Bu:
Yaşamı boyunca sürdürdüğü yüksek fiyat politikasından asla taviz vermeyen, lüks araçların aranılan opsiyonel eklentisi, çığır açıcı tasarım ve buluşlara imza atan, müzisyenler için diğer tüm markaların ötesinde bir saygı ve konuma sahip, bugüne dek tasarlanmış dünyanın en iyi kulaklığıyla , onu yapan Hint asıllı Amerikalı Amar Bose’nin hikayesi…
Sesin efendisi olmaya giden yol model tren ve radyo tamirciliğiyle başladı
Babası Bengali’de hapis yatmış bir politik aktivist olan Amar’ın yetenekleri henüz 13 yaşındayken 2. dünya Savaşı sırasında ortaya çıkıyor.
O dönem çok meşhur olan model tenleri ve radyoları tamir eden Amar, ailesine katkıda bulunuyor. Ardından MIT’ye girerek Elektronik Mühendisliği alanında lisans alıyor ve dünyayı değiştiren diğer mucitler gibi serüveninin detayları bu yıllara dayanıyor.
Annesi bir öğretmen olan Bose, okulu bitirdikten sonra MIT’de asistan olarak çalışmaya başlıyor ve O’nun en büyük başarısı olan ses fiziği konusundaki araştırmalarının temellerini burada atıyor.
Dünyayı değiştiren hayal kırıklığı
Bose’un hayatının bilinen kısımlarında her şey olması gerektiği gibi.
Radyoların içinde büyümüş yetenekli bir çocuk iyi bir elektronik mühendisliği eğitimi alıyor ve bir gün aldığı bir high-end stereo hoparlör onun bu konuda hayal kırıklığına uğramasına neden oluyor.
Yüksek teknik özelliklere sahip olan bu sistemin sesin gerçek performansını tekrar üretmekte başarısız olduğunu fark etmesi O’nu harekete geçiriyor ve sesin doğası üzerine araştırmalara yöneliyor.
Önce mevcut high-end hoparlörlerin zayıf olduğu noktalar üzerine yoğunlaşıyor.
Akustik üzerine yaptığı araştırmalar bugün “loudspeaker” olarak bildiğimiz; küçük bir alanda, bir konserdeki dinleyici mesafesi nedeniyle yansıyan ses alanının etkilerini tekrar yaratabilen hoparlörü icat etti. Tüm bu gerçek hayat deneyimi üzerine odaklanmış süreç sonralarını psikoakustik üzerine de çalışmaya yoğunlaştırdı ve bir süre sonra bu özellik yarattığı markanın alameti farikası oldu.
Tabi bu sırada henüz halen parasızdı. Önce bugün de halen önemli bir yer tutan iki patente sahip tez hocası ile melek yatırımcılara gitmeyi denedi. Ardından henüz 35 yaşındayken kurduğu Bose Corp’ın ilk sözleşmelerini NASA ve Amerikan ordusu ile yaptı.
Bugün için tüm dünyada 10.000’den fazla çalışanı bulunan Bose, loudspeaker’ın yanında, gürültü kesiciler kulaklıklar ve ortam hoparlörleri ile güvenlik, eğlence ve yaşam alanlarımıza yenilikler getirdi.
2013’te 83 yaşında öldüğünde dünyanın en zenginleri arasındaydı ve şirketini uzun süre haka açmadan kendisi yönetti. Bunu sorduklarında işletmeciler tarafından yönetilen bir şirkette olsaydı defalarca kez kovulacağını, çünkü para kazanmaktan çok daha önce yapılmamış olan ilginç şeyler yapmak için iş hayatında olduğunu söyledi.
Araştırma Yılları
Bose MIT’ye 1947’de girdi. Elektronik mühendisliği için burs aldığı sıralarda aynı zamanda çalıştığı Philco adlı şirkette mühendislik ve renkli televizyon araştırmalarında buluma fırsatı elde etti. 1952’de mezun oldu ve yazlık bir iş için Hollanda’ya gitti. 1953’te tekrar MIT’ye döndü. Elektronik Araştırma Laboratuvarı’nın müdür ve müdür yardımcısı O’na bir asistanlık verdi ve Norbert Wiener’ın matematiksel bir problemi üzerinde çalışmaya başladı.
Sonraki 6 ay Bose’ın hayatında önemli bir yer tutacak olan bir deneyimi yaşamasına neden oldu. Bose, Wiener’ın çalışmasını anlayamadı. Ancak hocası da O’na yardım edebilecek durumda değildi. Ve sunum yapmasında ancak 2 hafta öncesinde “hepsi bir araya geldi” dedi.
Bose’un telekomünikasyon üzerine yaptığı istatistik teorisi 1956 kabul edildi ve Bose MIT’de asistan profesör olarak çalışmaya başladı.
İşte hikayeyi filmik yapan ayrıntı tam bu sırada Bose’un aldığı ses sistemiyle başlıyor. Bose aynı zamanda keman çalan biri. Ve gerçekten iyi olduğunu düşündüğü bir ses sistemiyle ilk defa keman kayıtlarını dinlediğinde sistemin başarısızlığı konusunda şok oluyor.
Sonrasında nihayet 1964’te Bose Corp kurulana dek genç araştırmacı gecelerini MIT’nin yankısız odasında ve Tanglewood Müzik Merkezi’nde ölçümler yaparak geçiriyor.
İlk patentini 2201 loudspeaker ve 2 odandan oluşan bir sistemle alıyor. Böylece her bir odanın 8 köşesine yerleştirilmiş hoparlörler sayesinde ideal bir ses küresi elde ediliyor. Ardından 901 direk ve yansıtıcı sistemle aldığı ikinci patent geliyor.
Bose gerçek bir müzikseverdi. Bir gün müzik dinlerken amfinin ısındığını fark etti. Kullanılan transistörlerin küçük bir ısı dağıtımına karşın çok etkili olabileceğini kabul etti. Bose’un ilk araştırma konusu bu transistörler ve bunlarla yapılan amfilerdi. Sonuç loudspeaker oldu. Bose daha sonra bu konuda da patentler aldı. Hayatı boyunca 84 patente imza attı.
Bose’un ilk aldığı 2 patent. Özellikle de 901 hoparlörlü sistem bir dizi yenilikçi ürünün yolunu açtı. Araç ve ev sinema sistemleri, ortam ses sistemleri, gürültü azaltıcılar gibi ürünler halen pazarı domine etmeye devam ediyor.
Bose hayatı boyunca yenilikçi olmaya devam etti.
Asya’ya yaptığı bir uçuş sırasında kabin gürültüsünü azaltan kulakları denedi ve döndüğünde gürültü azaltıcı kulaklıkları üretti. MIT’de ders verirken problem çözme üzerine yoğunlaşmak yerine benzersiz durumlarda yaratıcı tasarımlara imza atmayı hedefleyen temel bilgilerle derslerini işledi. Böylece sonunda yalnızca akustik dersleri vermeye yöneldi. 2001 yılına kadar MIT’de ders verdi ve eğitim hayatı Eğitimde Mükemmel için Bose Ödülleri ile taçlandı.
Yaşamı boyunca bir dizi ödül aldı ve kurduğu şirket de bir o kada başarılı oldu.
Ancak Bose kişisel olarak çok başarılı bir performans göstermesinden başka etrafını da domine etti. Ve yarattığı bu kümelenme akustik ve elektronik dünyasının gelişmesine neden oldu. Bose 50’ye yakın doktora öğrencisi yetiştirdi. Kenneth Stevens ve Bose, Bose’un öğretme yaklaşımını örnekleyen Ağ Teorisine Giriş kitabını yazdı.
Bose sayısız kişiye akustiğin keyfini kişisel ve profesyonel olarak takip etme konusunda ilham vermek adına çok şey yaptı.
Araştırmaları ve etrafındaki öğrencileri bugün akustiğin gelişmesi adına hala çok şey yapıyor.
Hayal et ve ulaş!
Merak edenler için Bose’un ilk 50 yıllık serüvenini anlatan kısa bir film hazırlanmış.
Dünyayı yalnızca hayal edebilecek kadar cesur kişilerin değiştirebileceğini gösteren güzel bir hikaye:
“Eğer bir şeyin imkansız olduğunu düşünüyorsan, bari o işi yapan kişiyi rahatsız etme”
The Story of Bose
https://www.bose.com/en_us/better_with_bose/dream_and_reach.html