Bildiğiniz gibi bugün takvimler 29 Şubat’ı gösteriyor. Bir başka ifadeyle dünyanın en nadir günü! Çünkü 29 Şubat ile yalnızca 4 yılda bir kez karşılaşabiliyoruz. Bu özel tarih, popüler arama motoru Google tarafında da unutulmadı. Google bu nadir günü özel olarak hazırlanan bir doodle ile ana sayfasına taşıdı. Elbette şubat ayının her dört yılda bir kez 29 gün sürmesinin bir sebebi var: Artık yıl. İşte bu yüzden pek çok internet kullanıcısı artık yıl ne demek, nedir ve nasıl ortaya çıktı gibi soruların yanıtını merak ediyor. Gelin, dünyanın en nadir gününün ortaya çıkmasına sebep olan artık yıl nedir, birlikte bakalım.
Bugün, takvim yaprakları dört yıl aradan sonra ilk kez 29 Şubat’ı gösteriyor
29 Şubat’ta dünyaya gelen milyonlarca insan, uzun bir aradan sonra ilk kez tam anlamıyla bir “doğum günü” kutlayabilecek. Bu nadir gün, popüler arama motoru tarafından da unutulmadı. Google 29 Şubat’ı, özel bir doodle ile ana sayfasına taşıdı. Peki, 29 Şubat nasıl oldu da dünyanın en nadir günü haline geldi?
Şubat ayının dört senede bir kez 29 gün sürmesine neden olan şey artık yıl
Peki, artık yıl ne demek? Nasıl ortaya çıktı? Bu nadir yıl olmasa, şubat ayı dört sende bir kez 29 gün sürmese ne olurdu? Gelin tüm soruların yanıtlarına birlikte bakalım.
Artık yıl nedir?
Bildiğiniz gibi gezegenimizin Güneş’in etrafında dönmesi tam olarak 365 gün sürüyor, daha doğrusu biz öyle kabul ediyoruz. Çünkü kesin verilerle konuşmak gerekirse Güneş etrafındaki bu yolculuğumuzu tamamlamamız tam olarak 365,2422 günümüzü alıyor. Ancak 16. yüzyılda başlatılan Batı takviminde bir yıl 365 gün olarak belirlenmiş. Arta kalan, yılın 0.2422’lik kısmı, bir başka ifadeyle 5 saat, 48 dakika ve 46 saniyelik zaman dilimi, her dört yılda fazladan bir gün oluşturuyor ve “artık yıl” ortaya çıkıyor. Bu sebeple dört yılda bir kez bir sene, 365 değil, 366 gün yaşanıyor.
Artık yıl nasıl ortaya çıktı?
Aslında bu ilginç yılın tarihsel süreçte bir zorunluluk olarak ortaya çıktığını söylemek çok yanlış sayılmaz. Çünkü insan yaşamında muhtemelen sandığınızdan daha belirleyici bir konuma, daha önemli bir role sahip. Yine de tarihte, şubatın dört yılda bir kez normalden uzun sürmesine dair bazı somut düzenlemelere rastlamak mümkün. Roma İmparatorluğu’nda milattan önce hazırlanan ve 355 günden oluşan bir takvim kullandı. Bu takvim, her iki yılda bir 22 günden oluşan fazladan bir ay yaşanmasına neden oluyordu. Haliyle bu takvimin mevsimlerle pek de uyumlu olduğu söylenemezdi. Bu sebeple Sezar’ın emriyle takvim değiştirildi ve bir yılın 365 gün sürdüğü yeni bir takvim kabul edildi. Birkaç saatlik fazlalık ise takvime dört yılda bir, bir gün olarak eklenir hale geldi.
Ancak bu takvimde şubat ayı normalde 29, dört yılda bir kez 30 gün sürüyordu. Ağustos ayı 30 gündü. Öte yandan Jül Sezar’ın adını taşıyan temmuz (july) ayı 31 gün sürüyordu. Sezar’ın ardından iktidara gelen Agustus da uzun bir aya kendi adının verilmesini istedi. Böylece şubat ayı bir gün kısaltıldı ve ağustos (august) ayına bir gün daha eklendi.
Artık yıl nasıl hesaplanır?
Artık yıllar 4 rakamının katı olan yıllara denk gelmek zorunda. Örneğin 1980, 1984, 1996, 2004, 2008, 2024 tarihteki artık yıllardan sadece bazıları. Fakat bu kuralın bazı istisnaları var. 100’ün katı olan yıllardan sadece 400’e kalansız olarak bölünebilenler artık yıl olma ayrıcalığına sahip. Örneğin 1600 ve 2000, şubatın 29 gün yaşandığı yıllar. Ancak 1800 ve 1900 yılları 400’e kalansız bölünmediği için artık yıl değil.
Artık yıl olmasaydı ne olurdu?
Her dört yılda bir, şubat ayına eklenen “artık gün” insan yaşamı için sandığınızdan çok daha önemli. Çünkü takvimlerde bu zorunlu düzenleme yapılmasaydı, yani artık yıl olmasaydı, Güneş yılı ile takvim yılı arasındaki fark her sene 5 saat 48 dakika 56 saniye açılacaktı. Böylece mevsimler kayacak, tarımdan ticarete kadar insan yaşamının tüm alanlarında önemli değişiklikler ortaya çıkacak ve 700 yıl içerisinde Kuzey Yarım Küre’de yaz başlangıcı aralık ayına denk gelecekti.
Kaynak: 1