Anime 101! Uzun zamandır popüler kültürde ‘anime’ ve ‘manga’ kelimelerini duyuyoruz. Japonya kökenli bu kelimeler, 1950’lerden bugüne kadar giderek yükselerek gelen bir fenomene işaret etmekte. Bu yazıda “Anime nedir?” sorusunu kısaca ele alacağız…
1. Anime Nedir?
“Anime nedir?” en çok merak edilenler arasında. “Anime” kelimesi aslında ‘animasyon’ kelimesinden gelmekte. Japonya dışında yaşayan insanların, Japonya’da üretilen animasyon eserlerini tanımlamak için kullandıkları bir kelime. Burada önemli olan şey, anime kelimesinin Japonya içinde farklı bir anlamı olduğunu bilmekte yatıyor. Çünkü Japonlar ‘anime’ kelimesini her türlü yerli yabancı animasyon eserini ifade etmekte kullanıyorlar. Yani kelimenin anlamı Japonya içinde ve dünyanın kalanında farklıdır.
Dünya çapında teknik olarak anime kelimesi Japonya dahilinde, Japon şirketler ve sanatçılar tarafından üretilmiş, Japonya pazarında tüketime yönelik hazırlanmış her türlü animasyon ürünü olarak anlatılabilir. Kelime olarak sadece animasyon ürünlerine işaret eder. Japonya kökenli çizgi romanlar dünya çapında ‘manga’ olarak bilinir, yani ‘anime çizgi roman’ diye bir şey yoktur. İki kelime tamamen farklı iki dala aittir. Japonya dışında üretilmiş ve anime tarzına benzeyen animasyon ürünlerini ‘anime’ diye etiketlendirmek yanlıştır.
2. Bir sanat olarak anime
Sanatsal olarak ise anime kendince belli bir estetik tarzı, belli özellikleri ve belli karakter tasarımları olan animasyon ürünleridir. Bu özellikler ‘anime ve manga tanrısı’ diye de bilinen büyük usta Osamu Tezuka zamanından beri, 1960’lardan itibaren animasyona yerleşmiş ve günümüzde rafine hale gelerek dünya üzerinde üretilen tüm diğer animasyon ürünlerinden kendini farklılaştırmıştır. Anime ürünleri 1960’larda öncelikle ABD’ye ithal edilmeye başlanmış ve 1970’lerden itibaren de Avrupa başta olmak üzere tüm dünyaya yayılmıştır. Çizgi film ve animasyon sevenler ise anime eserlerinde, normalde hep izledikleri çocuklara hitap eden ürünlerden farklı yanlar bulmuşlardır. 1990’lardan itibaren de anime eserleri artık Batı kökenli popüler medyaya dokunacak ve izler bırakacak kadar etkili hale gelmişlerdir.
3. Anime çocuklar için midir?
Her ürün kategorisinde olduğu gibi, bazı anime eserleri çocuklara uygundur ve bazıları da değildir. Burada bilinmesi gereken şey, Japon anime ve manga pazarının ürünleri belirli çizgilerle belirli yaş/cinsiyet kategorilerine sunuyor olduğudur. Bu kategorilendirme anime eserleri Japonya dışında satılıp yayınlandığında yeterince açık şekilde tüketicilere ifade edilmemekte. Bu yüzden de Batılı çizgi filmlerin çocuklara pazarlanmasına alışan tüketiciler, normalde çocuklara yönelik olmayan ve yetişkinlere uygun temalar içeren anime dizilerini/filmlerini gördüklerinde şok geçirebiliyorlar.
Ebeveynlerin bu konuda özellikle bilinçli olmaları gerekiyor. Çocukların televizyonda veya internet üzerinde izledikleri her anime veya okudukları her manga o yaş grubuna uygun olmayabilir. Yasal şekilde, Türkçe’ye çevirilmiş biçimde satılan anime ve manga ürünlerindeki yaş sınırlamalarına dikkat edilmeli. Çocuklar özellikle yetişkinler için üretilmiş bazı anime filmleri ve dizileri olduğu konusunda uyarılmalı. Yetişkinlere yönelik hazırlanmış anime eserleri, Japonya’da televizyonda geceyarısı ve sonrasındaki slotlarda gösterilir. Bu eserler aşırı grafik şiddet ve belli dozlarda cinsellik içerebilir. Ebeveynlerin bir çocuğun anime izlemesine izin vermeden önce, o anime dizisi veya filmi hakkında bilgi edinmelerini tavsiye edebiliriz. En azından hedef kitlesinin ne olduğuna bakılmalı ve ona göre çocuklara izletilmelidir.
3. Anime eserlerini farklı kılan nedir?
Anime’nin, batıda uzun zamandır üretilmekte olan çocuklara yönelik ürünlerden bazı farkları bulunmakta. Animeler çok uzun hikayeler anlatabilir, çoğu zaman sonunda ne olacağından emin bile olamazsınız. Önemli bir karakterin ölmesi, herkesçe çok sevilen bir karakterin kaybetmesi ya da başarısız olması da söz konusudur. Anime karakterleri zaman içinde değişebilir, büyüyebilir, yaşlanabilir, ölebilirler. Kahramanlar ve düşmanlar her zaman siyah ve beyaz değildir. Hepsinin insani özellikleri, sevdikleri, pişmanlıkları ve utanç duydukları hareketleri olabilir. Bu sebeplerle anime eserleri gerçek hayata ve gerçekçi hikaye anlatma tekniklerine, dünya çapındaki benzerlerinden daha yakınlardır.
4. Tabuları yıkan anime eserleri
Anime eserlerinde uygulama, tema, konu, karakter yaratımı ve genel olarak yaratıcılıkta bir sınır yoktur. Aynı sahnede komedi, korku, gerilim, trajedi, drama ve duygusallık bir arada bulunabilir. Ciddi bir anime bir anda komediye dönüşebilir. Saçmasapan olaylar bir anda dramanın tabanı haline gelebilir. Animelerde Japon kültürü ve tarihinden parçaları sıkça görebilirsiniz. Japon eserleri düşen yaprak, kar erimesi veya kiraz çiçeği yetiştiriciliği gibi alegoriler üzerinden zamanın değişimini göstermeyi sever. Anime ve mangalarda her türlü konu işlenebilir, hiç bir öğenin kullanımı tabu değildir.
5. Sinematik tekniklerin kullanımı
Sinematik tekniklerin 1960’lardan beri anime film ve dizilerinde kullanımı söz konusudur. Mesela bir plan gerçek kameralarla çekilmiş gibi görünebilir. Dinamik arka plan çekimleri, açılar, mesafe ve ön plan hissi batıda üretilen eserlere göre çok daha belirgindir. Geleneksel batılı animasyonu çoğunlukla statik bir arka plana ve bunu önünde önünde hareket eden karakter yapısına dayanır.
6. Batıda Anime
Son 10 yılda anime etkisi ile üretilmiş batılı animasyon dizi ve filmlerini daha sıkça görüyoruz. Günümüzde artık anime ve manga eserleri Hollywood sinemasında uyarlamalar olarak bile gerçekleştiriliyor. Özellikle 2000’lerden sonra internet üzerinden abone olunabilen streaming anime izleme servisleri, animenin tüm dünya üzerinde yayılmasını kolaylaştırmış durumda. Ülkemizde Netflix veya Crunchyroll gibi platformlar aracılığı ile yasal şekilde anime izlemek mümkün. Comikon İstanbul gibi kültür ve sanat etkinlikleri de sundukları içerikler ve yabancı konuklar sayesinde anime, manga ve Japon popüler kültürünün yayılmasına büyük katkıda bulunuyor.
Yazar: Burak N. Aydın
Kaynak: 1