Hayata dair olumlu olumsuz düşüncelere sahip olmak, yeri geldiğinde üzülmek yeri geldiğinde sevinmek kadar normal karşılanan kaygı duygusu bazı kişilerde normal seviyelerin üstünde seyredebilir. Hatta öyle ileri bir seviyeye ulaşır ki kişi kendisini tehlike altında bile hissedebilir. İşte bu normal olmayan kaygı, anksiyete bozukluğu olarak tanımlanır. Oldukça masum görünen fakat hakkında pek çok detayın çok iyi gizlendiği anksiyete hakkında merak edilenleri öğrenmek için yazımızın devamını okuyabilirsiniz.
1. Anksiyete bozukluğu olarak tanımlanan ve genellikle yaygın anksiyete bozukluğu (YAB) olarak karşınıza çıkabilecek bu rahatsızlığın en büyük etkeni stres denilebilir

2. Özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde aşırı baskı altında yaşanan kişilerde gelişimi o kadar gizli yayılır ki fark etmek çoğu zaman ilerleyen yaşlarda olur

3. Elbette tek etken stres değil! Kişilik özellikleri, yaşanan travmatik olaylar, kalıtsal özellikler ve beynin nörokimyasında meydana gelen değişimlerle de ortaya çıkabilir

4. “Aşırı kaygı” olarak tanımlanan anksiyete kişinin kendisi tarafından da fark edilebilen bir psikolojik rahatsızlık

5. Anksiyetesi olan kişiler aslında fazladan tepki verdiğini bilir fakat bir türlü bu durumun önüne geçemez ve bunun bir hastalık olduğu bilincine varamaz

6. Hatta kendisi de dahil pek çok kişi tarafından “evhamlı” olarak tanımlanabilen bu kişilerde her şeyden irkilme, uyuyamama, sürekli uyanma, aşırı yorgunluk, dikkati toplayamama ve konsantrasyon sorunları görülür

7. Sık sık başınız ağrıyorsa dikkat

Bir türlü baş ağrısından kurtulamama, başına her an kötü bir şey gelebileceğini bir türlü içinden atamama durumlarıyla beraber şiddetli baş ağrıları, titreme, yutkunmada güçlük, terleme ve aniden sersemlik gibi hisler oluşabilir.
8. Anksiyetede erken teşhis hayat memat meselesi

Günlük ilerleyiş içerisinde kaygılar taşımak oldukça normal hatta hayatın gerekliliği olarak sayılabilir. Bu nedenle kaygılanmış birini gördüğünüzde veya aşırı tepkiler verdiği hissine kapıldığınız birine anksiyete bozukluğu teşhisini sadece uzman psikolog veya psikiyatrlar koyabilir.
9. Gerekli işlem ve testleri yapılarak tanısı koyulan kişinin durumuna göre de farklı tedavi yöntemleri izlenir

10. Anksiyete çok sinsi ilerleyen bir rahatsızlık olduğu için doğru bir şekilde tedavi edebilmek adına ilk olarak tanının koyulması gerekir ve bu anlamda erken teşhisin büyük önemi var

11. Teşhis koyulan kişi yakın mercek altında izlenerek tedavisine başlanır. Eğer durum henüz ilk aşamalarda seyrediyorsa bir psikolog eşliğinde tedavi görür

12. İlerlemiş bir durum varsa ilaç tedavisi uygulanmaya başlanır ve gerekirse kişi bir süre hastanede iyileşme sürecine alınır

13. Anksiyete bozukluğu rahatsızlığına sahip olan kişiler aslında dışarıdan çok sakin biri olarak tanımlanabilir fakat bu sadece görünüşte olup içlerinde bin bir türlü korkuyu yaşayabilirler

14. Sokağa çıkmak, uçağa binmek, üzerine doğru gelen minik bir yavru köpekten dahi korkma aşamalarına kadar gelebilen bu psikolojik rahatsızlık kişilerin sosyal hayatla olan bağını bir bıçak gibi kesebilir
































