Anadolu, insanlık tarihinde önemli bir yeri olan çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan bir coğrafya. Bu nedenle bugün üzerinde yaşadığımız topraklarda bazı köklü medeniyetlerin inanç, düşünce ve yaşam pratiklerine dair kıymetli kalıntılara rastlamak mümkün. Elbette günümüzden uzun zaman önce tarih sahnesinde çıkan insan topluluklarının mitolojileri de adeta bir kültür mozaiği olan Anadolu coğrafyasındaki önemli hususlardan. Özellikle Türk mitolojisinin bir parçası olan bazı karakterler var ki, gerçekten de oldukça ilgi çekici. Bu ilginç mitolojik karakterlerin ortak özelliği ise son derece “korkutucu” olmaları. İşte Abası’dan Emegen’e yüzlerce yıldır insanların yüreğine korku salan Anadolu canavarları.
1. Gulyabani
Anadolu canavarları söz konusu olduğunda listenin başına yazılması gereken karakter şüphesiz Gulyabani. “Guleybanı” ve “Aleybanı” gibi isimlerle de anılan bu korkunç canavar, pek çok kaynakta insan yiyen, uzun boylu, sakallı ve asalı bir mahluk olarak tasvir ediliyor. Ancak bu acımasız canavarın kadın şeklinde tasvir edildiği kaynaklar da var. Kadim kaynaklarda; gündüzleri bir mezarda geçiren ve gece olunca ortaya çıkan, vücudu tüylerle kaplı, kötü kokulu canavarın ayaklarının ters olduğu ifade ediliyor. Ayrıca Anadolu coğrafyasındaki en meşhur korku figürlerinden biri olan yaratığın özellikle ıssız yerlerdeki gezginlere ve yolculara musallat olduğu belirtiliyor.
2. Hınkır Munkur
Anadolu canavarları listesinde yer alan bazı yaratıklar hem son derece korkutucu hem de hayli ilginç. İşte onlardan biri de Hınkır Munkur isimli canavar. Anadolu coğrafyasında Hınkır Mınkır veya Hınkır Pınkır olarak da anılan yaratık, avını yakaladıktan sonra boğarak öldürmesi ve yemesi ile tanınıyor. Ayrıca bu kadim canavarın göbeğindeki bir torbanın içerisinde yavrusunu taşıdığına inanılıyor. Tüyler ürpertici bu canavarı ilgi çekici hale getiren şey ise zaafları. Eski anlatılarda, canavardan kurtulmak isteyen kişilerin onu yavrusu ile tehdit etmesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca canavarın en çok korktuğu şeyin idrar olduğu ifade ediliyor.
3. Abası
Kadim Türk mitolojisinde önemli bir yeri olan ve Anadolu topraklarındaki korku anlatılarında da kendisine özel bir yer edinen canavarlardan bir diğeri ise Abası. Albastı, Alkarısı veya Albız adlarıyla da bilinen canavar, özellikle yalnız veya sıkıntılı insanlara musallat oluyor ve onların ruhlarını kaçırıyor! Bu yaratığın son derece biçimsiz, korkutucu ve çirkin yüzü ise en dikkat çeken özelliği.
4. Çarşamba Karısı
Anadolu’nun bazı bölgelerindeki çarşamba günleri bir işe başlanırsa, oldukça korkunç olayların meydana geleceğine dair inancın kökeninde Çarşamba Karısı isimli canavar var! Çarşamba günleri bir işe başlayan kişilere karşı derin bir nefret ve öfke duyan bu çirkin canavar, işin başladığı evin çocuğunu kaçırmak gibi sıra dışı bir alışkanlığa sahip.
5. Emegen
Emegen, hem Kafkas hem de Anadolu efsanelerinde bahsi geçen çirkin, insanüstü güçleri olan ve zaman zaman birden fazla başlı olarak tasvir edilen kötücül bir varlık. Özellikle Çerkez efsanelerinde, “tüm kötülüklerin kaynağı” olarak tanımlanan bu canavarlar, her üç ayda bir 100’den fazla çocuk dünyaya getirmeleri ve kötülüğü galip kılmak için yürüttükleri amansız mücadeleleri ile biliniyorlar.
6. Şahmeran
Anadolu coğrafyasında varlık gösteren farklı toplumlara ait mitolojik anlatıların hemen hepsinde kendisine yer bulan Şahmeran, günümüzde de hayli bilinen bir figür. Yılan vücutlu bir kadın şeklinde tasvir edilen Şahmeran, aynı zamanda yılanların annesi olarak da isimlendiriliyor. Yer altında yaşayan, hiçbir zaman yaşlanmayan ve son derece akıllı bir varlık olan Şahmeran’ın vücudu ise aynı zamanda hem şifalı hem de zehirli. Öte yandan pek çok eski anlatıda yer alan şekliyle Şahmeran kötücül bir varlık değil. Yine de hayli korkutucu ve ne olursa olsun, bir canavar!
7. Enkebit
Enkebit, özellikle İç Anadolu bölgesinde bahsi geçen efsanevi bir canavar. İnsanları uykularında gafil avlayarak onları öldürmeye çalışan bu yaratığın başında altın bir fes, sağ avucunda ise bir delik var. Bununla birlikte kadim anlatılara göre canavar, saldırısından kurtulup başındaki fesi alabilenleri öldürmediği gibi onları sonsuz bir zenginlikle mükafatlandırıyor.
8. Arçura
Mitolojilerin ve mitolojik karakterlerin, toplumların düşünce pratikleri ve yaşam biçimleriyle de yakından ilgili olduğu rahatlıkla söylenebilir. İşte bu bağlamda Türk ve Çuvaş mitolojisinde bir orman cini olan Arçura, oldukça ilgi çekici bir örnek. Çünkü Arçura, kurbanlarını gerçek anlamda “gülmekten öldürüyor.” Genelde uzun saçları ve kıllarla kaplı vücudu ile tasvir ediliyor. İkisi önde ikisi arkada dört kızıl gözü, üç kolu ve üç bacağı var. Bazen yaşlı bir adam, bazen bir kuş bazen bir keçi formunda kurbanlarına yaklaşıyor. Kahkahalar atarak kurbanlarının ilgisini çeken Arçura, ilk fırsatta onları gıdıklamaya başlıyor ve gülmekten çatlamalarına ve dolayısıyla ölmelerine sebep oluyor.
İlginizi çekebilir:
Umay’dan Kayra Han’a: Türk Mitolojisinde Tanrılar, Tanrıçalar ve Yaratılış Hikayeleri