Tarih boyunca birçok medeniyette anneler kutsal olarak görülmüş ve çeşitli şekillerde annelere özel kutlamalar yapılmıştır. Bugün kutladığımız Anneler Günü’nü evrensel hale getiren isim ise ilginç hikayesiyle Anna Jarvis ismindeki bir kadın. Amerikan İç Savaşı sırasında her iki tarafın yaralılarına da yardım ederek kahramanlaşan annesini onurlandırmak için Anneler Günü kutlamasını resmi hale getiren Jarvis, bir süre sonra bu yaptığından pişmanlık duyacak seviyeye gelmiş. İşte Anneler Günü’nün ‘mucidi’ Anna Jarvis’i bu özel günü kutlamaktan alıkoyan sürükleyici hikaye.
Anna Jarvis’in annesi Ann, Amerikan İç Savaşı sırasında yaralılara yardımcı olarak ve barışın sağlanması için çaba göstererek kahramanlaşmış bir kadındı
Anna’nın annesi Ann’in 1905 yılında hayatını kaybetmesi, kızını oldukça üzmüştü. Bunun üzerine sık sık annesi için anma organizasyonları düzenleyen Anna, annesinin anısını yaşatmak için büyük çaba göstermişti.
Annesinin ölümünden sonra çok üzülen Anna, annesini onurlandırmak için anma törenleri düzenlemeye başladı
Wanamaker’s ve Grafton’da aynı anda iki etkinlik düzenleyen Anna, Wanamaker’s etkinliğine katılırken katılamadığı diğer törene annesinin en sevdiği çiçek olan karanfillerden gönderdi. Bu törene kendi annelerini anmak için katılan kişiler, Anna’nın gönderdiği karanfilleri yakalarına taktı.
Onlarca mektup yazan ve anneleri anmak için özel bir gün ilan edilmesi için uğraşan Anna, sonunda aradığı desteği buldu
Yaptığı etkinliklerle anneler için özel bir ‘Anneler Günü’ olması fikri gittikçe yaygın bir hale gelmeye başlamıştı. Sürekli yetkililere mektup yazan, Heinz, Wanamaker gibi güçlü isimlerin desteğini alan Anna, kendisiyle dalga geçen senatörlere aldırış etmeden çabasını sürdürdü.
Yakaya karanfil takmak anma törenlerinin ritüeli haline gelince çiçek firmalarından gelen destek büyüdü
https://www.instagram.com/p/BxBHP_AhvGr/
Anneler Günü etkinlikleri sayesinde ülke genelinde tüm çiçekçiler ciddi miktarda beyaz karanfil satmaya başlayınca Anna’nın etkinliğine de ekonomik destek sundular. Hatta çiçek firmaları ticari kaygıları sebebiyle sağ olan anneleri anmak için renkli, hayatını kaybeden anneleri anmak için beyaz çiçekler takmayı bile önerdi.
Kar değil incelik(!)
https://www.instagram.com/p/BUFR0TDghy4/
1920’li yıllarda Anneler Günü’nün ticari bir hale geldiğini gören Anna, bağışları geri çevirmeye ve insanları hediye almamaya teşvik etmeye başladı. Çiçekçileri, tebrik kartı üreticilerini ve konfeksiyon endüstrisini ‘şarlatan’, ‘çete’, ‘korsan’ gibi sıfatlarla lanetledi.
Konuyu ticari hale getiren anlayışa sinirlenen Anna, binlerce karanfili bedava dağıtmaya, çiçek firmalarına telif hakkı davası açmaya başladı
https://www.instagram.com/p/BxTPwvaHUvq/
Anneler Günü ismini kullanarak çiçek satan firmalara telif davası açan Anna, bu firmalardan gelen ortaklık tekliflerine daha da sinirlenerek tepki verdi. (Florist Telegraph Delivery)
Anna Jarvin’e göre, Anneler Günü’nü kutlamak için yapılması gereken şey, anneyi ziyaret etmek ya da ona uzunca bir mektup yazmaktı
Anna’ya göre, hazır bir tebrik kartı satın almak ya da bir hediyeyle Anneler Günü kutlamasını geçiştirmek, oldukça özensiz bir kutlama şekliydi. Ona göre, berbat bir el yazısıyla yazılmış küçük bir not bile hazır bir tebrik kartından çok daha samimi ve çok daha içtendi.
Anneler Günü markasını kullanan yardım kuruluşlarıyla mücadele etti, eylemler yaptı, tutuklandı
Anneler Günü kutlamalarını çıkarları için kullanan herkese karşı savaş açan Anna, Eleanor Roosevelt aleyhine dahi konuşmalar yaptı. Anneler Günü’nün yürürlükten kaldırılması için imza toplama faaliyetleri başlattı ve son günlerini bu uğurda harcadı.
1948 yılında hayatını kaybeden Anna, son günlerini Marshall Square adındaki bir huzurevinde geçirdi. Mal varlığını davası uğruna harcayan ve son günlerinde yoksullukla mücadele eden Anna, bakım masraflarını kendisine müteşekkir olan bir grup çiçekçinin ödediğini de asla öğrenmedi.
Kaynak:1