Muhtemelen Doğu Almanya kökenli olmasından dolayı bazı yerli ve yersiz politika yorumcuları tarafından “cahil” olarak nitelendirildi ilk başta. Ama “ne anasının gözü” olduğunu zaman içinde tüm dünyaya kanıtladı. Şaka maka Almanya’nın ilk ve tek kadın başbakanı Merkel, katıldığı tüm seçimlerden alnının akıyla çıktı.
Hiç şüphe yok ki, eğer Berlin Duvarı yıkılmasaydı, kendi ifadesiyle, “Onun öyküsü de sıradan bir Doğu Alman öyküsü olarak kalırdı”. Ama yıkıldı, hatta bu ablamız da hayatının bir döneminde o tarihi “an”a tanıklık etti.
Yıllar içinde kazandığı deneyim onu dünyanın en güçlü kadını yaptı. Sevildiği kadar nefret edildiği de oldu. Özellikle de kriz geçiren ülkeler için önerdiği reçeteler, onu fena halde antipatik bir karakter haline getirdi. Hatta bu nefret yüzünden bazı “dış mihraklar” tarafından arşive kaldırılan Merkel’e ait çıplak fotoğraflar gün yüzüne çıktı. Bu çıplak fotoğrafları da, milyarlarca avro kaybetme riskiyle karşı karşıya kalan Ruslar sızdırdı (malum KGB arşivleri).
Çıplak fotoğrafları da çıksa, devlet başkanları arkasından dümen de çevirse bu kadın yıllardır Almanya’yı ve dolayısıyla da Avrupa’yı yönetiyor. Ne olursa olsun tüm dünya farkında ki, dünyanın en büyük ekonomilerinden birinin başbakanını ciddiye almak zorundalar. Almıyorlarsa, sonuçlarına katlanırlar.
Peki kimdir bugün 61. yaşını kutlayan, Almanya’nın şansölyesi ve AB’nin kraliçesi Merkel?
1. Şansölye’nin doğuşu
Tarihler 17 Haziran 1954’ü gösterdiğinde, Protestan rahip Horst Kasner’le öğretmen eşi Herlind’in bir kızları oldu. Çift, çocuklarına Angela Dorothea adını verdi.
2. O bir ossi’ydi
Angela Dorothea, komünist Doğu Almanya’da (30 yaş altı bilmez) Templin kasabasında, demir perdenin arkasında- büyüdü. Yani Merkel bir ossi’ydi (Doğu Almanya kökenli olanlara takılan lâkap). Öğrenciyken Freie Deutsche Jugend (Özgür Alman Gençliği – FDJ) adlı komünist topluluğun bir üyesiydi. Ve bir de şu +18 fotoğrafa bakacak olursak, çıplaklar kampının en bi’ önde gelen müdavimlerindendi.
3. Sayısalda açık ara önde
Matematik, fen ve dil derslerinde çok başarılıydı. Templin’deki öğrenim hayatına Leipzig Üniversitesi’nde devam etti. 1973-1978 yılları arasında burada fizik eğitimi aldı. Central Institute for Physical Chemistry of the Academy of Sciences’tan 1990 yılında fizik doktoru olarak mezun oldu.
4. Kod adı “IM Erika”
Doğu Almanya istihbarat örgütü Stasi’nin 1978’de ajanlık teklif ettiği ve Merkel’in bu teklifi geri çevirdiği rivayet edilir. Hatta iddiaya göre bazı kaynaklarda, Stasi’deki dosyada Angela için “Sovyetler Birliği’ne uzak, Polonya’ya yakın” eleman olduğu, kod adının da “IM Erika” olduğu yazar. Böyle bir şey kanıtlandı mı sizce? Elbette hayır.
5. Güle güle Duvar, merhaba politika
Politikaya atılması 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından oldu (bir gün eve dönerken bu yıkılışa tanık olmuşluğu da var kendisinin). Henüz eğitim hayatına devam ederken, gelişmeye başlayan demokrasi hareketleriyle birlikte Demokratischer Aufbruch Partisi’ne girdi. Başbakanlığa uzanacağı süreç böylece başlamış oldu.
6. Hıristiyan Demokrat Parti hükümetinin Kadın ve Gençlik Kolları Bakanı
1990 yılında, Doğu Alman Cumhuriyeti’nin son hükümeti Lothar De Maiziere’de sözcülük yaptı. Aynı yıl Almanya’nın birleşmesinden iki ay önce Hıristiyan Demokrat Parti’ye (CDU) girdi ve ilk genel seçimlerde Federal Alman Meclisi’ne seçildi. Üç aylık bir süre zarfında da Helmut Kohl kabinesinde Kadın ve Gençlik Kolları Bakanı oldu. Bakan oldu ama Helmut Kohl için o “kızım”dı.
7. Kariyer üstüne kariyer
Politik kariyerindeki basamakları hızlı tırmandı Merkel. 1998’e kadar hem parti başkan yardımcılığı yaptı, hem de iki kez bakanlık görevi üstlendi. 1998’de de partisinin genel sekreterliğine seçildi.
8. Suudların da dâhil olduğu skandallar
2000 yılında parti, birtakım yolsuzluk skandallarıyla sarsılmaya başladı. Skandalların temelinde, Suudi Arabistan’a tank satışı sürecinde Helmut Kohl’ün ve başka bazı yöneticilerin rüşvet aldığı iddiaları yatıyordu. Bu süreçte Merkel, Helmut Kohl de dâhil olmak üzere rüşvet almakla suçlanan kişilerin yanında yer aldı. Ona göre bu iddialar “tamamen saçmalık”tı.
9. Kızım’dan Kohl’e kınama
Fakat işler yolunda gitmedi ve skandallar büyüdükçe büyüdü. Helmut Kohl’ün bu süreçteki rolü iyice açığa çıkınca, Merkel, Kohl’ü kınayan ilk CDU yöneticisi oldu ve bu çıkışıyla da dikkatleri üzerine çekti.
10. Parti liderliği tamam, başbakanlık için henüz erken
Bu süreç Merkel’e 2000 yılında parti liderliğini getirdi. ABD’nin Irak politikasını tamamen destekledi. 2002’deki genel seçimlere, popüler bir aday olarak görülmediği için başbakan adayı olarak katılmadı. Başbakan olarak Hıristiyan Sosyal Birliği’nden Edmund Stoiber gösterildi. Fakat maalesef parti, seçimlerde başarı gösteremedi, 8000 kadar oyla iktidarı Almanya Sosyal Demokrat Partisi’ne kaptırdı.
11. Artık tamam dedi ve adaylığını koydu
2002 seçimleri kaybedilince, 2005’teki erken seçimde Merkel başbakan adayı olarak boy gösterdi. Fakat adaylığı ilk gündeme geldiğinden beri Merkel’e şüpheyle yaklaşan bir kesim vardı. Çünkü Merkel, Doğu Almanya kökenliydi ve Protestan’dı. CDU genellikle Katolik erkekler tarafından yönetilmiş bir partiydi.
12. Rolling Stones’un seçim sonuçlarına katkısı
Fakat Merkel bu süreci o kadar iyi yönetti ki herkes tarafından kabul edilir oldu. Büyük bir imaj değişikliğine gitti öncelikle. Saç modelini değiştirdi ve daha renkli bir giyim tarzı yakaladı. Seçim kampanyaları boyunca da, Rolling Stones’un onun adını çağrıştıran Angie adlı parçası çalındı.
13. Almanya’nın en genç başbakanı iş başında
2005 seçimleri Merkel ve Schöreder arasında başabaş geçti. Sonuçta Merkel yüzde 35,2, Schöreder de yüzde 34,2 oy aldı. Bu sonuç, Merkel için bir hayal kırıklığıydı. İlerleyen süreçte Sosyal Demokrat Parti ile Hıristiyan Demokrat Parti arasında, Angela Merkel’in liderliği konusunda görüş birliğine varıldı. Bunun karşılığında Sosyal Demokrat Parti yeni kabinede 8 bakanlığı aldı. Böylece Angela Merkel 22 Kasım 2005’te, Almanya’nın en genç başbakanı olarak görevine başladı.
14. Demir Leydi ile karşılaştırıldı
En genç başbakanı olmasının yanı sıra, Almanya’nın ilk kadın ve ilk Doğu Almanya kökenli başbakanıydı Merkel. Basında sıklıkla Maggie-Angie benzetmesi yapılarak Margaret Thatcher’la karşılaştırıldı.
15. The Sun gazetesine fena yakalandı
2006 yılında paparazzilere öyle bir yakalandı ki, fotoğrafı ve dolayısıyla da poposu gündeme bomba gibi düştü. Haberi ve fotoğrafı yayımlayan da İngiliz The Sun gazetesi oldu.
16. Fizikçi sarmayınca, kimyacıya kaçtı
Angela, 1977’de fizikçi Ulrich Merkel’le evlendi, fakat evlilikleri yürümeyen çift 1982 yılında boşandı. Merkel, 1998 yılında da kimya profesörü Joachim Sauer ile evlendi.
17. Çok net: “Türkiye’yi istemiyorum!”
Angela Merkel, Doğu Almanya’da büyüdüğünü vurgulayarak özgürlüklerin değerini çok iyi bildiğini söyledi şimdiye kadar. Alman ekonomisini düzeltmek, işsizlik oranını düşürmek, dış politikada da ABD ile ilişkileri daha da ilerletmek konularına öncelik verdi. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine ise sıcak bakmadı. Hatta bir televizyon programında “25 milyon Türk köylünün daha gelmesini istemiyorum” gibi bir ifadesi de oldu. Ancak özel bir statüyle gerçekleşirse buna sıcak bakacağını ifade etti.
18. Seveni de var, sevmeyeni de
Tamam, belli bir kesim tarafından çok da sevilen bir politikacı değil Merkel. Ama onu sevenlerin oranı da hiç az değil. Sevilmesinin sebeplerinden birisi, kimseye yaranmak gibi bir derdinin olmaması. Örneğin Türkiye’nin üyeliğini kesin bir şekilde reddetti ve imtiyazlı ortaklık önerdi. Çok net bir tavrı var bu konuda, yuvarlak konuşmadı. Araştırmalarımıza göre, Almanya’daki Türklerin, Alman toplumuna entegre olması için verdiği mücadele de insanlara samimi geliyor. Bu da onu sevdiren etkenlerden biri.
19. Her iki Avrupalıdan biri onu seviyor
Araştırma şirketi BVA, 2012 yılında Fransa, Almanya, İspanya, İngiltere ve İtalya’da bir araştırma yaptı. Araştırma sonuçlarına göre Merkel, Avrupa’nın yüzde ellisi tarafından sevilen lider olarak başı çekti. En sevilmeyen lider ise tabii ki Sarkozy. Üstüne tanımayız…
20. Bir nevi “paranı da al git” ayarı
Almanların ne derece işkolik ve disiplinli olduğu hepimizin malumu. Onları iki savaş geçirdikten sonra bile dünya devi yapan faktörlerden biri de öyle sanıyoruz ki bu özellikleri. Angela Merkel de ultra çalışkan ve disiplinli bu halkın başbakanı olarak bu konudaki görüşlerini şu şekilde ifade etti vakti zamanında: “Birisi çok fazla, diğeri ise daha az tatil yaparken ortak bir para birimine sahip olamayız.” Tembel devletler dikkat etmeli, zira açıklamayı yapan kişi Avrupa Birliği’nin lokomotifi olan ülkenin başbakanı.
21. Dünyanın en güçlü kadını
Angela Merkel, Forbes dergisi tarafından yayınlanan “Dünyanın En Güçlü 100 Kadını” listesinde 1. sırada yer aldı. Sıralamada birincilik verilmesinin sebepleri olarak da, Ortadoğu’daki süreci ve Wikileaks belgelerinin yarattığı depremi iyi yönetmesi gösterildi.
22. Bir ödül de Amerika’dan
Merkel’in, ABD ile ilişkileri düzeltme politikası tam istediği gibi gitti ki, 2011 yılında Amerika tarafından verilen Presidential Medal of Freedom Ödülü’ne lâyık görüldü ve ödülünü başkan Barack Obama’nın elinden aldı.
23. “Unfuckable fat ass”!!!
Berlusconi’nin başı, partilerde 18 yaşın altındaki kızlarla ilişkiye girdiği iddialarıyla dertteyken, bir de üstüne dinlenen telefon konuşmaları çıktı. Bu konuşmalardan birisinde Berlusconi’nin Angela Merkel için “unfuckable fat ass” dediği ortaya çıktı. Yani kibar bir çeviriyle “şişmanlığı sebebiyle seks yapılması mümkün olmayan kadın”.
24. Aşkı senden öğrenecek değiliz Merkel
Cumhurbaşkanımıza -tabii o sıralar başbakandı- beslediği aşkı unutacak değiliz Merkel’in. Bakışları ve mimikleri her şeyi anlatıyor.
25. “İnş cnm yaa”
Ahmet Davutoğlu konuşurken kameralar Merkel’e odaklanmıştı. Davutoğlu ithalat-ihracat falan bir şeylerden söz ederken Merkel’in yüz ifadesi gerçekten dikkate değerdi.