Son günlerde sosyal medyada sıkça rastalığımız binlerce Afgan vatandaşının Türkiye sınırından geçtiği görüntüler pek çok kişi tarafından eleştirilmişti. Ardından Afgan ya da Suriye uyruklu vatandaşların işlediği suçlara dair pek çok haber çıkmıştı. Sosyal medyada ise “Ülkemde mülteci istemiyorum” etiketi gündem olmuştu. Tüm bunlarla birlikte geçen Salı günü Ankara’nın Altındağ ilçesinde yaşanan bir olay ise mülteci karşıtı tavrı daha da pekiştirdi. Altındağ’da bir parkta çıkan kavgada iki kişi Suriyeli olduğu belirlenen kişiler tarafından bıçaklandı. Bıçaklanan 18 yaşındaki Emirhan Yalçın’ın yaşamını yitirdi. Ardından ise Altındağ’da olaylar başladı. Peki neler yaşandı, son durum ne? Detaylara birlikte bakalım.
Ankara’nın Altındağ ilçesinin Battalgazi mahallesinde Salı akşamı iki grup arasında çıkan kavga sonucu iki kişi yaralanmıştı. Yaralanan 18 yaşındaki Emirhan Yalçın’ın hastanede hayatını kaybetmişti
Son günlerde özellikle Afgan vatandaşların Türkiye sınırlarından geçmesine ilişkin görüntülerin paylaşılması ve ardından Türkiye’de mülteci olarak yaşayan kişilerin işlediği suçların sık sık gündemde yer alması bazı gruplar arasındaki mülteci karşı tavrı tetikledi. Ankara’da yaşanan bu olayın ardından ise gerginlik arttı.
Emirhan Yalçın’ın hastanede hayatını kaybetmesinin ardından önceki akşam başlayan olaylar, dün akşam saatlerinde büyüdü
Suriyeli bir grup ve mahalleli arasında olduğu belirtilen bıçaklı kavganın ardından polisin güvenlik önlemleri aldığı Önder ve Battalgazi mahallelerinde çarşamba akşam saatlerinde gerilim yeniden yükseldi.
Suriyeli ve Afganlar’a ait evler taşlandı, bazı dükkanlar yağmalandı. Polisin olayları bastırmakta etkisiz kaldığı görülürken, bazı araçlar da ateşe verildi
Özellikle saldırıların yoğun olduğu bazı cadde ve sokaklardaki mültecilerin otobüslerle mahallelerden kaçırıldıkları belirtildi
Polis, “Ülkemizde arzulanan provokasyon ortamına müsaade etmeyelim. Sizleri provoke edebilecek tanımadığınız kişilerin sözlerine itibar etmeyiniz” anonsları yaptı. Mahalleden gelen görüntülerde Suriyelilere ait olduğu ileri sürülen bazı dükkanlar ve araçların tahrip edildiği görüldü.
Emniyet olaylar hakkında açıklama yaptı: Provakatif paylaşımlar hakkında adli işlem başlatıldı
Ankara Valiliği, Twitter’da yaptığı paylaşımda halkı provakatif haber ve paylaşımlara itibar etmemeleri yönünde uyardı.
Olaylarda kundaklama sonucu araç ya da bina yangını meydana gelmediğini duyuran Ankara İl Emniyet Müdürlüğü ise yaptığı yazılı açıklamada, “Bu tür provakatif maksatlı paylaşım ve görüntü yayınlayanlarla ilgili adli işlemler başlatılmıştır” ifadelerini kullandı.
“Dükkanlarının ruhsatı yok, vergi vermiyorlar”
BBC’den Fundanur Öztürk’ün haberine göre; her mahalle sakini, özellikle son yıllarda mahalledeki Suriyeli esnaf sayısının Türklere oranla çok arttığını ve bunun mahallede sosyal adaletsizliğe neden olduğunu düşünüyor.
Mahallede, Suriyelilerin dükkanlarının ruhsatsız ve denetimsiz olduğu, dolayısıyla vergi vermeden Türklere karşı haksız kazanç elde ettikleri görüşü hâkim.
Mahalledeki az sayıda Türk dükkan sahiplerinden biri olduğunu ifade eden Aydın, “7-8 senedir komşuluk yaptığım Suriyeliler var. İçlerinde çok iyi olanlar olduğu gibi çok kötü olanlar da var ama Suriyeliler geldikten sonra buradaki esnaf nüfusunu Suriyeliler oluşturmaya başladı” diyor.
Esas sorunun denetimsizlikte olduğunu düşünen bir mahalleli şöyle anlatıyor:
“Dükkan açıp kapatırken çok rahatlar. Tek dükkanı üçe bölüp, üç farklı dükkan diye kiralıyorlar. Belediye ya da kaymakamlık bunun önüne geçmiyor, aksine göz yumuyor. Vergi vermiyorlar, ruhsat almıyorlar ama bu dükkanlarda her türlü şeyi satıyorlar.”
Bölgede nüfusları yıldan yıla artan Suriyelilerin, alışveriş yaparken Türklerden değil de Suriyeli esnaftan alışveriş yaptığına dair şikayetler de dile getiriliyor.
Önder Mahallesi, Suriyelilerin yoğun olduğu bir nokta
Saldırıların gerçekleştiği mahallelerden Önder Mahallesi, Altındağ ilçesinin merkezine yakın bir konumda yer alıyor. Ankara’nın en büyük ilçelerinden olan Altındağ’ın merkez mahallelerinden birisi olan bu mahalleye, 2011’den bu yana düzenli olarak Suriyeliler yerleşiyor.
Bir dönem kentsel dönüşümden dolayı ev ve dükkan fiyatlarının düştüğü, en dar gelirli grupların yaşadığı mahallenin çehresi, Suriye savaşından kaynaklı göç dalgalarıyla değişti. Suriyeliler’in bir bölümü dükkan kiralayarak esnaflık yapmaya başlarken, bir bölüm Suriyeli de Ankara’nın mobilya merkezi Siteler’de çalışmaya başladı.
Siteler esnafı da ucuza çalıştırdıkları için Suriyeliler’i tercih etti. Bu durum Önder Mahallesi’ne yönelik göçü arttırdı. Önder ile birlikte, Battalgazi, Ulubey ve Alemdağ’da da göçmen nüfusu hızla arttı. Derneklerin yaptıkları çalışmalara göre Ankara’da kayıtlı Suriyeli nüfusun yüzde 55’i Altındağ ilçesinde yaşıyor. 360 bin kişiyi aşan nüfusun yaklaşık yüzde 15’inin Suriyeli ve Afgan olduğu değerlendiriliyor. Kayıt dışı olarak mahallede yaşayan Suriyeli ve Afgan göçmenlerin sayısı ise net olarak bilinmiyor.
Bundan sonra ne olacak?
Yüzlerce polis tarafından etrafı çevrilmiş ve tüm dükkanları kapatılmış mahallede ciddi bir gerginlik hissediliyor. Artık Suriyelilerle yaşamak istemediğini öfkeli bir biçimde dile getirenlerin sayısı ise azımsanamayacak kadar çok. Ölen Emirhan Yalçın’ın bir kadın kuzeni, “Ben Emirhan’la birlikte büyüdüm. Suriyelileri artık burada istemiyoruz. Onlar gönderemezse biz göndereceğiz. Bizim binamızda da Suriyeliler yaşıyor ama biz artık onları bile istemiyoruz” diyor.
Bir başka mahalleli ise, “Ya bunları buradan götürecekler ya da bizim başımızı belaya sokacaklar. Bugün yarın toplanıp, mecbur bir şeyler yapacağız. Ya onlar bize bir şey yapacak ya biz onlara” diyor.
Neredeyse hayalet şehre dönmüş mahallede, Suriyelilerin sokağa çıkmaktan imtina ettiği anlaşılıyor. Mahallede gezdiğimiz saatler boyunca sadece mahalleye ekmek dağıtan bir Suriyeli gruba denk geliyoruz. BBC ekibinin konuştuğu Suriyeli göçmen, kavgaya dair hiçbir şey bilmemesine rağmen dün gece evinin taşlandığını ve arabasına zarar verildiğini anlatıyor:
“Biz Türklerle genelde yan yana gelmiyoruz, hiçbir Türk tanımıyorum. Aşağıda dükkanım var, bugün kapalı. Ekmekler bugün fazla kaldı, arabayla satıp yine eve gideceğim.”
“Dün işten geldiğimde kavgayı bilmiyordum. Evde çocuklarla otururken cama taş atıldı, arabama zarar verildi. Bir yakınımızın ve komşumun daha arabası kırıldı. Daha önce böyle şeyler olmuyordu. Bilmiyorum ne yapacağız. Dün gece her şeyi yaptılar.”