Herkes anneliği tanımlamaya çalışıyor. Çok kutsal, çok güzel bir duygu gibi gösterişli kelimeler havada uçuşuyor. Ama aslında anneliğin nasıl bir duygu olduğunu anne olunca anlayacağımızı yine anneler söylüyor. Ne yaparsak yapalım, hangi kitabı okursak okuyalım sadece o duyguyu tattığımız zaman anlayacağımız bir şey anne olmak. Ve yine sadece anne olduğumuz zaman anlamlanacak “Anne olunca anlarsın” sözü…
Annelerimizden duyduğumuz “Anne olunca anlarsın” sözüne çoğu zaman kulağımızı tıkarız. Ama bu anneler gününde, anne olsak da olmasak da; yanında annemiz olsa da olmasa da anne olunca neleri anlayacağımıza bir bakmak, onları biraz olsun anlamak istedik. Tüm annelerin anneler günü kutlu olsun!
1. Kendinden çok çocuğunu düşünmek
Bir zamanlar sadece kendini düşünürken artık dünyadaki en önemli şeyin çocuğun olması. Sadece onun için yaşamak ve onun için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olmak…
2. Evin tüm işlerine yetişmeye çalışırken çocuğundan biraz olsun yardım beklemek
Anneler genelde evin tüm yükünü sırtlanırlar. Her ne kadar yanlış olsa da biz çocuklar ev işlerinin sadece annenin yapması gereken şeyler olmadığını çok geç fark ederiz. Belki de hala farkında değiliz. Herkesin yaşadığı bir evde herkesin sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğinin farkına varalım, mesela bu anneler gününde harekete geçebiliriz!
3. Yemeyip yedirmek, giymeyip giydirmek
İlginçtir ki anneler önce çocuklarını düşünürler. Çok istedikleri bir şey varsa önce çocuğunun çok istediği şeyi alırlar, önce çocuklarına yedirirler sofraya en son onlar gelirler. Ne büyük fedakarlık, anne olmadan anlayabilir miyiz?
4. Uyumayı çok severken sabaha kadar çocuğunun başında gözüne uyku girmeden beklemek
Uyku birçok insan için önemlidir ev bir keyif unsurudur. Hatta annemize şaşırırız; nasıl bu kadar erken kalkıyor, nasıl bütün gece uykusuz kalabiliyor diye. Erken de kalkılıyormuş, uykusuz da kalınıyormuş; eğer söz konusu çocuğunuz ise.
5. Eve geç kalan çocuğunu korkuyla merak etmek ve sürekli “Neredesin, gel artık geç oldu” diye aramak
Bu hep şikayet ettiğimiz bir şeydir. Merak etme anne diye sakinleştirmeye çalışsak da asla anlamazlar. Hatta araya başka tatlı sert tehditler girer, bacaklar kırılır, “Vallahi ben karışmam babana anlat”lar havada uçuşur. En büyük şoku da kendinizi çocuğunuza “Neredesin, gel artık geç oldu” diye yakınırken bulduğunuzda yaşarsınız.
6. Grip bile olmuş olsa çocuğuna binbir nasihat vermek
“Nane limon iç”, “Terleme”, “İlaçlarını vaktinde al”, “Bu soğukta dışarı çıkma” ve daha neler neler. Aslında hepsi karşılıksız sevgi ve saf endişeden ibaret…
7. “Anne sözü dinlemezsen böyle olur” diye söylenmek
Annelerimiz sürekli anne sözü dinlemediğimizden yakınırlar. Biz ise kötü giden şeyleri onları dinlememize değil bambaşka şeylere bağlarız. Belki de hep onlar haklıdır.
8. Çocuğunuz büyük hatalar yapsa bile her şeye rağmen onu tüm sevginizle kucaklayabilmek
En çok da bu bağışlayıcı özelliklerine şaşırırız. Yaptığımız hataların farkına vardığımızda ben annemin yerinde olsa neler yapardım deriz. Ama onlar sadece sarılırlar ve iyi olmamızı isterler…