Çeşitli sebeplerden ötürü belki bir hafta, belki bir haftadan biraz daha fazla yemek yemeden hayatta kalmayı başarmış insanları duymuşsunuzdur. Ancak bu süreç uzamaya başladığında genellikle sonu kötü biter. Angus Barbieri’nin hikayesi ise bambaşka.
1. 392 gün süren ve 1966’nın Temmuz’unda biten hikaye.
Başta da belirttiğimiz gibi her ne kadar 1 haftanın sonunda insan bedeni açlığa yenik düşmeye başlıyor olsa da bunun istisnaları da vardı elbette. O zamanlar 27 yaşında, gençliğinin baharında bir genç olan Angus Barbieri, bu istisnalardan biri olduğunu bilmese de zayıflamak için ilk adımı attı.
2. Barbieri, kilolarından kurtulmak için Tıp Fakültesinin yolunu tuttu.
Angus Barbieri doktorlar tarafından ilk muayene edildiğinde “Ağır obez.” olduğuna karar verildi. 207 kilo olan Barbieri, aç kalarak kilo vermek istediğini doktorlara söylediğinde ise doktorlar “2-3 Gün sonra dayanamaz bırakır nasıl olsa.” diye düşünüyordu.
3. Hedefi olan 80 kiloya ulaşabilmek için elinden ne geliyorsa yaptı.
Doktorlar 2-3 günün ardından hala pes etmeyen Barbieri’yi uyarsalar da genç adam gün geçtikçe daha da hırslanıyordu.
4. Barbieri’nin günlerinin neredeyse tamamı hastanede geçer olmuştu.
Günler ilerledikçe, riskin de artmasıyla doktorlar Barbieri’yi hastanede gözetim altına almaya karar verdi. Düzenli kan testleri yapılan ve check-up’a giren genç adam aynı zamanda vitamin ve sodyum takviyeleri de almaya başlamıştı.
5. 392 gün boyunca içecek olarak sadece kahve, çay ve köpüklü su içti.
Yemek yememesinin yanında içtiği her şeyin de kalorisiz olması gereken Barbieri, sadece kahve, çay ve köpüklü su ile beslendi.
6. Ve nihayet hedefine ulaştı…
Barbieri 392. Günün sonunda tam da hedefi olan 80 kiloya ulaştı. Beş senenin sonunda da düzenli beslenmeyle beraber 89 kilo olarak sağlıklı bir görünüme kavuştu.
7. Peki uzun süre yemek yemedikten sonra ilk lokmada ne hissetmişti?
Kendisinin söylediğine göre, uzun süre aç kaldığı için yemeğin tadını unutmuştu. İlk kahvaltısı haşlanmış yumurta, tereyağlı bir dilim ekmek ve bir fincan siyah kahveden oluşuyordu. Ancak Barbieri yumurtayı yedikten sonra “Bu bana yetti.” diyerek kalanları yememişti.
8. Genç adamın bu rekoru UDMRID tarafından da kayıt altına alındı.
Angus Barbieri’nin gittiği üniversite hastanesi UDMRID (University Department of Medicine at the Royal Infirmary of Dundee) tüm aşamaları kayıt altına aldı ve 1973’de de bir tıbbi dergide makale olarak yayınlandı.
9. Barbieri ilk değildi, ama büyük olasılıkla sonunculardan biriydi.
Barbieri’nin bu rekor denemesinin benzerleri, hatta daha uzun sürenleri de vardı. Dennis Galer Goodwin, haksız yere tecavüz suçuyla yargılandığını düşündüğü için 385 gün boyunca açlık grevi yapmış, 385 günün sonunda da zor kullanılarak tüple beslenmişti. Bunların yanında 200 gün süren birçok deneme olmuş, bunların bir çoğu da ölümle sonuçlanmıştı.
60’lı ve 70’li yıllarda popülerlik kazanan bu “açlık” tedavisi, neyse ki daha sonra doktorlar tarafından terk edildi. Son derece tehlikeli olan bu sözde tedavi sırasında vücudun tüm yağ ve kas depoları kullanıldıktan sonra ölümcül bir kalp krizi ile karşılaşılıyordu.