Kitaplar hemen her türlü bilgiyi, düşünceyi ve kültür unsurlarını ölümsüz hale getirmemizi mümkün kılan en önemli araçlar. Elbette insan yaşamının ayrılmaz bir parçası olan kitaplar geçmiş yüzyıllarda bugünkünden çok daha değerliydi. Çünkü günümüzden uzun zaman önce insanlık kitap üretimini -en azından teknik olarak- bugün olduğu gibi kolay hale getiren teknolojiden yoksundu. Buna karşın tarihte bilginin değerini kavrayan, kitapların bilgi birikimini aktarmanın yegâne aracı olduğunun farkında olan insanlar vardı. İşte bu sayede günümüzden yüzlerce hatta binlerce yıl önce, çoğu zaman dönemin hükümdarlarının öncülüğünde inşa edilen bilgi tapınakları ortaya çıkmıştı. Evet, binlerce yıl önce de tıpkı bugün olduğu gibi, içerisinde son derece kıymetli eserlerin yer aldığı önemli kurumlarla yani antik dönemlerde kurulan kütüphaneler ile karşılaşmak mümkündü. İşte antik dönemlerde kurulan en önemli 8 kütüphane.
1. Asurbanipal Kütüphanesi
Tarihsel olarak Mezopotamya hakkında sahip olduğumuz bilgilerin temelini oluşturan metinlere ev sahipliği yapan Asurbanipal, antik dönemlerde kurulan kütüphaneler içerisinde ayrıcalıklı bir konuma sahip. Günümüzde Irak sınırları içerisinde yer alan antik Ninova şehrinde inşa edilen kütüphane, milattan önce 7. yüzyılda Asur hükümdarı Asurbanipal tarafından kuruldu. Bu eşsiz yapı, en görkemli döneminde yaklaşık 30.000 tablete ve çok sayıda parşömene ev sahipliği yapıyordu. Bu kadim “kitapların” önemli bir bölümünü arşiv dokümanları, dini anlatılar, büyüler ve bilimsel metinler oluşturuyordu. Bununla birlikte kütüphanenin envanterinde başta Gılgamış Destanı olmak üzere çok sayıda edebi eser de kayıtlıydı. Peki, bu benzersiz antik dönem kütüphanesi nasıl kurulmuştu? Elbette Asurbanipal Kütüphanesi’nin oluşturan temel şey Asur hükümdarı Asurbanipal’ın kitap tutkusuydu. Hükümdarın kütüphanesindeki eserlerin büyük bölümünü Babil başta olmak üzere fethettiği diğer bölgelerden getirdiği yapıtlar oluşturuyordu. Bu paha biçilmez eserlerin büyük bir kısmı ise bugün Londra’daki British Museum’da sergileniyor.
2. İskenderiye Kütüphanesi
Tarihin gördüğü en önemli hükümdarlardan biri olan Büyük İskender, milattan önce 323 yılında hayatının kaybetti. Oysa kendi adını taşıyan İskenderiye şehrini dönemin kültür ve bilim merkezi haline getirme hayalini gerçekleştirememişti. Bazı tarihsel anlatılara göre Ninova’daki Asurbanibal Kütüphanesi’ni görmüştü ve bu görkemli yapıdan aldığı ilhamla kendi şehrinde bir kütüphane kurmak istiyordu. İşte Büyük İskender’in bu hayalini gerçekleştirmek, Mısır yönetimini ele geçiren I. Ptolemaios isimi generale düştü. Antik dönemlerde kurulan en önemli kütüphanelerden biri olan İskenderiye Kütüphanesi bu şekilde ortaya çıktı. Uzmanlar bu muazzam yapının tarih, hukuk, matematik, bilim ve edebiyat gibi farklı alanlarda yazılmış 500.000’i aşkın yapıta ev sahipliği yaptığını düşünüyor. Bununla birlikte İskenderiye Kütüphanesi’nin özellikle Akdeniz coğrafyasında yaşayan Strabo, Öklid ve Arşimet gibi bilim ve düşünce insanları tarafından ziyaret edildiği biliniyor. Ayrıca tarihteki en eski kütüphane kataloglarından birinin de yine İskenderiye Kütüphanesi’ndeki parşömenler için hazırlandığı ifade ediliyor. Bazı tarihçiler, kütüphanenin milattan önce 48 yılında Jül Sezar’ın İskenderiye kuşatması sırasında yok olduğunu düşünüyor. Ancak kütüphanenin bu kuşatmada önemli şekilde zarar gördüğünü fakat birkaç yüzyıl daha ayakta kalmayı başardığını ileri süren tarihçiler de var. Kimi tarihçiler ise kütüphanenin 3. yüzyılda bir başka Roma kuşatması sırasında bilinçli şekilde yakıldığını ve sonsuza kadar yok olduğunu ifade ediyor.
3. Bergama Kütüphanesi
Antik dönemlerde kurulan kütüphaneler listesinin üyesi olan Bergama Kütüphanesi İzmir sınırları içerisinde yer alıyor. Tarihi yapının milattan önce 3. yüzyılda Attalid hanedanı üyeleri tarafından yaptırıldığı biliniyor. Antik Yunan’ın zekâ, strateji, sanat, barış ve bilgelik tanrıçası Athena’ya ithafen inşa edilen bir tapınak kompleksi içerisinde bulunan kütüphanenin 200.000 adet parşömene ev sahipliği yaptığı ifade ediliyor. Bununla birlikte uzmanlar, dört ana bölümden oluşan kütüphanedeki üç bölümün eserlere ayrıldığını, diğer bölümün ise akademik toplantılar ve ziyafetler için kullanıldığını belirtiyor.
4. Villa dei Papyri
Villa dei Papyri veya Papyri Villası, antik dönemlerde kurulan diğer kütüphaneler kadar görkemli değil. Ancak envanterinin tamamını günümüze ulaştırmayı başaran tek kütüphane olarak dikkat çekiyor. Herculaneum isimli Antik Roma şehrinde, muhtemelen Jül Sezar’ın kayınpederi Lucius Calpurnius Piso Caesoninus tarafından inşa edilen villadaki arşivde 1800 adet parşömen bulunuyor. Kütüphanedeki yapıtların günümüze kadar ulaşmasını sağlayan şey ise Vezüv Yanardağı patlaması! Milattan sonra 79 yılında meydana gelen patlamanın ardından kütüphane, farklı volkanik malzemelerden oluşan 25 metrelik bir tabakanın altında kaldı. Böylece yapı ve içerisindeki eserler -okunamayacak duruma gelseler de- günümüze ulaşmayı başardı.
5. Trajan Kütüphanesi
Antik dönemlerde kurulan önemli kütüphaneler söz konusu olduğunda adını anmadan geçemeyeceğimiz yapılardan biri de Trajan Kütüphanesi. Roma İmparatoru Trajan, milattan sonra 112 yılı civarında Roma şehrinin merkezinde büyük bir kompleks inşa ettirdi. Bu geniş komplekste meydanlar, çarşılar ve tapınaklar yer alıyordu. İmparatorluğun en ünlü kütüphanelerinden biri haline gelecek olan Trajan Kütüphanesi ise kompleksteki dikkat çekici yapılardan biriydi. Bu önemli kütüphane birinde Yunanca, diğerinde Latince eserlerin bulunduğu iki farklı bölümden oluşuyordu. Ayrıca yapıda beton, mermer ve granitten inşa edilen zarif okuma salonları ve 20.000’den fazla parşömen yer alıyordu.
6. Celsus Kütüphanesi
Anadolu, önemli medeniyetlerin yaşam alanı olan kadim bir coğrafya. Bu sebeple antik dönemlerde kurulan kütüphanelerden bazılarına ev sahipliği yapması şaşırtıcı değil. İşte Anadolu topraklarındaki antik bilgi tapınaklarından biri de Celsus Kütüphanesi. Celsus Kütüphanesi, Roma şehri dışındaki en önemli imparatorluk kütüphanelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Milattan sonra 120 yılında, bugün İzmir sınırları içerisindeki Efes kentine inşa edilen kütüphanenin süslü cephesi aradan geçen uzun yıllara rağmen varlığını koruyor.
7. Konstantinopolis İmparatorluk Kütüphanesi
Batı Roma İmparatorluğu tarih sahnesinden silinse de imparatorluğun temelini oluşturan klasik Yunan ve Roma düşüncesi Bizans başkentinde varlığını sürdürüyordu. İşte bu düşüncenin ürünü olan Konstantinopolis İmparatorluk Kütüphanesi, milattan sonra 4. yüzyılda, Büyük Konstantin döneminde kuruldu. Kütüphanenin en görkemli dönemi ise yüzyıl sonra başladı. Konstantinopolis İmparatorluk Kütüphanesi, 5. yüzyılda 120.000’den fazla esere ev sahipliği yapıyordu. Ne var ki kütüphanenin tarihinde yangınlar, yıkımlar, işgaller ve savaşlar eksik olmadı. Özellikle başkentin 1204 yılında Haçlı ordularınca kuşatılması kütüphanenin ciddi şekilde hasar görmesine sebebiyet verdi.
8. Beyt’ül Hikme
Irak’ın başkenti Bağdat, günümüzden uzun zaman önce dünyanın önemli bilim ve kültür merkezlerinden biriydi. Beyt’ül Hikme, (Bilgelik Evi) veya Büyük Bağdat Kütüphanesi gibi farklı isimlerle anılan yapı ise bu kültür ve bilim merkezindeki en önemli eserlerden biriydi. Milattan sonra 9. yüzyılın başlarında, şehrin Abbasilerin kontrolünde olduğu dönemde kurulan kütüphane matematik, astronomi, bilim, tıp ve felsefe üzerine yazılan Farsça, Hintçe ve Yunanca el yazmalarıyla doluydu. Bu el yazmaları, İslam dünyasının önde gelen akademisyenleri tarafından Arapçaya tercüme ediliyordu. Benzersiz kütüphane birkaç yüzyıl boyunca tüm İslam coğrafyasındaki en önemli entelektüel merkez olmaya devam etti. Ancak kütüphane 1258 yılında Bağdat’ı işgal eden Moğollar tarafından yok edildi.
Kaynak: 1