Wir lernen deutsch (Biz Almanca öğreniyoruz)
Tabi canım, tabiiiii…
Almanca öğrenen öğrencilerin çoğunlukla (Çoğunlukla mı?) kendini Almanca ifade etmekte zorlandığı (Zorlanmak mı?) ama çok kolay kullandığı ve duyduğu ifadelere buyurun.
Bambaşka çocuklar-gençler için yazılmış kitapların okutulduğu derslerdir bunlar, ama Alman hoca var diye sanılmasın ki ileri teknoloji var. Yine öğrencilerin dinleyip anlamadıkları ve sınavlarda anlamadıklarından sorumlu oldukları harika bir eğitim ortamından birkaç kare…
Ich habe meine Hausfgabe nicht gemacht
(Ev ödevimi yapmadım)
İyi yaptın, aferin! Ne yapsın çocuk? Nasıl yapsın, öğrettin mi ödev istiyorsun?
Ich habe nicht verstanden(anlamadım), ich verstehe nicht(anlamıyorum)
(Anlamadım, anlamıyorum)
Sen o kadar konuştun, çabaladın ama üzgünüm anlattıkların uzayda kayboluyor şu an, uzaklaşan konuya beraber el sallayalım…
Serkan son şoons
(Serkan bu senin son şansın!)
‘Son şans’ demeyi beceremeyen Alman öğretmen. ‘Şons’ mu? Yıllardır buradasın ‘şons’ mu diyorsun? Biz sana neden not veremiyoruz?
Ich weiss es nicht
(Bilmiyorum)
Yani; ‘Bütün utancıyla kabul ediyorum, bilmiyorum diyecek cesaretim var ama konuşmanın devamını getirecek kadar Almancam yok, konuyu kapayalım bilmiyorum’u. Almanca Anadolu Lisesi öğrencilerine selamlar.
Raus
(Dışarı)
Dışarı atılmaya doymayan öğrencilerin mönüsü.
Was habe ich gemacht?
(Ben ne yaptım?)
Genelde “Dışarı çık!”ı duyan öğrencinin belki yırtarım denemesi. Öğretmen ‘Şunu yaptın’ dese anlayacak sanki, ben ne yaptım diyor.
‘Halt die Klappe, Halt den Mund’
(Kapa şu ağzını)
Konuşan öğrencinin vazgeçilmezi, ‘klappe’ biraz daha sert, argo bir ifade, yani şu mekanizmanın ‘kapağını’ kapat gibi.
Aber Herr…
(Ama bay…)
Diye başlayan cümle. Ama bay Moser ben… Yahu yapmışsın işte aber’le mi kurtulacaksın, kendini savunmak için harcadığın enerjini öğrenmeye harcasan anlatırdın aber’i maber’i. Sadece dinleyerek nasıl öğrensin çocuk, dinlediğini de anlayamıyor, sadece sözlülerde konuşuyor.
Ruhe
(Susun, sessizlik)
Alman öğretmenlerin çaresizlik anı.
Schnell schnell schnell
(Hızlı)
Diyor ki acele et. Kazık sormayı biliyorsun, ‘schnell’miş, nası ‘schnell’ sanki yapabiliyorum da. 3 defa söylüyor bir de, neden 3? 1 söyle 2 söyle tekrarsız olmuyorsa…
Steh auf, setz dich
(Ayağa kalk, otur)
Genelde arka arkaya duyulan cümlelerdir, öğrenci konuşamaz çünkü.
Hast du keine graue Zelle
(Senin gri beyin hücren yok mu?)
Alman öğretmenlerin söylediği cümlelerden biridir bu… Tamam, bu sadece benim başıma gelmiş olabilir ne var yani insanlık hali.
Cevabımı merak edenlere: Nein, ich habe keine grauen Zellen.
(Hayır, bende gri beyin hücresi yok)