Anksiyete bozukluğu kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür. Kaygı bozukluğu olarak tanımlanan anksiyete aslında hepimizin zaman zaman yaşadığı bir durumdur ancak ileri boyutlara ulaştığı zaman hastalık olarak kabul edilir. Anksiyete hakkında birçok kulaktan dolma bilgi internet ortamında yayılmış durumdadır. Bu kesinliği olmayan ve çoğu zaman yanlış olan bilgiler anksiyete hastalarını kötü anlamda etkilemektedir. Yanlış anlamaların üstesinden gelmek ve kaygıları yönetebilmek mümkündür. Sizin için kadınların ve terapistlerin sıklıkla duyduğu yanlış anlaşılmış bilgileri listeledik. Sayfayı aşağıya kaydırarak okuyabilirsiniz.
1. Kadınlar daha hassastır
Kadınlar endişeli olduklarında, çok duygusal ve duyarlı oldukları açıklamasıyla eleştirilirler. Anksiyetenin, kadının aşırı duyarlılığı ile açıklanması şimdiye kadar çoktan geride kalmış olmalıydı. Bu genelleme hiçbir şeyi düzeltmediği gibi içe kapanık yaşanan bir acıya sebep olabilir.
2. Yaptığınız işlerde başarılı olmak kaygılarınızı azaltır
Kadınların daha iyi bir anne, daha iyi bir kız çocuğu olduklarında, egzersizi iyi yaptıklarında ya da kişisel gelişimleri ilerlediğinde anksiyeteden kurtulacakları sanılıyor. Bu büyük bir yanılgıdır. Aksine kadınlar mükemmel olmak için çabalarken taşıdıkları endişe ile anksiyeteyi besleyebilirler.
3. Anksiyete utanç verici ve yanlış bir şeydir
Birçok kadın anksiyetesinden utanıyor ya da ve hayatının kötü gittiğini dile getiriyor. Kadınlar çoğu zaman çevresindeki insanlara odaklanıyor, kendilerine daha fazla odaklanmayı denediklerinde anksiyeteleri azalabilir. Sürekli olarak bakımlı olmak ve sağlıklı beslenmekle ilgilenirken bile başkalarını önemsiyor olabilirler. Kendi ihtiyaç ve arzularına odaklanmaları gerekir.
4. Anksiyete kimyasal bir dengesizliktir
Anksiyetenin kimyasal bir dengesizlik olduğu çok sık dile gelir ancak çoğu zaman bu bilginin altı doldurulamaz. Anksiyete çaresiz hissetmektir ve bu hissin altında kültürel etkiler olduğu göz ardı edilemez. Yüzyıllar boyunca kadınlar, tanınmayan, güçsüz kalan ve özerkliğe erişimi reddedilen toplumsal bir role yerleştirilmiştir. Bunlar kendilerini güvence altına almak için şekillenen davranışlarının açıklaması olabilir.
5. Anksiyete yalnızca bir nevrozdur
Anksiyeteyi birçok insan nevroz olarak ya da mükemmelliyetçiliğin bir parçası olarak görüyor. Ancak bu doğru değildir. Aksine birçok işi ve duyguyu bir arada yönetmeye çalışan birinin hissettiği kaygıyı yönetmesi de kolaylaşacaktır.
6. Anksiyete kişiliğin bir parçasıdır ve tedavi edilemez
Anksiyete tedavi edilebilir, tedaviden mahrum olanlar ise acıya mahkum bir halde yaşamazlar. Kişi istediği takdirde anksiyete hasalığını iyileştirebilir ya da en iyi hafif haline getirebilir.
7. Sadece olumlu düşünerek anksiyeteden kurtulabilirsiniz
Anksiyetenin tedavisinde bilinci yeniden yapılandırmak, stresli düşüncelerin yönetimi gibi şeylerin üzerinde durulur ancak bunlar pozitif düşünmek kadar basit şeyler olmayabilir. Kadınların birçoğu anksiyete için tedaviye başlamadan önce pozitif düşünceyle bu durumu aşmaya çalışırlar, bu gerçekleşmeyecek bir şeyi beklemek olabileceği için durumun kötüleşmesine bile sebep olabilir. Anksiyete tedavisi yaşamın olumlu yönlerine odaklanma gibi alıştırmalar içermesine rağmen, aynı zamanda olumsuz düşünceler ve duygular yoluyla da tedavi edilmeye çalışlabilir ve genellikle davranışsal değişimi vurgular.
8. Sakinleşmek için sadece ilaca ihtiyacınız var
İlaçlar bazı insanlar için faydalı olabilir ancak tek başına yeterli değildir. İlaç kullanılsa da kullanılmasa da mutlaka bir terapi sürecine girilmelidir.
9. Sizi kaygılandıran şeyden kaçmak kurtulmanızı sağlayacaktır
Maalesef çözümü bu kadar basit değildir. Anksiyete sahibi olan herkes kendisini kaygılandıracak şeylerden kaçmaya çalışır. Kaçmak kısa süreli bir çözümdür. Sonradan daha büyük bir kaygı sebebi olarak karşınıza çıkabilir.
10. Arkadaşlarınızla dışarı çıktığınızda anksiyete hissetmemeniz gerekir
Dışa dönük ve sosyal olan insanların endişe taşımadıkları düşünülebilir ancak bu bir yanılgıdır. İnsanlar kalabalık ve hatta eğlenceli bir ortamda da endişeli olabilir.
11. Anksiyeteden kurtulmak sizi mutlu yapar
Anksiyete insanların kurtulmak istedikleri bir hastalıktır. Kaygı duymayı bıraktıklarında mutlu olacaklarını düşünürler ancak kaygı duymadıkları zaman kendilerini kişilere ya da olaylara karşı koruyamazlar ve bu da beraberinde mutsuzluğu getirebilir. Kaygı zarar vermeyecek miktarda hissetmemiz gereken bir duygudur.
Kaynak: 1