16. ve 18. yüzyıllar arasında Avrupa’da ortaya çıkan Barok sanat akımı, sanatın hemen her alanında başta Avrupa olmak üzere tüm dünyayı etkiledi. Bu dönemde ortaya çıkan eşsiz resimler, heykeller ve mimari yapılar o döneme eşsiz ve yenilikçi bir sanat anlayışı getirdi. Bunun yanı sıra bu eserler, Barok dönemin bütün sanat tarihi içerisinde son derece önemli ve sarsılmaz bir yer edinmesini sağladı. Barok dönemde önemli bir değişim geçiren sanatlardan birisi de şüphesiz müzikti. “Antonio Vivaldi” ise besteleri ve icraları ile Barok müziğin en önemli isimlerinden birisi oldu…
1678’de Venedik’te dünyaya gelen besteci, eserleri ile Avrupa’daki sanat anlayışını önemli ölçüde değiştirmeyi başardı. Vivaldi, özellikle kemandaki mahareti ile biliniyordu. Beş yüzden fazla bestesi bulunan Vivaldi “konçertonun babası” olarak anılıyordu. Bu kapsamda ortaya koyduğu “Dört Mevsim” isimli eser hem Vivaldi’nin hem de Barok dönemin en önemli müzik yapıtlarından birisi haline geldi… Ancak ölümünden sonra, bu dahi müzisyen büyük oranda unutuldu! Ta ki 20. yüzyılda yeniden keşfedilene kadar! İşte Barok dönemin en önemli müzisyenlerinden Antonio Vivaldi hakkında bilmeniz gereken 9 şey.
1. Müzisyen bir aileden geliyordu
1678 yılında Venedik’te dünyaya gelen İtalyan besteci, müzisyen bir ailenin içerisine doğmuştu. Hatta dahi müzisyen ilk keman eğitimini babası Giovanni Battista’dan aldı. İkili birlikte Venedik’i dolaşarak keman düetleri yapıyordu.
2. Vivaldi’nin ömrü boyunca iyileşmeyen bir hastalığı vardı
Vivaldi, bu hastalığın en önemli semptomunu göğüs sıkışması olarak ifade ediyordu. Ancak hastalığın kaynağı veya sorunun ne olduğu hiçbir zaman öğrenilemedi. Bu nedenle Vivaldi, ömrünün sonu dek bu hastalıkla yaşamak zorunda kaldı. Üstelik bu rahatsızlık, Vivaldi’nin nefesli çalgılardan uzak durmasına neden oluyordu. Bununla birlikte, günümüzdeki bazı uzmanlar, Vivaldi’nin bir çeşit astım rahatsızlığına sahip olduğunu düşünüyor.
3. Profesyonel anlamda müzisyen olmadan önce bir rahipti
Vivaldi, 1703 yılında dini eğitimini tamamladı ve bir din görevlisi olarak çalışmaya başladı. Ancak yalnızca bir yıl sonra, bozulan sağlığı nedeniyle görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Bu sayede müzik çalışmalarına ağırlık verme fırsatı buldu.
4. İtalyan besteci, bir yetimhanedeki çocuklara keman öğretiyordu
Vivaldi, rahip olarak göreve başladığı sene Ospedale della Pieta isimli bir yetimhanede, keman öğretmeni olarak da çalışmaya başladı. Vivaldi buradaki yoksul ve kimsesiz çocuklara keman öğretiyor, ayrıca konserlerde çalmaları için onlara her ay konçerto yazıyordu. Ünlü besteci, bu yetimhanede yaklaşık 30 yıl boyunca onlarca yoksul ve kimsesiz çocuğa keman dersleri verdi.
5. 1718-1720 yılları arasında bestelenen “Dört Mevsim” müzik tarihini değiştirdi
Vivaldi’nin en ünlü ve en sevilen eseri daha önce eşi benzeri olmayan bir eserdi. Sanatçının en önemi bestesi olarak kabul edilen Dört Mevsim, her mevsim için doğadaki farklı sesleri de ihtiva ediyordu. Örneğin “yaz” bölümünde kuş ve nehir sesleri, kış bölümünde ise kışın yanan ateş sesleri keman ve diğer çalgılarla kusursuz bir şekilde temsil ediliyordu. Kısacası Dört Mevsim, Vivaldi’nin muhteşem müzik yeteneğinin en önemli ürünüydü. Kusursuz ve yenilikçi tekniği ile müzik tarihini önemli ölçüde değiştiren bir eserdi…
6. Uzun süre Avrupa’daki soylular için çalıştı
Vivaldi’nin dinleyicileri arasında soylular, prensler hatta krallar bile vardı. Zaten Vivaldi’nin asıl geçim kaynağı da bu soylular ve krallardı… Hatta Kutsal Roma İmparatoru VI. Charles tarafından Vivaldi’ye şövalye unvanı verilmişti.
7. Barok dönemin bir diğer önemli bestecisi Johann Sebastian Bach, büyük bir Vivaldi hayranıydı
Bu iki büyük besteci aynı dönemde yaşadılar. Fakat ikilinin şahsen tanıştıklarına dair herhangi bir belge yok. Buna karşın Bach’ın sıkı bir Vivaldi hayranı olduğu biliniyor…
8. Yoksulluk içerisinde öldü
Kutsal Roma İmparatoru VI. Charles tarafından saraya davet edilen Vivaldi, bu teklif üzerine Viyana’ya taşındı. Ancak Viyana’ya geldikten kısa bir sonra VI. Charles yaşamını kaybetti. Bu sebeple saray eşrafı tarafından da kısa sürede unutulan Vivaldi, ömrünün son dönemlerini herhangi bir gelir kaynağı olmadan geçirmek zorunda kaldı. Sonuçta İtalyan besteci 1741 yılında, 63 yaşındayken yoksulluk içerisinde yaşamını kaybetti. Vivaldi’nin ölümüyle beraber onlarca eseri de uzun yıllar unutuldu…
9. Eserleri 20. yüzyılda yeniden popüler hale geldi
1926 yılında Alberto Gentil isimli akademisyenin çalışmaları Vivaldi’nin eserlerinin yeniden gün yüzüne çıkmasını sağladı. Vivaldi’nin muhteşem eserleri, 20. yüzyıl boyunca pek çok müzisyen tarafından icra edildi. Böylece Vivaldi’nin konçertoları, operaları ve koro müzikleri Vivaldi’ye yeniden ve unutulmamak üzere önemli bir şöhret kazandırdı…
Kaynak: 1