Antik Mısır’da yaşamın nasıl olduğuna dair elimizde ciddi miktarda bilgi var. Dini nasıl yaşadıklarından tutun sosyal ilişkilerine, savaşlarına kadar oldukça bol verilere sahibiz. Tarihin bize Antik Mısır hakkında öğrettiği onca şeye karşın bazı konularda yaygın anlaşılmalar da mevcut. Sfenks’in burnuna ne olduğu, Tutankhamun’un nasıl öldüğü gibi konular hala muallak. Hele piramitlerin kimin tarafından yapıldığı ise hala en büyük gizemler arasında yerini alıyor. Gelin hep birlikte Antik Mısır hakkında doğru bilinen yanlışlara birlikte göz atalım?
1. Yanlış: Piramitleri yapan işçiler zorla çalıştırıldı
Popüler kültürde piramit yapımlarında Mısırlı köle işçiliğinin tasvirleri sıkça görülüyor. Popüler kültürdeki bu izin kökeni Yunan tarihçi Heredot olarak gösteriliyor. Her ne kadar Mısırlı köle işçilerinin zorla çalıştırılması hususunda böyle bir temellendirilme yapılsa da işin aslı öyle değil. Heredot, çalışmaya zorlanan 100.000 Mısırlının piramitler için değil bir yol çalışması için olduğunu ifade etmiş. 2003’te Mısır bilimci Mark Lehner, Giza’daki onlarca yıllık araştırmasında bulduğu arkeolojik sonuçlara göre Mısırlı işçi sınıfının gayet iyi beslendiğini gösteren bazı sonuçlara ulaştı. Arkeolojik bulgulara göre Mısırlı piramit işçileri kendilerine ait bir alanda kalıyor, sığır eti ve şarap olmak üzere iyi besleniyorlardı. Sığır eti gibi zengin bir besine ulaşmaları ise zorla bir çalıştırılmadan ziyade tercihen çalıştıklarına dair ciddi bir kanıt.
Buna ek olarak işçiler arasında ciddi bir dostluk ortamı vardı. 20. yüzyılın başlarında, Harvard araştırmacısı George Reisner bu duruma dair bazı bulgulara ulaştı. Khufu Dostları ve Menkaure Sarhoşları gibi isimleri niteleyen grafitilere ulaşıldı. Bu durum, işçilerin kendi aralarında sosyalleştiği ve dostluk geliştirdiğini gösterir nitelikte. Tüm bunlara ek olarak bazı işçilerin ülkeleri için hizmet etmeye gönüllü oldukları da ulaşılan bilgilerden bir diğeri.
2. Yanlış: Napolyon, yanlışlıkla Büyük Sfenks’in burnuna top atışı yaptırdı
Büyük Sfenks, Giza’da yer alan dünyada en çok tanınan ikonik antik yapılardan birisidir. Bu yapıt 240 fit uzunluğunda ve 66 fit yüksekliğine kadar uzanıyor. Piramitlerin aksine Sfenks taş bloktan yapılmamıştır. Oyma kireçtaşı ile yapılan bu devasa yapıta dikkatle bakıldığında burnunun olmadığı rahatlıkla görülebilir. Buna neden olarak gösterilen durum sadece bir efsaneden ibaret. Efsaneye göre Sfenks’in burnunu kaybetmesine neden olan şey bir top atışı. Aynı efsaneye göre Napolyon yönetimindeki ordunun savaş esnasında Sfensk’in burnunu yanlışlıkla vuruyor ancak durum öyle değil. Danimarkalı kaşif Frederic Louis Norden’in 1737’de yaptığı bir resimde Sfenks’in burnunun olmadığı gösteriliyor. Bu tarih Napolyon’un Mısır’a gelmesinden çok öncelere dayanıyor. Böylece doğru bilinen bir yanlış ortaya çıkmış oluyor.
Peki Sfenks’in burnu neden yok? İlk teori Sfenks’in burnunun Mısırlı protestocular zamanında tahrip edilmiş olabileceği. Diğer bir teori ise, Muhammed Sa’im al-Dahr isimli bir Sufi Müslüman’ın 14. yüzyılda burnu kırmış olabileceği. Sfenks’in burnunun neden yok edildiğine dair kesin bir kanıt hala yok.
3. Yanlış: Kral Tutankhamun cinayete kurban gitti
Kral Tutankhamun 9 yaşındayken babası Kral Akhenaton’un ölümünden sonra tahta geçti. Kral Tut bir çocuk olduğundan ülkeyi yönetme hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Danışmanları sayesinde ülke idaresini bir şekilde elinde tutmayı başardı. 19 yaşında hayatını kaybettiğinde mumyalanıp cesedi bir lahdin içine yerleştirildi. 1968’ de araştırmacılar cesedin üzerinde yaptıkları çalışmalar sonucundan ilginç bir bulguya ulaştılar. Çekilen röntgende Kral Tut’un kafasının içinde olası bir darbe sonucu şekillenmiş kırıklara ulaştılar. Böylece Kral Tut’un bir cinayete kurban gitmiş olabileceği düşünüldü.
2005 yılında yapılan bir çalışmada ise Kral Tut’un hayatını kaybetmesine neden olan şeyin cinayet değil enfeksiyon olduğu sonucuna ulaşıldı. Bir diğer kanıt temelli iddia ise kafatasında bulunan kırığın mumyalama esnasında yapılmış olabileceği.
4. Yanlış: Sadece zengin mısırlılar mumyalanırdı
Halk arasında doğru bilinen yanlışlardan bir diğeri ise kimlerin mumyalanıp mumyalanmadığı konusunda. Mumyalama Antik Mısır’ın en ilgi çekici yönlerinden biriydi. Ölen kişilerin bedenlerinden iç organları çıkarılıp, özel solüsyonlar ve sargılar ile kaplanırdı. Ahiret inancı nedeniyle yapılan bu uygulamanın sadece zengin insanlara ve devlet adamlarına özel olması ise genel bir kanı . Bu kesinlikle doğru bir bilgi değil.
Dünyadaki genel kanıya göre sıradan ve alt tabakadaki insanlar sığ mezarlara gömülüyor. Bu durumun tersine, yapılan arkeolojik çalışmalarda sıradan halktan olan kişilerin mumyalanmış mezarlarına rastlandı. Doğal olarak krallar ve din görevlileri gibi devasa anıtlara sahip olmasalar da mumyalanma alt tabaka için de geçerliydi.
5. Yanlış: Mısır mezarları ölümcül tuzaklarla dolu
Raiders of the Lost Ark gibi filmler ve Tomb Raider gibi video oyunlarında mezar tuzakları sıkça işlenen bir konu. Mezar ve tuzak arasındaki bu genel kanı filmler ve oyunlar sayesinde insanların doğru bildiği yanlışlardan bir diğeri. Bugüne kadar sadece ufak tefek birkaç kaza dışında girilen mezar odalarında ciddi bir tuzağa rastlanılmadı. Mezar kazımı sırasında kimyasal reaksiyon kaynaklı birtakım problemler oldu. Yine de bu durum aktif bir tuzağa işaret etmiyor.
6. Yanlış: Hiyeroglifler antik dünyanın emojileriydi
Halk arasında doğru bilinen yanlışlardan en sık karşılaşılan iddialardan biri de hiyeroglifler konusunda. Hiyerogliflerin bir kavram, duygu ya da isme denk gelen anlamların olduğu su götürmez bir gerçek. Buna rağmen bu işaretlerin sesli bir anlam ifade etmediği ve bunların yalnızca anlamlı birer sembol olduğu düşünüldü. Mısırlılar hiyeroglifleri yalnızca tüm kelimeleri temsil eden logogramlar olarak değildi. Aynı zamanda sesleri temsil eden fonogramlar ve bir kelimenin anlamını netleştirebilecek belirleyiciler olarak da kullandılar.
İlginizi çekebilir: Antik Mısır Hakkında Daha Önce Duymadığımız 25 Şaşırtıcı Bilgi
Kaynak: 1