Sizce de etrafımıza aynı gözlerle bakmıyor muyuz? Teoride tek tip yaşamasak da pratikte hepimiz birer klon gibi davranıyoruz. Aynı şeyleri yiyor, aynı şeyleri izliyor ve aynı şeyleri konuşuyoruz. Farklı olmaya çalışanları klonlar olarak dışlıyor ve uzaklaştırıyoruz. Bu da aslında ortaya kendini özgür hisseden, ama aslında oluşturduğu düzene tutsak bir toplum çıkarıyor. Moskova’da yaşayan sanatçı Anton Gudim, kendi çizdiği sınırların içine sıkışıp kalan toplumu inceliyor ve düşüncelerini basit ama etkili illüstrasyonlarla aktarıyor.
Basit çizimlerle büyük şeyler anlatan illüstrasyonların hakkını veren sanatçının işlerinin bir çoğu sosyal yorumlarla dolu. Bazılarını ilk bakışta anlamak zor. Her birine bir kitap gibi yaklaşmak ve çizgileri okumak, detaylara dikkat etmek, altında yatan mesajı alabilmek içinse önemli bir bilgi birikimine sahip olmak gerekiyor.
Anton Gudim, çocukluğundan beri bulduğu her fırsatta çiziyor. Üstelik bunu yapmış olmak için değil içinden geldiği için yapıyor. Düşünülenin aksine çizimlerinde sosyal bir mesaj vermek için uğraşmıyor, düşünce yapısı zaten bu şekilde işliyor. Her bir çizimine bir tutam mizah ve gülümseme eklemeyi unutmuyor. Ancak çizimleri her yönüyle düşündürücü, sarkastik, zorlayıcı, kafa karıştırıcı ve bir o kadar da aydınlatıcı. Gelin yüzlerce illüstrasyon arasından sizin için seçtiklerimize göz atalım…