir yumruk yemeniz çok olası. Kahraman Kıral’ın, ağabeylerinin yeni dalga izleri taşıyan bir üslupla ele alındığı hüznü, samimiyeti bol, alabildiğine özgün bir film oldu Canım Kardeşim.
Cahit Oben’in film için bestelediği müzikler için söylenecek çok fazla şey yok cidden.
5. Öncekilere Pek Benzemeyen Aşk Hikayeleri ve Halk Sineması Aroması Bol Romantik Komediler
Arzu Film filmografisinde ekseriyetle gönül işlerini konu alan ve o klasikleşen “Arzu Film Samimiyeti”nin net şekilde görüldüğü filmleri Öyle Olsun, Ah Nerede, Yalancı Yarim, Delisin(Şemsiye… Şemsiye…) ile örneklendirebiliriz. Yeşilçam’ın geride bırakılan dönemindeki, gözyaşlarının sular seller gibi aktığı, sevenlerin bir türlü kavuşamadığı aşk filmlerinin aksine, komedi ve dramın akıcı bir şekilde harmanladığı halk sinemasına daha yakın eserlerdi bu filmler. Arzu filmin ve Türk Sinemasının önemli işlere imza attığı ve sektörel çapta sinemamızın önemli ölçüde gelişim gösterdiği yıllar 70’lerin ortalarına gelindiğinde büyük bir felaketle karşı karşıya kalacaktı.
6. Seks Filmleri Furyası
Sosyolojik bağlamda bu patlamanın çıkış sebepleri üzerine yapılmış çok fazla yorum var. Kimileri durumu 70’lerde ülkeye hakim olan çatışma ve terör atmosferiyle, kimileri de yükselişe geçen televizyon kültürünün sinema sektörünü vurması ve seyirciyi salonlara yeniden döndürme girişimleriyle sebeplendirdi. “Beş Dakkada Beşiktaş”, “ İsmet Bu Ne Kısmet”, “Her Yol Helal Zımbala Bilal” gibi fantastik isimlere sahip filmler kısa sürede Mine Mutlu, Arzu Okay, Zerrin Egeliler gibi yıldızlarını yarattı. Yaşanan kriz ve maddi zorluklar sebebiyle pek çok tiyatro ve sinema emektarı işsiz kalmamak adına, bu filmlerde rol almak zorunda kaldı. O döneme kadar nitelikli bir aşama kaydeden Türk Sineması’na büyük darbe vuran dönemin finali de 12 Eylül 1980 tarihine gelindiğine yine bir darbe ile gerçekleşti.
Arzu Film seks filmleri furyasının patladığı dönemde, çektiği birbirinden başarılı filmlerle adeta Fetret Devri’ni yaşayan sinemamızın ihtiyacı olan oksijeni sağlayan kurum oldu
7. Tatlı Dillim Filmi ve Bir Starın Doğuşu
Tatlı Dillim filmi Arzu Film bünyesinde yer alan en özel filmlerden biri kesinlikle. Bunun sebeplerinden biri de Kemal Sunal’ın beyaz perdede yer aldığı ilk film olma özelliğini taşıyor olması. Filmde figüran olarak, yolu köyden geçen, antrenörlüğünü Zeki Alasya’nın yaptığı bir basketbol takımının oyuncusu rolünde karşımıza çıktı Kemal Sunal. Ertem Eğilmez işine yüksek tutkuyla bağlı bir duayendi. Filmleri vizyona girdikten sonra sinema sinema gezer, filmlerinde seyircilerin nerelere, hangi sahnelere güldüğüne bakar ve notlar alırdı. Eğilmez, Tatlı Dillim gösterimlerinde filmde pek repliği olmamasına rağmen, Kemal Sunal’ın ekranda her görüldüğünde reaksiyon aldığını görünce ondaki cevheri farketti ve Arzu Film bünyesindeki pastadan kendisine daha fazla dilim vermeye başladı. Yine yardımcı rollerdeki Oh Olsun, Yalancı Yarim, Köyden İndim Şehire ve Mavi Boncuk performanslarının ardından çok kısa bir süre sonra Salako(1974) ile kendisine ilk başrol emanet edildi ve böylece Türk Sineması’nda yepyeni bir fenomenin doğuşu başladı. Kemal Sunal listede bahsi geçen(ve geçecek olan) Hababam Sınıfı, Tosun Paşa vb. klasiklerinin yanı sıra Kibar Feyzo, Çöpçüler Kralı filmlerini de Arzu Film bünyesinde çekti.
8. Arzu Film’in Bizlere En Büyük Armağanı: Hababam Sınıfı
Arzu Filmin en önemli projelerinden biri Hababam Sınıfı oldu tabii ki. İlk olarak Ulvi Uraz Tiyatrosu’nda(Zeki Alasya, Metin Akpınar, Kemal Sunal Ulvi Uraz Tiyatrosu çıkışlıdır) sahnelenen eser, Ertem Eğilmez’in fikriyle beyaz perdeye aktarıldı. Ertem Eğilmez gazete ilanı ile cast çalışmalarına başladığı Hababam Sınıfı oyuncuları çekimlerden başlamadan haftalar önce kampa girdi ve çekimlerin yapıldığı okulda birbirleriyle bolca vakit geçirip, kaynaşma fırsatı buldu. Çekimler başladığında ekip gerçekten de Hababam Sınıfı olmuştu anlayacağınız. Muazzam bir uyum yakalayan oyuncu grubu, Rıfat Ilgaz’ın yarattığı unutulmaz karakterlerle, Sadık Şendil ve Umur Bugay’ın harika senaryoları ve Ertem Eğilmez’in benzersiz dehasıyla birleşince başarı kaçınılmaz oldu tabi. Hababam Sınıfı filmlerinin başarısıyla Ertem Eğilmez artık filmleri merakla beklenen, ülke çapında büyük bir ünün sahibi bir sinema adamıydı artık.
9. Aile Filmleri
Arzu Film klasiklerine değinmişken, çok özel bir film grubunu da es geçmemeli. Bizim Aile ile başlayan, Aile Şerefi, Gülen Gözler devam edip Neşeli Günler’le zirve noktasına ulaşan aile filmlerinde, izleyici samimiyeti, komediyi, üzüntüyü aynı netlikte beyaz perdede görme şansı buldu. Aile Şerefi ve Bizim Aile dram unsularının daha hakim olduğu filmler olurken, tipik Türk ailesinin gündelik yaşantılarını kuvvetli ve sahici çatışmalarla besleyip, lezzetli bir mizah sosuyla, sade ve yalın biçimde anlatan Gülen Gözler ve Neşeli Günler gönüllerde benzersiz yerlerin sahibi oldu.
10. Tarihin Komediye Doyduğu Anlar
Süt Kardeşler, Şaban Oğlu Şaban, Tosun Paşa, Şekerpare filmleri de, Arzu film ailesi mensuplarının hemen hemen her filmde döktürdüğü, çoğunun virtüözlük mertebesine eriştiği ziyadesiyle başarılı olmuş filmler olarak karşımıza çıktı.
11. Yetenek Avcısı Bir Göz Ve Onu Parlatmasını İyi Bilen Bir Kurum
Karakter oyuncularına başrol teslim ederek zaten hali hazırda radikal bir yol haritası çizmişti Arzu Film. Ve bu şansı verdiği hemen hemen herkes Türk sinemaseverlerin gönlünde benzersiz güzellikte yerler işgal etmeyi başardı. Bununla beraber Arzu film kendi keşfettiği isimleri sinemamıza kazandırmasıyla da dikkat çeken bir ekol oldu. Kemal Sunal, Şener Şen, İlyas Salman, Yavuz Turgul ve daha niceleri… Kemal Sunal’ın hikayesinden önceki maddelerde bahsetmiştik. Meraklısı için maddeye birkaç ismin öyküsünü de kısaca ekleyelim. Yeşilçam’ın en nevi şahsına münhasır isimlerinden biri Ali Şen’in oğlu Şener Şen, oyuncu olmadan evvel öğretmenlikten şöförlüğe, reji asistanlığından türlü işlere kadar bir sürü işte çalışıyor. Şehir Tiyatroları’nda parlak performanslar gösterdiği dönemde Ertem Eğilmez kendisine“Badi Ekrem” rolünü teklif etmesiyle, kariyerinde büyük bir dönüm noktası yaşanıyor. Gerisi hepimizin malumu zaten. İlyas Salman da Şehir Tiyatroları’nda beraber çalışma fırsatı bulduğu Şener Şen’in önerisiyle Arzu Film ailesine katılıyor. Yine sinemamızın önde gelen yönetmenlerinden olan Yavuz Turgul ile senarist olarak başladığı kariyerinde Arzu Film tarafından keşfedilen isimlerden. Kendisi yönetmenliğiyle ustalık payesini elde etmişse de unutulmaz filmlerin senaryolarında imzası olan isimdir aslında. Banker Bilo, Şekerpare, Tosun Paşa, Sultan, Erkek Güzeli Sefil Bilo, Tarkan Güçlü Kahraman, Hababam Sınıfı Güle Güle, (Arzu film bünyesinde çekilmemiş olsa da Davaro) filmleri Arzu Film bünyesinde filme dönüşen Yavuz Turgul senaryolarıdır. Söylenenlere göre Ertem Eğilmez kendisini Ses Dergisi’nde yazarken keşfedip, Arzu Film bünyesine dahil etmiş.
12. Başarının şifreleri
Filmlerdeki sıcaklığın ve samimiyetin sebeplerinden biri de Ertem Eğilmez’in tutkulu ve işine disiplinle bağlı bir sinemacı olmasının yanında, yapım şirketi bünyesinde bir aile oluşturmasıydı. Ona göre bir filmin ortaya çıkış sürecinde senaryo her zaman en başta gelmeliydi. Filmlerin hazırlık sürecinde Sadık Şendil, Yavuz Turgul, Umur Bugay gibi usta isimlerin kaleminden çıkan senaryoları üzerinde aylarca çalışan ve bu çalışmalara oyuncularını da davet eden bir duayendi o. Münir Özkul, Kemal Sunal, Metin Akpınar, Zeki Alasya gibi isimlerin dahil olduğu okuma seanslarında bu oyuncuların tiyatro geçmişlerinden istifade etmekten hiç çekinmedi. Onun için diyalog ve diyalogda akıcılık çok önemliydi. Sinematografide de senaryodaki bu akıcılığı engellemeyecek dinamik bir görsel dil oluşturuldu. Bu basit, hazmı kolay teknik Arzu Film ekolüne ait eserlerin yeni kuşak tarafından da beğeniyle izlenmesinin anahtarı olarak değerlendiriliyor.
13. Senaryo Demişken…
Tam bu noktada Türk Sinema tarihinin en iyi senaristlerinden biri olarak kabul edilen 180 kadar filmin senaryosunun sahibi Sadık Şendil ustadan bahsetmemiz gerek. Arzu Film’in oyunun her iki yönünü de başarıyla oynayabilen orta sahası Sadık Şendil, bir çok farklı türde aynı kaliteyi yakalayabilen nadir sinema emekçilerimizden. Onu ne kadar övsek az. Arzu Film’de ne denli önemli bir yere sahip olduğu sadece imza attığı senaryolara bakarak bile anlayabiliriz aslında. Canım Kardeşim, Köyden İndim Şehire, Mavi Boncuk, Salako, Neşeli Günler, Bizim Aile, Gülen Gözler, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Hababam Sınıfı Tatilde, Süt Kardeşler, Şaban Oğlu Şaban, Ah Nerede, Öyle Olsun, Banker Bilo, Cennetin Çocukları, Senede Bir Gün, Tarkan Viking Kanı, Tatlı Dillim Sadık Şendil’in senaryosunu yazdığı filmlerden sadece bazıları…
14. 12 Eylül sonrası Arzu Film İşleri
80’lerin başında ilik kanserine yakalanan Ertem Eğilmez tedavi süreci boyunca tutkunu olduğu sinemadan hiç ayrı düşmedi. Arzu film yapımlarının 80’li yıllarına baktığımız zaman Şener Şen’in yıldızlaştığı filmler biraz daha ön plana çıkıyor. Banker Bilo, Şekerpare, Milyarder, Selamsız Bandosu ve Arabesk bu filmlerdendi. Komedi unsurlarının yanında sosyal konulara da daha fazla dokunan filmlerin işledikleri hikayeler, fazlasıyla darbe sonrası Özal dönemi Türkiye’sinin etkisindeydi.
Arabesk Filmi ve Kaptansız Kalan Bir Gemi
Gani Müjde’nin senaryosunu yazdığı, Müjde Ar ve Şener Şen’in başrolünü oynadığı, Uğur Yücel’e “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü”nü getiren, Türk filmi klişelerinin tiye alındığı efsane film Arabesk, Ertem Eğilmez’in son filmi oldu. İlerleyen hastalığına rağmen kendisinin, tüm sağlık sorunlarını yok sayarak sete gelip filmi çektiği söylenir. Aynı yıl(1988) çekilen Vasıf Öngören’in tiyatro oyunundan uyarlaması Zengin Mutfağı, 80’ler dönemi Arzu film yapımlarının sonuncusuydu.
21 Eylül 1989’da Ertem Eğilmez’in vefatının ardından Türk Sineması’nın altın çağı da bir anlamda kapanmış olur.
16. 90’lı yıllarda Arzu Film
Ertem Eğilmez sonrası Arzu Film, uzun bir sessizlik döneminin ardından 90’lı yılların ortalarında ürünler vermeye devam etti. 1996’da Işıklar Sönmesin, 1999’da Asansör ile Kahpe Bizans ve 2000 yılında Hemşo filmleri “Milenyum”a geçiş yaptı.
17. Hababam Sınıfı Yeniden
Hababam Sınıfı 2003 yılında yeni oyuncular ve orijinal kadronun birkaç isminin iştiraki ile “Hababam Sınıfı Merhaba” olarak yeniden izleyici karşısına çıktı. Ancak ne yazıki “Hababam Sınıfı Askerde, Hababam Sınıfı 3,5 gibi” filmlerle devam eden bu yeni seri, onlarca “Keşkeye” ve “Ne gerek vardı”ya sebebiyet vermekten öteye gidemedi. Yine de eski filmlerden oyuncular ve anılarla yeniden bir araya gelmek biraz da olsa mutlu etmeyi başardı. Bu dönemden, günümüz tarihine dek yer alan zaman diliminde Arzu Film’in en “Dikkate değer” eserleri, Maskeli Beşler filmleri oldu.
18. Son, Fin, The End
Sonrasında olup bitenler Arzu Film’in hatırasının ve hayatlarımıza kattığı güzelliklerden bir şey götürmez, eksiltmez elbette. Altın Çağ tarihsel olarak sona ermiş olsa da yukarıdaki maddelerde bahsini ettiğimiz filmler hala hayatlarımızın içinde, gündelik yaşantımızın çoğu noktasında aynı samimiyet ve sıcaklıkla yaşantısını sürdürmeye devam ediyor. Arzu Film yapımları halen dahi televizyonda her yayınlandığında sosyal medyada gündem olmayı ve reytinglerde üst sıralarda yer almayı başarıyor. Kendimize “Acaba çocukluk/gençlik nostaljisiyle mi bu filmlerle böylesine güzel bağ kuruyoruz?” diye soracak olduğumuzda, bizden sonra gelen kuşakların bu filmlerin hastası olduğunu görüp, cevabımızı alıyor, Arzu Film yapıtlarının zamansızlığına ve ölümsüzlüğüne tekrar tekrar hayran oluyoruz. Yaşadığımız cehennemde gülmenin kıymetini herkesten çok bilmesi gerekenler olarak o isimlere, o aileye, ve o filmlere gerçekten çok şey borçluyuz.
Saygı ve minnetle…